Dünya iki ziyaretin yakın takipçisi oldu. ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Bakanı Nancy Pelosi’nin Tayvan ziyareti bölgede ciddi gerginliğe yol açarken, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rusya ziyareti tam tersine hem ikili ilişkileri güçlendirme, bölgede istikrarı arttırma hem de değişen dünya düzeninde planlamaların konuşulduğu bir ziyaret oldu.

Erdoğan Putin ziyareti iki ülke arasındaki ilişkileri ve bölgesel gelişmeleri oluştururken, dünyanın gözcüde Soçi’deydi.

Türkiye, savaş döneminde Rusya ve Avrupa ile iletişim içerisinde olan uluslararası arenada prestij ve ağırlığını hissettiren dengeli dış politika sürdüren ve her gün önemi artan önemli bir ülke oldu.

İki ülke arasında yaşanan uçak krizi ve 15 Temmuz darbe girişiminden beri Türk-Rus ilişkileri çok farklı bir formatta seyrediyor. Türk-Rus ilişkilerini baltalamak için uğraşmalarına rağmen Ankara ile Moskova çok yönlü iş birliğini devam ettirmeyi başarıyor.

Bunun en önemli sebepleri, iki ülke yetkililerinin her seviyede sıkça görüşmesi, Güven veren Lider Recep Tayyip Erdoğan ile Vladimir Putin arasında kurulan samimi diyalog, iki ülkenin ekonomik ve jeopolitik olarak birbirlerine duydukları ihtiyaç ve bu iş birliğinin her iki ülkenin de işine yaramasıdır. 

Savaş sürecinde gelişen şartlarda Türkiye, Rusya için adeta dünyaya açılan bir kapıyken, Türkiye ise hem Rusya ile hem de Batı ile iletişim içerisinde olan neredeyse yegâne ülke olarak uluslararası arenada prestij ve ağırlığını her geçen gün artırmaya devam ediyor.

Türkiye enerji ve tahıl krizlerinde aldığı sorumluluk Türk-Rus iş birliği, diğer ülkelerin de ekonomik yararına olduğundan Erdoğan- Putin görüşmeleri diplomatik çevrelerce dikkatle izleniyor.

Nitekim Vladimir Putin de Avrupa’nın, Rus gazını kesintisiz olarak sağladığı için “Türkiye’ye teşekkür etmesi gerektiği”ni belirtti. Bu da Avrupa’nın Türkiye’ye olan ihtiyacını açık göstergesi olarak aktarıldı. 
Hiç şüphesiz Türkiye, Ukrayna tahılının ve Rus gıda ürünleri ve gübresinin uluslararası pazara ulaştırmasındaki rolü dolayısıyla da tüm dünya tarafından teşekkürü hak eden, Erdoğan Liderliğinde güven duyulan bir ülke oldu.

TürkAkım’ın önemini tüm taraflar için iyice arttırdı. Türkiye, TürkAkım’dan aldığı gazın bir kısmını kendisi kullanırken bir kısmı da Avrupa’ya gönderiyor. 

Türkiye coğrafi konumundan da istifade ederek son yıllarda üzerinde çalıştığı alternatif boru hatlarıyla hem kendi ihtiyaçlarını karşılıyor hem de transit konusunda kilit ülke konumuna gelmiş oldu. Türkiye, Azerbaycan ve Orta Asya gazının Avrupa’ya ulaştırılmasında da önemli rol oynayacaktır. 

Dünyanın birçok noktasında çatışma ve istikrarsızlığın hakim olduğu bir dönemde iki ülke liderinin uluslararası sorunları görüşüyor olması bölgedeki ülkeleri de rahatlatıyor.

Bu iş birliği sonucu öyle anlaşılıyor ki, iki ülke uzun yıllardır gündeme getirdikleri ticaret hacmini 100 milyar dolara çıkartma hedefine de yaklaşmış görünüyor.

Bu artışta şüphesiz Rusya’nın AB ülkeleri ile ticaretinin iyice azalmasının ve Rusya’nın yeni pazar arayışına girmesinin de etkisi büyük. 

Yabancı şirketlerin Rusya’dan çekilmesinden sonra birçok alanda boşluk oluşması, bu husus aslında Türk şirketleri için iyi bir fırsat yaratıyor. Rus vatandaşının Türkiye’de hem konut edindikleri hem de şirketlerini buraya taşıdıkları biliniyor.

İki Liderin görüşmeleri sonrası yayımlanan ortak bildiriden de Türk şirketlerinin Rusya’daki yatırımlarının artacağı anlaşılıyor. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rusya ziyaretinden iki ülkenin ikili ilişkileri devam ettirme konusunda kararlı oldukları anlaşılıyor. 

Tüm dünyayı saran ekonomik kriz zamanında Türk-Rus ticaretinin ve enerji, tarım, ulaşım, turizm gibi alanlarda iş birliğinin artırılması şüphesiz iki ülkenin ve Türkiye’nin ticari ilişkilerinin bulunduğu ülkelerinde çıkarlarına görünüyor.

Bundan sonrası için ikili ilişkilerde adeta yeni bir büyük sayfa açılmış olacak. Bölgesel sorunlarla ilgili somut neticelerin çıkması Batı’nın Rusya ve Ukrayna’dan ihtiyaç duyduğu enerji ve diğer ticari malları Türkiye üzerinden alma imkanlarının doğması, Batı’da memnuniyetle karşılandı.

Türkiye’nin üstlendiği sorumluluk Avrupa-Rusya münasebetleri ve bölgedeki gelişmeler açısından da son derece önemlidir. 

Dünyanın birçok noktasında çatışma ve istikrarsızlığın hakim olduğu bir dönemde, iki ülke liderinin uluslararası sorunları görüşmeleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı dolayısıyla Türkiye’yi Rusya’nın dünyaya açılan kapısı olarak görmesi, beklenti içinde olan ülkeleri rahatlatacak ve herkesin menfaatine olacaktır….