14 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Ken'an Rifai...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

 

Kenan Rifai Büyükaksoy, Türk mutasavvuf, eğitimci.

Yirminci yüzyılın ilk yarısında yaşayan sufiler arasında önemli yeri olan bir mutasavvıftır. 

Halk arasında adı; ''Rufailik" olarak telaffuz edilen tarikatın İstanbul kanadını kurmuş; tarikatın görüşlerini 20. yüzyılın modern hayat şartlarına göre yorumlamış; 1908-1925 arasında tarikatın dergâh şefliğini yapmıştır.

Osmanlı döneminde olduğu gibi Cumhuriyet döneminde de Türkiye'de pek çok entelektüel, yazar, edebiyatçı, sanatçıyı etkileyen Rıfai, 1925'te tekkelerin kapatılmasını "Hakk'ın tasarrufu" olarak yorumlaması ile diğer tarikat liderlerinden ayrılmıştır.

 

1867'de Selanik'te dünyaya geldi: 

Babası, Filibeli Hacı Hasan Bey'in oğlu Abdülhalim Bey; annesi, Hatice Cenan Hanım'dır. 

Onun doğumu sırasında babasının memuriyet görevi nedeniyle ailesi Selanik'te bulunmaktaydı. 

Anne ve babası o küçük yaşta iken ayrıldı. 

Babası, bir süre doğu vilayetlerinde görev yaptıktan sonra İstanbul'a gelip Fatih'te Hırka-i Şerif Camii yakınında bir konağa yerleşmiş ve Posta Telgraf Nezareti'nde sicil başmüdürlüğü ve telgraf nâzırlığı görevini sürdürmüştür.

Kenan Rıfai'nin yetiştirilmesini annesi üstlenen annesi, onu manevi terbiye görmesi için Posta Nezareti'nde memurluk yapan Kadiri tarikatına mensup Edhem Efendi'ye emanet etti. 

Edhem Efendi ölümüne kadar onu yalnız bırakmadı ve kendisine Kadirilik'te icazet verdi.

Kenan Rıfai, dokuz yaşına iken Galatasaray Sultanisi'nde yatılı öğrenci olarak öğrenim görmeye başladı. 

Zihni Efendi, Muallim Naci, Muallim Feyzi, Recaizade Mahmud Ekrem gibi Türk hocalardan eğitim aldı. 

1885 yılında Galatasaray'dan mezun oldu. Babıali Hariciye Kalemi'nde çalışmaya başlayan Rıfai, Acem Mektebi'nde Tabiat Dersleri öğretmenliği yaptı. 

Bir süre Posta Telgraf Nezareti'nde müşavir yardımcısı olarak çalıştı ve bir yandan da öğrenimine Darülfünun'un Hukuk Fakültesi'nde devam etti.

Hukuk Fakültesi'nden mezun olduktan hemen sonra on dokuz yaşında Balıkesir İdadisi müdürlüğüne tayin edildi. 

On bir ay kaldığı Balıkesir'de bir hocadan musiki ve ney dersleri aldı. 

Balıkesir'den sonra Adana, ardından Manastır, Kosova, Üsküp ve Trabzon Maarif müdürlüklerine getirildi. Üsküp'teki görevi sırasında evlendi, bu evlilikten üç çocuk sahibi oldu. 

Manastır'da bulunduğu sırada Medine'ye gitmek için başvuruda bulundu. 

Birkaç yıl sonra Medine'de açılan ''İdadi-i Hamidi'' adlı yeni okulun müdürlüğüne tayin edildi. 

Medine'de dört yıl kaldıktan sonra İstanbul'a geri döndü ve Erkek Muallim Mektebi'nde Fransızca öğretmenliği, Tedkikat-ı İlmiyye üyeliği, Darüşşafaka Lisesi müdürlüğü, Meclis-i Maarif üyeliği gibi görevlerde bulundu. 

Bir ara ikinci defa Medine'ye giderek kısa bir süre kaldı.

1925 yılında Maarif Vekaleti'nden emekliye ayrıldı ancak on üç yıl boyunca Fener Rum Lisesi'nde Türkçe öğretmenliği yaparak meslek yaşamını sürdürdü.

 

Tasavvufi hayatı:

Kenan Rıfai, Medine'ye gitmeden önce mürşidi Edhem Efendi hayatını yitirmişti. Dört yıl kaldığı Medine'de Seyyid Hamza er-Rifa-i tekkesine devam ederek, Rıfailik'te icazet ve hilafet aldı. 

O güne kadar ''Abdülhalim Kenan'' olarak tanınırken bu devirden sonra Rıfailiğe başladı.

Medine'den İstanbul'a döndükten sonra Fatih'te kendi dergahını açtı. 

Dergah; ''şeyhülislamların, şairlerin, aşıkların hatta papaz ve patriklerin gelip sema ettikleri bir mekan oldu.'' 

Rıfai, bir yandan Darüşşafaka Lisesi müdürlüğünü sürdürürken bir yandan da dergâhında şeyh olarak hizmet gördü. 

Bu iki görevi birbirine karıştırmamak konusunda çok titiz davrandı.

1925 yılında Tekkelerin kapatılmasından sonra Ümmü Kenan Dergahı, ailesi tarafından mesken olarak kullanılmaya başlandı. 

Kenan Rıfai, ''Onlar zaten kendilerini feshetmişlerdi'' diyerek tekkelerin kapatılmasına ilişkin kanuna hiçbir tepki göstermedi ve Ümmü Kenan Dergahı'nı ''bir gün açılacaktır ama akademi olarak açılacaktır'' diyerek kapattı. 

Yirminci yüzyılın ilk yarısında yaşayan sufiler arasında önemli bir yeri edinmiştir. 

 

Ölümü:

Soyadı Kanunu'ndan sonra Büyükaksoy soyadını alan Kenan Rifai, 7 Temmuz 1950 tarihinde hayatını kaybetti. Cenazesi, Merkez Efendi Camii avlusunda şadırvanla kabristan duvarı arasındaki bölüme defnedilmiştir.

Vikipedi...

 

 

 

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *