Dentakademi Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi estetik diş hekimi Umur Arıkan, dişlerin yüzeyinde bakterilerin tükürükle birleşmesi ve plak oluşturup sertleşmesi sonucu diş taşlarının oluştuğunu söyledi.
Diş taşlarının en çok alt dişlerin arka yüzeyinde ve üst dişlerin yanaklara bakan yüzeylerinde oluştuğunu belirten Dt. Umur Arıkan, “Diş taşının oluşmasının temel sebeplerinden biri dişlerin etkin fırçalanmamasıdır. Günde iki kere diş fırçalayan kişilerde bile diş taşı görülebilir. Diş taşı oluşmaması için önemli olan dişin doğru teknikle fırçalanmasıdır. Dişleri diş etlerinden dışa doğru süpürür hareketlerle her bir dişe 5-6 kez diş fırçası gelecek şekilde fırçalanması gerekmektedir. İyi bir ağız hijyeni için sadece diş fırçalamak yeterli değildir. Diş fırçalama ile yemek artıklarının ve bakterilerin sadece yüzde 60’ı ağızdan uzaklaştırılmaktadır. Bu nedenle tam bir ağız bakımı için diş ipi ya da diş arası fırçası ile diş araları temizlenmelidir” dedi.
AĞIZ VE DİŞ BAKIMI ÜRÜNLERİ KİŞİYE ÖZEL OLMALIDIR
Diş fırçalarının yumuşaklık derecesine göre değil de kişilerin diş yapısına göre, dişlerde meydana gelebilecek rahatsızlıkların yatkınlığına göre diş fırçası ve diş ipi seçilmesi gerektiğini belirten diş hekimi Arıkan, “Ağız ve diş bakımında hangi ürünlerin kullanılması gerektiği kişiden kişiye değişiklik gösterir. Bu noktada hekim diş yapısına göre hastayı bilgilendirerek birlikte karar verebilirler. Kişinin dişlerinin arasında fazla açıklık varsa diş ipi yeterli temizliği sağlamayabilir. Bu gibi durumlarda diş arası açık kişiler diş arası fırçası kullanmalıdır. Diş arası fırçalarının da farklı çeşitleri olduğu için yine bir hekime danışarak kişiye en uygun olan diş arası fırçası seçilmelidir” dedi.
DİŞ TAŞI UZUN VADEDE ENFEKSİYON VE DİŞ KAYBINA YOL AÇAR
Diş taşının yemek artıkları ve bakterilerden meydana geldiğini ifade eden Arıkan, uzun vadede diş kaybına yol açacağını belirterek sözlerini şöyle noktaladı: “Diş taşı vücuda doğrudan zararlı değildir. Ancak diş taşları yemek artıklarından ve bakterilerden meydana gelmektedir ve bu yapılarda diş etinde periodontal rahatsızlıklara neden olmaktadır. Diş taşının kronikleşmesi sonucunda diş etinde enfeksiyonlar oluşmaya başlar, bu enfeksiyonlar zamanla çene kemiğinde yıkımlara neden olur ve oluşan enfeksiyonlar diş köküne kadar ilerleyerek diş kaybına sebebiyet verebilir. Bu nedenle diş taşında da erken teşhis ve erken tedavi çok önemlidir. Diş taşı temizliği sonrasında genellikle iki sorun ile karşılaşılmaktadır. Bu sorunların ilki diş hassasiyetidir ancak diş hassasiyeti sorunu iki üç hafta içinde geçer. İkinci sorun ise diş eti kanamalarıdır. Diş eti kanaması da dişler fırçalandıkça üç gün içinde hızlı bir şekilde iyileşerek ortadan kaybolur. Kişiler yılda bir ya da iki kere diş hekimine giderek rutin kontrollerini yaptırmalıdır. Böylece diş taşı oluşumu da erkenden fark edilir. Diş taşı temizliğinin sıklığı, hastanın hekime hangi sıklıkla gittiği, doğru bir ağız bakımının yapılıp yapılmamasına göre değişiklik göstermektedir. Diş taşının oluşmasını engelleyecek en önemli etken yeterli ağız ve diş bakımının yapılmasıdır.”
