16 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Dualar... Dualar...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

 

 

"Duanız Olmasaydı Ne Emniyetiniz Vardı...!"

Evet; Dualara o kadar ihtiyacımız var ki, özelliklede Allah dostlarının dualarına...

Allah'ım, bizi Sana muhtaç olduğumuzun şuuruyla zenginleştir; Senden müstağni durma fakirliğine düşürme.

Kendi güç ve kuvvetimizden teberri ediyor, Senin havl ve kuvvetine sığınıyoruz.

Bizi Sana tevekkül edenlerden kıl.

Bizi nefsimizin eline bırakma.

Kulun, peygamberin, seçtiğin, dostun, mülkünün güzelliği, masnuatının meliki ve sultanı, inayetinin gözbebeği, hidayetinin güneşi, hüccetinin lisanı, rahmetinin timsali, mahlukatının nuru, mevcudatının şerefi, mahlukatının çokluğu içinde birliğinin kandili, kainat tılsımının keşşafı, rububiyet saltanatının dellalı, hoşnut olduğun şeylerin tebliğ edicisi, gizli isimlerinin tanıtıcısı, kullarının muallimi, ayetlerinin tercümanı, rububiyet güzelliğinin aynası, alemlere rahmet olarak gönderdiğin habibin, Efendimiz Muhammed'e, onun bütün al ve ashabına, kardeşleri olan diğer peygamber ve resullere, melaike-i mukarrebine ve salih kullarına salat ve selam eyle.

***

Şeyh Muhammed Kazım Hazlerinin Güzel Sözleri...

Tasavvuf, dünyada ahireti yaşamaktır.

Tasavvuf, insanların kalplerini kötü sıfatlardan arındırıp, temiz sıfatlarla

süslemektir.

Bir işe başlamadan önce, niyetinizi düzeltiniz. İhlasla işe başlayınız.

İslamı hakim kılmak isterseniz, ilmi hakim kılmalısınız.

Sizin yaptığınız iyiliklerle, başkalarının size yapmış olduğu kötülükleri hemen

unutunuz.Yaptığınız kötülükler ile, başkalarının size yapmış oldukları

iyilikleri ömür boyu unutmayınız.

En büyük kerametim, tüm insanların hayrını istememdir.

Eğer doğru ve yanlış hadisleri karıştırıp önümüze koyarlarsa, Allah'ın

yardımıyla birbirinden ayıklar, onlara iade ederiz.

Eğer, fıkıh ilmi, kitaplardan silinirse, Allah'ın yardımıyla yeniden yazarız.

Vefatımızdan sonra, beraberinizde dünyadan neyi götürmek isterseniz diye sorarlarsa; kitaplarımızı verin diye cevap verirdik.

En büyük keramet, istikamettir. Yani, doğru yol üzerinde bulunmaktır. İmam-ı Rabbani Hazretleri eğer bu sözü söylememiş olsaydı, bugün bu sözü biz söyleyecektik.

Bizim ünsiyetimiz dostluğumuz insanlarla değil, yüce Allah iledir. İnsanlarla olan dostluğumuz Allah içindir.

''Biz, zamanın Mevlana Bağdadisiyiz.Burada, Allah'ın kendisine bahşettiği

nimetler anlatılıyor''

Biz şeyh- ül Hazin'iz.Tüm hayatımız boyunca Yüce Allah'tan bir tek talebimiz olmuştur. Dedemiz Şeyh- ül Hazin Hazretlerine keşfettiği sırları bize keşfetmesini istedik. Hamdolsun bize de keşfedildi.

Bizi tanımadınız, bizleri tanıtmadınız. Eğer bunu yerine getirebilseydiniz,

amirler ve alimler bizden istifade edeceklerdi.

Size gelmeyene gidiniz, size vermeyene veriniz. Sizi zülüm edeni affediniz.

Allah rızası için öfkenizi yutunuz. Sizi öfkelendireni affediniz, elinize fırsat

düştüğünde ona iyilikle bulununuz.

Bizim, insanların üzerinde hiçbir hakkımız ve hukukumuz yoktur. Ama, tüm insanların bizim üzerimizde hak ve hukukları bulunmaktadır.

Eğer alimler zamanında olsaydık, bizlere alim denmeyecekti.

İlmin olmadığı yerde, ihtilaflar hep var olmuştur.

Hayatımız boyunca iki şey bize çok garip gelmiştir. Birincisi, insanın ilmi

çoğaldıkça cahil olduğunu anlıyor, ikincisi ise, yüce Allah'a yaklaştıkça O ndan uzaklaştığını hissediyor.

Bizim meşrebimiz İmam-ı Rabbani hazretlerinin meşrebidir. Biz Sıddıki'yiz.

Tillo'lu Molla Bedrettin Sancar; ''Şeyh hazretleri bizim rehberimizdir. Biz her zaman onlara duacıyız. Yüce Allah ömürlerini uzun etsin.Onlar başımızda kaldıkça bölgemizde yanlış fetva verilmeyecek, onlara geldiği zaman geri dönecektir.''

Günümüzün ilmi meselelerini tek çözüm yeri Şeyh Hazretlerinin dergahıdır.

Şeyh Müşerref Hazretleri; ''Siirt'in Sinep köyü sakinlerinin bir kısmına kendilerini ziyaret edip nasihat istemeleri üzerine şunları söylemiştir; "Sizi neyin nasihatini edeyim. Siirt'e gitmiyor musunuz? Şeyh Muhammed Kazım hazretlerini ziyaret etmiyor musunuz? İşte, size en büyük nasihat. Gidin, kendilerini görün. Sizinle hiç konuşmasın, sadece onu görün. Alın size en büyük nasihatim."

Yine kendileri, bir gün şeyhin ziyaretlerine taksiyle gelirler.

Bunun üzerine; ''yalın ayak gelmeleri gerekirken taksi ile gelmek zorunda kaldıklarını söyleyerek kendilerinden özürlerinin kabulünü isterler.''

Şeyh Efendi Hazretleri; 1996 yılı aralık ayının başında aniden rahatsızlanarak, İstanbulda götürülerek tedavi altına alınır ve 15 Aralık 1996 pazartesi akşamı Hakk'ın rahmetine kavuştu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *