Dünyayı saran salgın sürecinde büyük şirketlerin bir bir iflasını açıkladığı, ekonomik sıkıntı ve üretimlerin daraldığı, istihdamın küçüldüğü sıkıntılı bir dönemdeyiz.

Ülkemiz bu salgın sürecini en az hasarla atlatmak için tüm imkânlarını seferber ederken, ülke genelinde büyük projeleri tamamlayarak açılışlarını peşi peşine sürdürüyor.

Pandemi sürecinde bile Ankara-Niğde Otoyolu, Kuzey Marmara Otoyolu, Amasya Çevre Yolu, Kahramanmaraş Göksun Yolu, Akhisar Çevre Yolu, Karakurt-Horasan Yolu, Siirt Beğendik Köprüsü ve Hayrabolu-Tekirdağ Yolu gibi büyük projeler hizmete sunuldu.

Bunun yanında Aydın-Denizli Otoyolu, Kayseri Havalimanı Binası, Kayseri Tramvay Hattı, 1915 Çanakkale Köprüsü ve Malkara Otoyolu, Ankara-Sivas ve Ankara İzmir Yüksek Hızlı Tren Hatları, Filyos Limanı, Rize-Artvin Havalimanı gibi büyük prestijli projelerinin tamamlama çalışmaları da devam ediyor.

Son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Manisa’daki projelerin açılış heyecanını yine birlikte yaşadık.
Toplu yatırım değeri 1,37 milyar dolar olarak açıklanan dört enerji tesisinin, Manisa halkının ve ülkemizin hizmetine sunulması özellikle pandemi sürecinde çok değerli.

Bu tesislerin ülkemizin enerji arzına katkı sağlayacağı kuşkusuz. 
Yine bu dönemde Soma ve Kırkağaç ilçeleri de doğalgaza kavuşturulmuş oldu.

Türkiye genelinde doğalgaz dağıtımına yapılan yatırımlar sonucu, havayı zehirleyen kömürden doğalgaza geçilmesi, birkaç büyük şehirde var olan doğalgazın, ilçelere kadar erişimi bu hükümet tarafından gerçekleştirildi.
Yatırımlarla 81 il, 589 ilçe ve 68 milyon vatandaş, 153 bin kilometre dağıtım şebekesi döşenerek doğalgazla buluşturuldu.

Dünyada yatırımların durduğu bir dönemde, ülkemizde hem yatırım atağı devam etti hem de sanayi ve tarımsal üretimde gelişme sağlandı.

Cumhurbaşkanımızın hayalim dediği şehir hastanelerinin hizmete girmesi, Kocaeli bölgesinde bir günde 40 fabrika ve bir teknoloji merkezini açılması, yurt genelinde 52 HES’in faaliyete geçmesi, her ne kadar muhalefetçe değersizleştirilmeye çalışılmış olsa da halk tarafından takdirle izleniyor.

Bizdeki muhalefet ülkenin gelişmesine ve büyük yatırımlara destek olmak yerine, yatırımların engellenmesi için yabancı işbirlikçileriyle ortak hareket ediyor.

Ülkenin huzur ve güvenine darbe vurmak için hükümete karşı Cumhuriyet mitingleriyle başlayan, Gezi, 17/15 Aralık ve akabinde 15 Temmuz hain alçak darbe girişimiyle devam eden süreçler, vatanseverlerin dirayetli duruşu sonucunda başarısız olmuş, kazanan taraf ülkemiz olmuştur.

Vatan yansa ateşinde ısınacak olan gayri millîlere rağmen milletin Cumhurbaşkanına verdiği destekle, Türkiye’ye 19 yılda büyük itibarlı projelerde ilerlemeler kaydetmiş birçoğu tamamlanmıştır. 

Ne yapasa yapsınlar, Türkiye yatırımlarını durduramayacaklar. 83 milyonun refahı ve güvenliği için çalışan, inandığı yoldan yürüyen lidere engel olamayacaklar.

Türkler büyüyerek birleşmeye, birleşerek büyümeye devam edecektir. 
Ülkemizdeki sağlık, ulaşım, tarım, sanayi, teknoloji, enerji ve çevreye kadar her alanda projelere hız veriliyor. 
Karadeniz’de bulunan 405 milyar metreküplük doğal gaz keşfi,  ardından enerji yatırımlarıyla kendi enerji sektörümüzü kurma amacına adım adım yaklaşıyoruz.

Soma’da hayata geçirilen 510 megawatt gücündeki Soma-Kolin Termik Santrali, yerli kömürü yüksek teknolojiyle buluşturan ülkemiz için güzel bir örnektir.

Bu proje yıllık 4,7 milyon ton linyiti işleyerek enerjiye dönüştürecek. Bin 500 insanımıza istihdam sağlayarak, Manisa’nın elektrik tüketiminin 4’te 3’ünden fazlasını üretecek kapasiteye sahip olacak. Maden sahası ve santralle birlikte yatırım tutarı 1,1 milyar doları bulan proje yıllık yaklaşık 150 milyon dolarlık gaz ithalatını engelleyerek ülkemize de ekonomik güç katacaktır.

Toplam yatırım değeri 266 milyon dolar olan Sanko-Salihli JES-2 ve JES-3 ile Maspo ALA-2 Jeotermal enerji santralleri de toplam 84,5 megawatt kurulu güce sahip olacak. Tesislerde üretilen elektrikle 2,5 milyon hanemizin ihtiyacı karşılanacak. İşletme bin 700 vatandaşımıza istihdam imkânı sağlayacak. 

Ülkemizde AK Parti İktidara geldiğinde sadece 18 megawatt olan, jeotermal kurulu gücümüz bugün bin 613 megavata ulaşmış durumda. Ülkemiz jeotermaldeki yatırımlarla Avrupa’da ilk, dünyada dördüncü sıraya yükselmiştir.
Türkiye’de üretimin başından sonuna kadar Türk malı damgasını gururla taşıyan bir enerji üretim zincirini ilmek ilmek örülmeye başlanmasının mutluluğunu yaşıyoruz. 

Milli ülküler, milletleri yüzyıllarca ayakta tutan enerji kaynağıdır. Milletimize inanç ve güç veren ülkünün ne büyük bir kuvvet olduğunu anlamak için, içinde bulunduğumuz ve yaşadığımız olaylara bakmak yeterlidir.