Molla Yegan...
Osmanlı devrinde yetişen büyük veli ve Hanefi mezhebi fıkıh alimi. İsmi; ''Muhammed bin Muhammed bin Yegan bin Armağan bin Halil'dir.'' MollaYegan diye meşhur oldu.
Aslen Aydınlı idi. Doğum tarihi bilinmemektedir. 1453 tarihinde Bursa'da vefat etti. Vefat tarihi ile ilgili başka rivayetler de vardır. Bursa'daYıldırım İmareti yanındaki mektebe defnedildi. Bugün mezarından eser yoktur.
Çocukluğu Aydın'da geçti. Orada temel bilgileri öğrendi. Aydın'daki alimlerden öğrenebileceği bilgilere sahib olduktan sonra Bursa'ya gitti. Bursa'da Molla Fenari'den ilim öğrenip icazet aldı. Bursa'da çeşitli medreselerde müderrislik yaptı. Kendi adıyla anılan, MollaYegan Medresesinde senelerce müderrislik yapıp, tâliblerine ilim öğretti. Molla Fenari'nin vefatından sonra, başmüderris ve Bursa kadısı oldu.Sultan İkinci Murad Han, bu kıymetli ilim adamını çok severdi. Ona sık sık ihsan ve iltifatlarda bulunur, nasihatlerini dinlerdi. Hatta Molla Fenari'den sonra onu Osmanlı Şeyhülislamlığına tayin ettiği söylenir. Buna göre Molla Yegan Osmanlı Devletinin üçüncü şeyhülislamı olmaktadır. Molla Yegan'la Sultan İkinci Murad arasındaki yakınlığa en güzel örnek Molla Gürani'nin Bursa'ya getirilmesi hadisesidir. Bu hadise şöyle olmuştu:
Molla Yegan hacca gitmiş Mekke-i mükerreme ve Medine-i münevveredeki mübarek yerleri ziyaret etmekle, Peygamber efendimizin ayak bastığı yerlere ve kabr-i şerifine yüz sürmekle şereflenmişti. Hac esnasında, Molla Gürani ile tanıştı. Ondaki eşsiz ilmi, dinindeki olgunluğu ve güzel ahlakını gören Molla Yegan, böyle bir alimin ancak Osmanlı mülkünde kıymet bulacağını ifade edip, Molla Gürani'yi Bursa'ya davet etti. Beraberce Bursa'ya geldiler. Molla Yegan, Sultan Murad Hanın huzuruna varınca, Sultan; "Onca yer gezip, gördün, bize ne hediye getirdin?" diye sual etti. Molla Yegan da; "Tefsir ve hadis ilimlerinde yetişmiş bir âlim getirdim." cevabını verdi. Molla Gürani'yi getirip, Padişah'a takdim etti. Padişah da onun ilmini takdir edip, Hüdavendigar Gazi Medresesi müderrisliğine tayin etti. Sonra Manisa'da bulunan Şehzade Mehmed'e ''Fatih'e'' hoca tayin edildi.
Herkesin sevgisine mazhar olan MollaYegan, keskin zekalı ve yumuşak huylu bir zat-ı muhteremdi. Dine uymakta, Allah'ü Te'ala'nın emir ve yasaklarını gözetmekte, Peygamber efendimizin güzel ahlakı ile ahlaklanmakta, insanlara dinini öğretmekte çok ileriydi. Yüzü ak, boyu uzun ve sakalı gürdü.Çok cömert olup, Allah'ü Te'ala'nın dostları ile yemek yiyip sohbet etmekten çok hoşlanır, onlar için nadide sofralarda leziz yemekler hazırlatırdı. Fakir zengin herkesi sofrasına davet eder ve sofradan herkes doymuş olarak kalkardı.
Ömrünü, ilim öğrenmek ve öğretmekle, Allah'ü Te'ala'ya ibadet etmekle geçiren Molla Yegan, pek çok talebe yetiştirdi. Yetiştirdiği talebeleri arasında; başta oğulları Yeganzade Mehmed Paşa ve Yeganzade Molla Sinaneddin Yusuf Bali olmak üzere; İstanbul'un ilk kadısı Hızır Bey, Karamanlı Küçük Yakup, İbn-ül-Hatib Molla Taceddin İbrahim, Ayasolug Çelebisi Molla Mehmed, Molla Halil Hayreddin, Hacı Hasan zade Molla Mehmed, Şeyhul-islam Efdalzade Hamidüddin gibi alimler vardı.
Daha çok talebe yetiştirmekle meşgul olan Molla Yegan, kitap yazmaya pek fırsat bulamamış bazı meşhur kitapların kenarlarına haşiyeler ile Risaletün fil-Hulle adlı bir eser yazmıştır.
