14 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Zeyrek Camii...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Zeyrek Camii, Pantokrator Manastırı Kilisesi. İstanbul'un Zeyrek semtinde Doğu Roma döneminden kalma dini yapıdır. Kilise, üç ayrı şapelin bir araya gelmesinde oluşur. Ayasofya'dan sonra İstanbul'da ayakta kalan en büyük eski kilisedir.

Güneydeki ilk kilise, II.Yannis Komnenos'un karısı İrene tarafından 12. yüzyılın ilk çeyreğinde yaptırıldı. Karısının ölümünün ardından imparator kilisenin kuzeyinde, az ilerisine ikinci bir kilise yaptırdı ve en sonunda bunları birleştirmek için üçüncü bir kilise daha yaptırdı.

İstanbul'un fethinden sonra ilk medrese burada açıldı. Müderrisi, Zeyrek Mehmed Efendi'ydi. Fatih Külliyesiyle birlikte yeni medreselerin yapımı tamamlanınca buradaki medrese kapandı ve bina cami oldu. Şu anda yalnızca güney kısmı cami olarak, kullanılmaktadır.

Konumu:

Binalar komplesi Fatih ilçesindeki Fazilet sokağındadır. Adını, Zeyrek Camii'nden alan popüler bir bölgededir. Eski İmaret Camii'nin bir km kadar güneydoğusundadır. Resim süslemeleri bozuktur.

Tarih:

1118 ve 1124 tarihleri arasında Bizans imparatoru II.Yannis Komnenos'un eşi Macaristanlı İrene bu manastır sitesini inşa etti. Hristos Pantokrator ''Herşeye kadir İsa'' adadı. Manastır, ana kiliseyi kapsıyordu. Ayrıca bir kütüphane ve bir de hastane adadılar. Eşinin ölümünden sonra, kısaca 1124 den sonra imparator II.Yannis Komnenos ilk kilisenin kuzeyine diğer bir kilise inşa etti. Onu; Theotokos Eleousa'ya adadı. Neticede, 1136 iki şapel Saint Micheal'e adanan ile birleşti. Komnenos ve Palaiologos hanedanliklarının İmparatorluk mozelesi haline geldi. Bundan başka, pekçok yüksek rütbeli Bizanslı, İmparator II. Yannis ve eşi İrene, İmparator I.Manuel Komnenos'un eşi Sulzbachli Bertha ve İmparator V.Yannis Palaiologos buraya gömüldüler.

Tanımlama:

İmparatorluk Şapelin apsısı arkada girintili tuğla tekniği ile yapıldı.

Taş işçiliği Orta dönemdeki Bizans mimarı simgesi girintili tuğla tekniğine kısmen adopte edildi.Bu teknikte birbiri ardına gelen tuğlalar duvar çizgisinin arkasına monte edildi.Ve karışım yatağına daldırıldı.Bundan dolayı karışım katmanının kalınlığı, normal tuğla katmanının üç katı fazlasıdır.

***

Arap Camii:

Arap Camii, Türkiye'nin İstanbul iline bağlı Beyoğlu ilçesinin Galata semtinde yer alan cami. Önceleri San Paolo Kilisesi olarak, bilinen ibadethane.

Tarihçe:

Galata kentsel dokusunda beton bloklar arasında, sivri külahlı hayli yüksek kare biçimli kulesiyle hala fark edilebilen Arap Camii; fetih öncesinden kalan İstanbul'un tek Gotik kilisesidir.

İstanbul'da ilk ezan sesinin yükseldiği yer 717 yılında yapılmış olan İstanbul'un ilk camii hüviyetini taşiyan Arap Camiidir. İstanbul'un Fethi için M.S. 717 yılında gelmiş olan Müslüman Arap kumandanlarından ve sahabe neslinden meydana gelen bir ordu başında; ''Mesleme Bin Abdülmelik adındaki komutan; Galata'da Bizans semalarına ilk Ezan-ı Muhammedi sesinin yükseldiği bir Camii yaptırmış ve adına da Arap Camii denilmiştir.'' Hicri 95 Senesinin Zilhicce ayında 15 Ağustos 717'e Mesleme Bin Abdülmelik; Karadan bir ordu, denizden kuvvetli bir donanma ile Bizans'ı kuşatmıştır. Muhasara bir yıl kadar devam etmiş ancak, Constantinople alınamamıştı. Ama Galata zaptedilmiş ve fethedilmişti. Mesleme ve İmparator Leon arasında varılan bir anlaşma sonucu, Arap mescidi inşaa edilmiş ve ibadete açılmıştır. 7 yıl kadar İstanbul'da kalmış olan Arap Müslüman Ordusu ibadetini burada yapmıştır. Daha sonra Şamda çıkan bir isyan üzerine Arap ordusunun Şam'a gitmesi üzerine Dominiken Papaz ve Rahipleri burasını kilise haline sokmuş, şimdi minare olarak kullanılan çan kulesini bu esnada de ilave etmişlerdir. 1453 İstanbul'un Fethinden Sonra Kilise Camiye çevrilerek öndeki mihrap ve minber ilave edilmiş ve Osmanlı kayıtlarında yine Arap Mescidi ismini almıştır.

Dördüncü Haçlı Seferi'nde Kudüs yerine Konstantinopolis'i ele geçirmeyi amaçlayan Katolikler, 1200'lerin başlarında Pavlus'a adadıkları bir kiliseyi ve yanına Dominiken Mezhebine bağlı bir manastırı Galata'da yaptırmışlardır. Papaların da yakın ilgisini çeken bu manastır ve kilise, bir süre sonra mezhebin kurucusu olan "San Domeniko'nun'' adının da eklenmesiyle tanınır: San Paolo ve San Domeniko

1475'te Fatih, kiliseyi camiye çevirerek vakfına katmıştır. 20 yıl sonra da, İspanya'dan çıkartılan Endülüs Arapları'nın bir kısmının, çevredeki mahallelere yerleştirilmesiyle cami, "Arap Camii" olarak tanınır. Caminin Araplara mal edilmesinin bir nedeni de, minareye çevrilen eski çan kulesinin 714'te Şam'da yaptırılan ünlü Emeviye Camii'nin özgün minaresini çagriştirmasidir.

III. Mehmet ve I.Mahmut'un annesi Saliha Sultan ve II.Mahmut'un kızı, Adile Sultan değişik dönemlerde Cami'yi onartmış; hünkar mahfili, sebil, çeşme, şadırvan gibi ögeler ekletmişlerdir. Özellikle Saliha Sultan'ın yaptırdığı onarımdan sonra caminin iç düzeni, mahfillerin, mihrabın barok ahşap tasarımlarıyla hayli değişmiş, tiyatral bir görümün egemen olmuştur.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *