Alim Yahudi
Medine Yahudileri arasında, âlim, bilgin bir zat vardı.
Bu zatın Yusuf Aleyhisselam' ın soyundan geldiği söylenirdi. Bu zatın ismi Abdullah bin Selam' dır...
Abdullah bin Selam' ın babası olan, 'Selam' da Yahudilerin önemli âlimlerindendi.
Abdullah babasından Tevrat' ın tefsirini öğrenmişti. Baba Selam oğluna Tevrat' ın tefsirini öğretmekle kalmamış, Tevrat' ın gelecekte meydana gelecek olaylar hakkındaki bilgilerini de öğretmişti. Ahir zamanda gelmesi beklenen peygamber hakkındaki bilgileri de öğretmiş ve şunları söylemişti:
'Beklenen peygamberin gelmesi yakındır.' O eğer Harun'un neslinden gelirse ona tabı olacağım. Aksi halde tabi olmam.
Baba Selam, Peygamberimiz Medine' ye hicret etmeden önce ölmüştü.
Peygamberimiz Medine' ye ayak bastığı gün, Yahudiler feryat ederek halka duyururlar.
Rivayet edilir ki; Abdullah bin Selam peygamberin Medine' ye ayak bastığını duyduğunda "Allah'u Ekber" diyerek tekbir getirmişti.
Abdullah' in Allah'u Ekber dediğini gören ailesi ona sitem etti:
'Allah seni umduğuna ulaştırmasın. Sana Musa Peygamberin geleceğini bildirmiş olsalardı bundan fazlasını yapmazdın.'
Abdullah bin Selem.
Gelen Musa değil ama onun kardeşidir. Vallahi oda onun gibi bir peygamberdir, dedi.
Ev halkı:
Yoksa ahır zamanda geleceği haber verilen Peygamber bu mudur? diye sorunca:
Evet, odur.
Ev Halkı:
Öyleyse yaptıklarında haklısın.
Bu konuşmadan bir iki gün sonra Abdullah bin selem Resulullah' ı görmek için peygamberimizin yanına gelir. Peygamberimiz arkadaşları ile oturmuş sohbet ediyordu. Abdullah uzaktan onun insanlara nur saçan mübarek sımasını görünce, ağzından şu cümleler döküdü:
Bu simada, bu yüzde yalan, hile yoktur.
Abdullah bin Selem' ın gelecek peygamber hakkındaki bilgilerini, gördüklerini ile destekleyince, içinde zerre kadar şüphe kalmadı. O'nu ziyaret edip, özel olarak konuşmaya karar verdi. Ebû Eyyûb el-Ensârî' nin evine geldi. Resulullah ile tanıştı ve:
Size birtakım sualler soracağım, dedi. Peygamberimizde:
Sor, buyurdular. Abdullah bin Selam Tevrat' tan sorular sormaya başladi. Her sordugu soruya Tevrat' a uygun cevaplar aldi. Bunun üzerine orada şahadet getirerek Müslüman oldu.
Abdullah bin Selam Peygamber Efendimizden bir istekte bulundu:
'Ya Resulullah! Yahudi milleti yalancı, iftiracı bir millettir.'
Benim Müslüman olduğumu duyduklarında, bana olmadık iftiralarda bulunacaklar. Benim Müslümanlığım sizin yanınızda gizli kalsın. Siz önce Yahudilerden benim hakkımda bilgi edinin, ondan sonra Müslümanlığımı açığa vurayım.
Resulullah, Abdullah bin Selam' ın bu isteğini kabul eder.
Abdullah bin Selam, Yahudilerin Beni Kaynuka kabilesindendi. Müslüman olmadan önceki ismi el-Husayn idi. Müslüman olunca peygamberimiz ona Abdullah ismini verdi. Genç bir Yahudi âlimi olup, Yahudiler arasında mevkisi pek yüksek bir şahsiyetti.
Abdullah bin Selam' ın Müslüman olmasından birkaç gün sonra, Resulullah Medine' deki Yahudi' lerin ileri gelenlerini, görüşmeye davet etti. Yahudi' ler gelmeden öncede Abdullah bin Selem bir yere gizlendi. Yahudi cemaatinin ileri gelenleri geldi, Efendimiz onlara:
Siz benim hak peygamber olduğumu pekâlâ bilirsiniz. Gelin inat etmeyin, Müslüman olun! dedi.
Yahudi cemaati:
Hayır, biz senin peygamber olduğunu kabul etmiyor ve sana da inananlardan değiliz.
Peygamber Efendimiz ne kadar dil döktüyse bir sonuç alamadı, Yahudiler inatlarında ısrar ettiler. Peygamberimiz onlara sordu:
Sizin içinizde el-Husayn isminde biri var, o nasıl bir kişidir?
Yahudi Cemaati:
O bizim içimizde hayırlı bir babanın oğludur.
Kendiside, babası gibi hayırlıdır, âlimdir, dediler.
Peygamberimiz:
Ey Yahudi cemaati! El-Husayn Müslüman olsa buna ne dersiniz?
Yahudi Cemaati:
Olmaz, böyle bir şey olamaz, dediler. Peygamberimiz bunu birkaç defa Yahudilere tekrarlattirdi, her seferinde de Yahudiler ayni cevabi verdiler. Bunun üzerine Abdullah bin Selam' a haber verildi. Abdullah saklandigi yerden çikip geldi ve Yahudilere Müslüman oldugunu söyledi:
Ey Yahudi cemaati! Allah' tan korkunuz! Size söyleneni kabul edin. Şu karşinizda duran, Tevrat' ta ismi ve sifatlari yazili olan Resulullah' tir. Bütün Yahudileri Müslüman olmaya çagirdi.
Yahudiler kisa bir panik durumundan sonra üzerlerindeki şaşkinlik geçince:
Sen yalancısın, yalanlarınla bize ihanet ettin.
Abdullah bin Selam hakkında daha birçok yalan ve iftiralarda bulundular.
Yahudilerin bu tepkisi üzerine Abdullah, Resulullah' a dönerek:
Ya Resulullah korktuğum işte buydu. Ben size onların, ne kadar alçak, yalancı, fitne fesat ehli olduğunu söylemiştim. İşte söylediklerim bir bir çıktı, dedi.
Abdullah bin Selam, Ashabın güzide şahsiyetlerinden biri oldu. Onun ortaya koyduğu karakteri, sadece müminler takdir etmedi. Allah Celle Celaluhu onun bu dik ve onurlu duruşunu ayet-i kerime ile haber verdi. Abdullah hakkında ayet nazil olan sahabeler arasına katıldı.
Sad İbnu Ebî Vakkâs Radıyallahu anh anlatıyor:
Yeryüzünde yürüyen hiç kimseye Resûlullah' ın "Cennetliktir" dediğini duymadım. Ancak Abdullah bin Selam müstesna. Onun hakkında şu ayet indi:
"De ki: Söyleyin bana, eğer bu Kur' ân Allah tarafından gönderildiği halde onu inkâr ettiyseniz ve İsrailoğulları' ndan bir şahit de, Tevrat' a dayanarak onu hak kitap olduğuna şahitlik edip iman ettiği halde, siz iman etmeyi büyüklüğünüze yediremezseniz, zalim olmaz mısınız? Muhakkak ki Allah zalimler güruhuna yol göstermez"
Ayet-i Kerimde geçen "İsrailoğulları' ndan bir şahit"in Abdullah bin Selam olduğu bildirilmiştir.
