05 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

SULTAN MELİK ŞAH

Selçuklu sultanlarının üçüncüsü olan  Alparslan'ın   oğlu Sultan melik şah, hicri  dördüncü asrın başlarında adaletle hüküm sürmüş, Ehli sünnetin hamisi ve Hanefi mezhebine mensup bir padişahtır. Sultan Melikşah,   halkın halini devamlı gözetirdi. Onun zamanında Çin hudutlarından Akdeniz'e Gürcistan'dan  Yemen'e kadar  adalet ve emniyet hakimdi.

Kendisi de veziri Nizamülmülk  ile memleketi dolaşır, idarecilerinin halini araştırırdı. 

Birçok geçit köprü,   su yolu açtır medreseler, çarşılar  bina ettirirdi. Zamanında yol emniyeti tam manası ile mevcuttu. Bu büyük mülküne rağmen karşısına çıkan her zayıf ve fakiri, durup dinlerdi. Bir defasında Irak hacılarını uğurlamak üzere onlarla birlikte Uzeyb denilen yere kadar çıkmıştı. Burada onlardan ayrıldığı vakit, hatırına Haremeyn İ Şerifeyn  geldi, kalbi hüzünlendi.

Atından inip secdeye kapandı, ağladı ve dedi ki; '' Selamımı Resulullah sav 'me arz edince deyin ki: ''Günahkar ve kusurlu kulunuz, İslamı yayma hizmetiyle meşgul olmakta ve yüce eşiğinize halini şöyle arz etmektedir: ''Ya Nebiyyallah! Eğer mukaddes huzurunuzda hazır bulunmaya layık olabilseydim, her şeyi bırakır, o mübarek beldelere yerleşirdim. ''

Orada bulunanlar da bu halden hislendiler, Sultan'a hayır duaları ettiler.

***

ASHABI KİRAMIN FAZİLETİ:

Resulullah sav efendimiz şöyle buyurdu: '' Ashabımı bana bırakın onlar hakkında  kötü söz söylemeyin.'' Nitekim Nefsim kudretinde olan Allah'a  yemin  ederim ki, siz uhud dağı  veya dağlar kadar altın infak etseniz bile onların amellerine yetişemezsiniz.''Sahabe İ güzin fazileti, ancak Resulullah sav efendimize ve sohbeti şeriflerine erişmekle oldu.

Zira onlar vahy zamanına yetiştiler. Halbuki bizlerden birinin bin yıl ömrü olsa, bütün ömründe Allah'ın emirlerine yapışsa yasaklarından kaçınma  ve kendi zamanındaki bütün insanların en çok ibadet edeni olsa, o kimsenin bütün ibadeti Resulullah efendimizin sohbetinde bulunmayan denk olmaz.  

Bu sebepledir ki,  onların faziletine hiç bir şey denk olmaz. Resulullah efendimizin Ashabı Kiramın methettiği  bir çok hadisi şeriften bazıları şunlardır:

''Beni gören Müslümana yahut göreni görene ateş değmez''.

Beni görene, beni göreni görene müjdeler olsun'' Ashabıma onlardan sonra gelenlere Tabiine ve onlardan sonra gelenlere Tebe'i Tabiin'e hayırla muamele etmenizi vasiyet ederim.''

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *