06 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi KÜLTÜR-SANAT ÖNCE NEFSİNİ TERBİYE ET

ÖNCE NEFSİNİ TERBİYE ET

İnsan, duyulduğu  vakit yüzünün kızardığı  sözü neden gizlice söyler? Duvar dibinde kimsenin aleyhinde konuşma. Çünkü duvarın arkasında biri bulunup da o söylediğin sözü duyabilir.

Bu bölümde nefsi ıslahtan, terbiyeden, iyi ahlaktan bahsedeceğim. Meydandan, attan, çevgandan ve toptan değil...
Sen ki nefs gibi bir düşmanla aynı evde oturuyorsun; dışardaki düşmanlarla uğraşmayı bırak.
Nefsin dizginini haramdan çekenler, yiğitlikte Rüstem'i  ve Sam'ı geçmişlerdir.
Gürzle düşmanın beynini ezeceğine çocuk gibi kendini  beğenmekle terbiye et. Sen kendi nefsin ile başa çıkamıyorsun.
Senin gibi bir düşmana kim önem verir? Senin vücudun iyilik ve kötülüklerle dolu bir şehirdir. Sen o şehrin sultanısın, aklın da senin vezirindir.
Bu şehirde bir takım serkeş alçaklar vardır. Kibir, tamah ve hırs  gibi... 
Heva ve heves ise yankesici hırsızlardır.
Rıza ve takva ise bu şehrin kendi halinde, iyi insanlarıdır. 
Padişah kötülere  cinayette bulunursa, iyilerin hiç huzuru kalır mı?
Şehvet, gurur, hırs ve haset  damarındaki kan,  vücudundaki  can gibi  içine işlemiştir. 
Bu düşmanların kuvvetlenirlerse sana kafa tutar, baş kaldırırlar.
Fakat akıl pençesini kuvvetli görürlerse heva ve heves serkeşliği bırakır, sana tabi olurlar.
Düşmana siyaset etmeyen düşmanı eliyle riyasetten düşer. Bu hususta fazla söz söylemeye lüzum yoktur. 
Öğüt kabul edene bir tek söz yeter.

SÜKUT ALTINDIR:

Ey çok bilgili insan, dilini tut! 
Yarın dilsizlere sorgu yoktur. 
İçinde hakikat cevheri olanlar, sedef gibi ağızlarını açınca inci saçacaklar.
Çok konuşanın kulağı tıkalıdır. 
Nasihat ancak susana tesir eder. 
Nefes nefese durmadan konuşacak olursan kimse sözünün zevkine varamaz. 
Sen kendin de o sözün tatlılığından fayda sağlayamazsın.

Ölçülmemiş kumaş nasıl biçilmezse tertibe konulmamış sözü de söylememeli.
Az konuşan hiçbir zaman mahçup olmaz. Arpa kadar misk, bir yığın çamurdan daha iyidir.
On adam miktarı konuşandan sakın. Alim gibi bir söyle, fakat pir söyle.
İsabetsiz yüz tane ok atacağına bir tek ok at, fakat hedefe isabet ettir.

İnsan, duyulduğu  vakit yüzünün kızardığı  sözü neden gizlice söyler?

Duvar dibinde kimsenin aleyhinde konuşma. Çünkü duvarın arkasında biri bulunup da o söylediğin sözü duyabilir.
Kalp sırların zindanıdır. Dikkat et kapısı açık kalmasın.
Mumun dilinden yandığını gördüğü içindir ki, alim insan ağzını dikmiştir. 
(Şeyh Sadi Şirazi Gülistan)

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *