Her defasında Türkiye Cumhuriyeti’ne, Silahlı Kuvvetlerine, Milli İstihbarat Teşkilatına, güvenlik güçlerine ağır iftiralar atanları aklamaya çalışanların, şaşırmadığımız şekliyle bu kez de terör iltisaklı kişileri belediyelere doldurarak suç işleyenleri değil de mevzuatın gereğinin yapan kamu görevlilerini ve bu durumun ortaya çıkmasını sağlayanları hedef almalarına, yine ülke olarak şaşıramıyoruz.

İçişleri Bakanlığının, İBB’de terör bağlantılı personel çalıştırıldığı iddiasıyla hazırlanan müfettiş raporun paylaşılan ayrıntılarında; “Belediyede terör örgütleriyle bağlantılı 1668 kişinin çalıştırıldığı suçlamasında bulunan müfettişler,505 kişinin kayıtlarının da işe girişlerine engel teşkil edebileceğini belirttiler. Açıklamada işe alımlardan belediye başkanlarının sorumlu olduğu vurgulandı.”

Rapor bağlamında, İBB, bağlı kuruluşları ve şirketlerinde terör örgütleriyle irtibatlı ve iltisaklı kişilerin çalıştırıldığına ilişkin ihbarlar üzerine Bakanlığın 20 Aralık 2021 tarihli onayı ile özel teftiş başlatıldığı bildirilen açıklamada, Mülkiyenin, ticaret ve maliye müfettişleri ile MASAK uzmanından müteşekkil 8 kişilik teftiş heyetince yürütülen özel teftişin 26 Ağustos 2022'de tamamlandığı kamuoyu ile paylaşıldı.

İhbara dayalı olarak yaptırılan özel teftiş kapsamındaki incelemelerde, İBB, İSKİ, İETT ve belediye şirketlerinde terör örgütleriyle irtibatlı veya iltisaklı 1668 kişi çalıştığının tespit edildiği belirtilen açıklamada, “Bunlar arasındaki 505 kişinin haklarındaki kayıtların işe girişlerine engel teşkil edebileceği değerlendirildiğinden, sorumlular hakkında Bakanlık makamının 6 Haziran 2022 tarihli onayı ile araştırma ve ön inceleme başlatılmıştır” bilgisi aktarıldı.

İncelemeye tabi 505 kişiden 484'ünün güvenlik soruşturmaları yapılmadan, dolayısıyla terör örgütleriyle irtibatlı veya iltisaklı olup olmadıkları araştırılmadan işe alındıklarının anlaşıldığı aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi: “Kamu kurum ve kurulularında çalışmaktayken KHK ile kamu görevinden ihraç edilen 21 kişinin ilgili KHK'larda 'ihraç edilen kişilerin doğrudan veya dolaylı olarak kamu görevinde çalıştırılamayacakları' belirtilmesine rağmen şirketlerde işe alındığı, terör örgütü PKK/KCK ile irtibatlı veya iltisaklı olan 432 kişiden 6'sının PKK/KCK adına kırsal alanda silahlı faaliyette bulunduğu, 36'sının PKK/KCK 'sözde değer ailesi' mensubu olduğu tespit edilmiştir.” 

İçişleri Bakanlığınca, Terör suçlarının soruşturulması genel hükümlere göre cumhuriyet savcılıkları tarafından yürütüldüğünden, terör örgütleriyle irtibatlı ve iltisaklı kişilerin işe alım süreçlerinde sorumlulukları bulunan İBB, İSKİ, İETT ile şirketlerinin yetkilileri hakkında düzenlenen 6 Aralık 2022 tarihli tevdi raporu, İçişleri Bakanlığınca görevlerinin gereği olarak, 9 Aralık 2022'de gereğinin takdir ve ifası için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirildiği paylaşıldı.

İBB’ de 6 Haziran 2022'de başlatılan soruşturma 6 Aralık 2022'de tamamlanmıştır. 31 Temmuz 2022 tarihi veya öncesinde yani soruşturma devam ederken Valilik veya İçişleri Bakanlığınca kamu görevinden çıkarmaya ilişkin bir işlem tesis edilmesine olanak bulunması söz konusu değildir. Mer-i mevzuata göre belediye çalışanlarının atanma şartlarını taşıyıp taşımadığını değerlendirme ve atama yetkisinin münhasıran belediye başkanlarına ait atanma şartlarını taşımayanları atamaları halinde bundan hukuken sorumlu olacakları açıktır.

 Belediye şirketlerinde ise çalışanları işe alma ve işten çıkarma yetkisi değerlendirme komisyonu kararı üzerine kendi yetkili mercilerine ait olduğu açık açık bilinmesine rağmen bu olayda üzücü ve düşündürücü olan; gerçeği yansıtamayacak, maksatlı olarak kurumları değersizleştirme amaçlı Bakanlık ve Valiliklere sorumluluk yüklemeye yönelik mesnetsiz iddiaların ortaya atılmasıdır.

Bakanlığın açıklamasında da iddialara tepki olarak “Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış. Sen 484 kişiyi belediye ya da şirketlerine hiçbir güvenlik soruşturması, arşiv araştırması yaptırmadan, HDP/PKK’ya şirin görünmek için işe başlat, suçlu bunu ortaya çıkaran İçişleri Bakanlığı olsun" denildi.

Alışılmış şekliyle her olayda belirli bir kesim tarafından, ülkemizin milli değerlerini hedef alan, gayri milli açıklamalarla kurumları yıpratma gayreti içinde bulunanlar, “Bazı belediyelerde terör örgütleriyle irtibatlı veya iltisaklı kişiler çalıştırılması” üzerinden de yine işin sorumlularını değil de İçişleri Bakanlığını ve Valilik Makamı sosyal medyada hedefe koydular.

 Gerçeğin bilinmesine rağmen 484 kişiyi belediye ya da şirketlerine hiçbir güvenlik soruşturması, arşiv araştırması yaptırmadan, HDP/PKK’ya verilen sözleri yerine getirmek için işe başlat ama bunun suçlusu, bunu ortaya çıkaran İçişleri Bakanlığı olsun!

PKK'nın dağ kadrosunda olan ve güvenlik güçleri ile girdikleri çatışmalarda öldürülen teröristlerin ailelerinden 36 kişiyi hile yoluyla kanunsuz bir şekilde işe başlatanların suçunun İçişleri Bakanlığı'na atılmasında niyetin ne olduğu açıktır.

Her defasında devletimize, Silahlı Kuvvetlerimize, Milli İstihbarat Teşkilatına, güvenlik güçlerimize ağır iftiralar atanları, silahlı kuvvetlerin kimyasal silah kullanıyor iddialarını dahi aklamaya çalışanların, bu kez de terör iltisaklı kişileri belediyelere doldurarak suç işleyenleri değil, TBMM’den çıkartılan kanunlar gereği asli görevini yaparak bu olumsuzlukları ortaya çıkaran Bakanlığı hedef almalarına yine şaşırmadık.

Dünyada savaş çıkartıp, sözde barış için vakıf kuranlarla kol kola yürüyenlerin, ülkenin milli değerlerine her fırsatta karşısında duranların, ülkemize attığı mesnetsiz iftiralarına şaşıramıyoruz…