Atatürk’ün Cumhuriyet'in kuruluşunda söylediklerinin ne kadar doğru olduğu, bir asır sonrada hiç değişmediği, emperyalist ülkeler, ne düşünüyor ne hayal ediyorlarsa, şimdide aynı hayallerinin arkasından yürümektedirler.

Türkiye’nin kazanımlarına karşı duran emperyalistler, kendi iç çekişme ve kavgaları bir yana bırakarak, ülkemize karşı birleşip, iktisadi ve mali gelişmemize, bağımsız ve egemen bir devlet olmamız için, ellerinden gelenlerini fazlasıyla yaparak on dokuzuncu yüzyıldaki gibi, yirminci yüzyılda da aynı şekilde davranıyorlar. Ülkemizin egemen ve güçlü olmasını istemeyen Avrupalıların her zaman bu emellerini gerçekleştirmek için, ülkemizin zayıf ve güçsüz kalması, enerjimizi tüketeceğimiz birçok sorunu, başta terör olmak üzere ülkemizin başına bela ettiler.

Emperyalistler, Ülkemizin Türk İslam âlemine ve yeni bir medeniyete öncülük yapacak potansiyeline, imkân ve kabiliyetine sahip olmasını engellemek için kendi içinde zayıflatma, ülkemizin milli atılımlılarına karşı durarak mali, ekonomik ve teknolojik alanda yeterli güce sahip olmamızı kendi iradesiyle bağımsız, egemen bir devlet olma kudretimize hep karşı durmuşlardır.

Kurucumuz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk 88 yıl önce verdiği mücadele ve söyledikleri ile bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, ülkemizin karşısında duran, Emperyalist küresel güçlere karşı söylemi, tespitleri ve verilen mücadele de aynı. Atatürk, Emperyalizmi yenilgiye uğratan; Bir milletin yok olmaktan nasıl kurtulduğunu öğreten, mandacılığın değil bağımsızlığın, karanlığın değil, aydınlığın, bağnazlığın değil çağdaşlığın simgesi ve garantisi olan kurucumuz şöyle diyor; “Durumumuzu düzeltmek için mutlaka Avrupa’dan öğüt almak, bütün işlerimizi onların arzusu istikametinde yapmak ve her hususta onların peşine takılmak gerektiği gibi yanlış ve hayırsız fikirleri ileri sürülmektedir.

Halbuki; böyle sadece yabancıların öğütleri ve projeleri ile yükselebilmek mümkün değildir. Mali (Ekonomik) bağımsızlık olmadan, siyasi ve milli bağımsızlık göstermeliktir” “Biz gidişatımızı ve toplum hayatımızı yabancıların tavsiye ve takdirlerine uydurmak gerektiği görüşünü bir zillet ve zafiyet kabul ediyoruz..”

“ Avrupa’nın en ileri devletleri, Osmanlı Türklerinin gerilemesi ve çökmesi sayesinde ortaya çıkmış ve güç kazanmışlardır.” “Batılılar bugünde; Kendi karlarını Türkiye’nin zararlarından ve hatta yıkılmasında aramaktadır ve Türkiye’yi yıkma konusunda kendi aralarındaki çekişmeleri bırakıp ittifak kurmuşlardır.”

“ Türkiye’yi uygarlaştırmak gibi bazı bahanelerle müesseselerimize, mekteplerimize, ticaret ve sanayimize sızmışlardır.” diyerek bugünleri anlatıyor. Yüzyıl geçmiş olsa da, emperyalistlerin ülkemiz üzerindeki emelleri hiç değişmeyecektir.

Türkiye’nin mücadelesi, milliler ile gayri milli olan küresel işbirlikçiler arasındaki mücadeledir. Bu mücadele, küresel çetelerle birlikte iş tutan gayri milli olanlara karşı ülkenin birliğini, bütünlüğünü korumaya çalışan, Gazi’nin kurduğu Türkiye Cumhuriyetini ilelebet yaşatmak isteyen, milliler arasındaki mücadeledir. Joe Biden ’in gelmesiyle, başkanın gücünü arkasına almaya çalışan gayri millicilerin.

Bazen Devletçi, milliyetçi ve Atatürkçü, zaman zamanda insan kılığında, küresel çetelerin dünyaya hakim olacağını umut eden, mandacı zihniyet, bu günlerde seslerini yükseltmeye, emperyalist seviciliği yapmaya ve ülkemiz aleyhine açıklamalarda bulunarak, Biden’ e yeşil ışık yakmaya başladılar.

Ülkemizin milli duruşu, milli bekamızın devamı için taviz vermeden, ülkemiz çıkarlarını önceleyerek, dış güçlerin tehditlerine karşı, Cumhurbaşkanımızın kararlı iradesinden ve milli çıkarlarımızdan asla taviz vermeyeceğine, dik duruşuna devam edeceğine, milletin gücünü de arkasına alarak, milli güçlerle birlikte, küreselcilerin dostları olan gayri millilerle, mücadelesini devam ettireceğine bu milletin inancı tamdır.