Toplumsal olarak,
Bireysel olarak yaptığımız en büyük hatalardan,
Biri de hakaret ile eleştiriyi birbirine karıştırmamızdır.
Bunun en net örneğini Meral Akşener olayında gördük.
Masadan kalkmadan önce.
Yiğit Bacı.
Yürekli Kadın.
Delikanlı Kadın…
Türündeki övgülere mazhar olan Akşener,
Masayı devirdikten sonra bir anda,
Fenomenlerin,
Hackerlerin,
Amigolarının,
Holiganların,
Hedefi oldu.
Hem de ne hedef.
Ne anasını ne bacısını ne de sülalesini bıraktılar.
Satılmış,
Kafatasçı,
Köpek,
Kaltak,
O…..u,
Hain…
Söylenen yakıştırılan yaftalar bunlar.

Bir TÜRK kadınına, annesine, torunu olan ninesine,
Halkı için mücadele eden yürekli bacısına, siyasetçisine,
Bunlar,
Söylenecek sözler mi?
Allah Aşkına.
Ayıp ki ayıp.
Ayıptan öte terbiyesizlik.
Bu tür ithamları kullanan kişinin öncelikle kendi ailesini düşünmesi lazım.
Onun anasına, bacısına,
Karısını, kızına böyle hakaretler edilse çok mutlu olur muydu?
Acaba!
Peki, Meral Akşener bu kadar hakareti hak edecek ne yapmış?
Bire bir aldığım bilgiyi söyleyeyim.
Anketleri Kılıçdaroğlu’nun önüne koymuş,
Ve oy oranında Bay Kemal’in, Erdoğan’ın gerisinde olduğunu söylemiş.
Seçilecek birini aday gösterelim,
Mesela İmamoğlu’nu demiş,
Bunun neresi yanlış?
Ama Kemal Kılıçdaroğlu kabul etmemiş.
Cumhurbaşkanı adayı ben olacağım demiş.
Bu kadarla kalsa neyse!
Masada diğer dört figüran siyasetçi, İYİ Parti
Ve CHP listelerinden seçilebilecekleri yerlerden grup
Kuracak kadar kişinin milletvekilliğine aday gösterilmesini istiyorlar.
Adamların toplasan yüzde 4 bile oyları yok ama
İstediklerine bakın.
Cumhurbaşkanı seçileyim de ne olursa olsun modunda ki,

Kılıçdaroğlu her şeye evet demiş.
Ama Meral Akşener, bir dakika demiş,
Bu haksızlık, veremem demiş.
Ayrıca arkadaşlar bununla da yetinmiyorlar.
Birer ikişer bakanlık istiyorlar.
Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı istiyorlar,
Alınacak kararlarda kendilerinin de imzalarının olmasını istiyorlar.
İstiyorlar da ,istiyorlar.
Masa değil mübarek sanki mirasyedi paylaşım arenası.
Yetmedi belirsiz olan bir şey var.
HDP’nin durumunun ne olacağı.
Kulislerde onlara da iki bakanlık verileceği dillendiriliyor.
İçişleri Bakanlığını bile istiyorlarmış.
Özetle sanki bu masanın kuruluş amacı Kılıçdaroğlu’nu, Cumhurbaşkanı yapmak içinmiş.
Adam fırsatı yakaladım, ABD, AB, İngiltere arkamda seçilmem lazım diyor.
Masa devrilince de Kılıçdaroğlu’nun Başkanlığını çantada keklik gören,
Ve büyük hayal kırıklığı yaşayan holiganlar sahneye çıktı.
Ağza gelinmeyecek hakaretlerle bir gün önce dünya güzeli olan Akşener’i,
Yerin dibine sokup çıkardılar.
Demek ki bizim insanımızın seviyesi bu kadarmış!
Demek ki dereyi geçene kadar dayı,
Sonrada ayı oluyormuşsun.
Yazık!
Siyasetçinin de kendi fikrini söyleme hakkı vardır.
Ama kimseye hakaret etmemek kaydı ile.
Sosyal medya yandaş, arsız, holiganlarının da fikrini söyleme hakkı vardır tabii.
Ama belden aşağı vurmamak kaydı ile.

Sen bu küfrü edersen yarın birileri gelir senin de,
Ananın, babanın, karının, kızının hatırını sorar,
Ona göre.
O zaman ne yaparsın bilmiyorum!
Hoşunuza gitmez herhalde.
Bir TÜRK annesi olan Akşener’in hoşuna gitmediği gibi.
Meral Akşener’i artık, oradaki üç-dört tabela partisi elemanı,
Masada görmek istemiyormuş.
O zaman Akşener’de o masaya dönmesin kardeşim.
Bakalım PKK kanlı terör örgütünün temsilcisi HDP ile birlikte,
Tayyip Erdoğan’ın karşısında ne kadar şansları olacak?
Merak ediyorum!