05 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi KÜLTÜR-SANAT MEDİNE_İ MÜNEVVEREDE BİR HATIRAM

MEDİNE_İ MÜNEVVEREDE BİR HATIRAM

İstanbul İl Müftülüğünde görevli iken Kafile Başkanı olarak, hac farizasını eda etmek üzere Mekke de bulunurken kafilemde bulunan bir hacı hanım kardeşimiz vardı.

Bu hanımefendi kardeşimiz, Yeşilköy havalimanında ayağında ayakkabılarını çıkarıp çantasına koydu ve yalın ayak dolaşmaya başladı. Bu hanımefendinin hareketlerini izlemeye başladım. 

Uçağımız Cidde Havalimanına indi ve Diyanetin otobüsleri ile Mekkeye vardık tarafımıza tahsis edilen otele hacılarımız yerleşti. Bu hanım kardeşimiz iki gözü çeşme durmadan ağlıyor.

Sonuç Arafat'ta hacı hanımın yanına gittim ve kendisine bu kadar gözyaşı dökmesinin sebebini sordum.

Yine o gözyaşları ile bana şu cevabı verdi: Eğer Allah beni seviyorsa, haccım da kabul edilirse Medinede Sevgili Peygamberimizin komşusu olarak kalmak istiyorum.'' dedi. 

Ben kendisine elbette Cenabı Allah haccımızı kabul edecektir ama biraz sakin ol dedim. Hicaz topraklarında terlik giymek bana haram olur. Burası Resulullahın yurdu dedi. Ve Ayaklarının altı yaralanmıştı.

Sonuç olarak Medineyi Münevvereye vasıl olduk ve bu hanım defalarca heyecandan bayıldı. Din görevli hocamıza özellikle bu hanımı göz önünde tut dedim.  

Medine ziyaretimizin üçüncü günü Efendimizin mübarek kabri önünde dua ederken şu duayı yaptığını duyanlar söyledi: Yarabbi! Benim haccım Yüce makamınızdan makbul ise, beni burada yatmakta olan sevgili Resulüne komşu eyle. '' diyor ve oracikta yani; Peygamberimizin kabri önüne şehadet getirerek ruhunu teslim ediyor. Din görevlimiz benİ çağırdı ve cenazesini yıkamak ve defnetmek için ilgili makama başvurduk. Cenazesi yıkandı tekrar cenaze namazı kılınmak üzere Peygamberimizin Mübarek Ravzana getirdik. Cenaze namazı kılındı ve coşkun bir cemaat parmaklar ucunda Peygamberimizin ravzası yanında ''CENNETÜL-BAKİ'' Kabristanlığına defnedildi.

Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar. (Müslim)

Gerçekten de dünya müslümanları içerisinde Türk Milletinin Peygamber sevgisini hiçbir millette göremezsin. Peygamberimizin ismi geçince sağ elini kalbinin üzerine koyarak saygı göstermesi bizim milletimize nasip olmuştur. Bunun için efendimize şiirler, medihler yazılmış binlerce eserler hazırlamışlardır. Cahiliyet devri arapları peygamberimizi sevmediler aksine savaşlar yaptılar. Fakat Allahın emri galip geldi ve hüsrana uğradılar. Cenabı Hak bizleri de O'nun şefaatine nail elesin... Salatü selam O'nun üzerine olsun...

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *