05 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Karz-ı hasen neye denir...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Karz-ı hasen; ''Herhangi bir karşılık beklemeden sıkıntı içinde bulunan bir kimseye borç vermek'' ve borcunu ödemede kolaylık sağlamaktır.

Cenâb-ı Hak sıkıntıda olana borç vermeyi âdeta kendisine verilmiş bir borç gibi kabul etmiş ve bunun karşılığının fazlasıyla ödeneceğini şu beyanı ile dile getirmiştir: "Kim Allah'a güzel bir ödünç verecek olursa , Allah da onun karşiligini kat kat verir. Ayrica ona degerli bir mükafat da vardir. (Hadid, 57/11.)

Peygamber Efendimiz (s.a.v) borç vermenin sadaka vermekten daha faziletli oldugunu; "Sadaka on misliyle, borç verme on sekiz misliyle mükafat görür"İbn.Mace).

Borç veren zenginlerimiz yalnızca Allah rızası için vermeli ve borç alan kişiyi herhangi bir söz ve tavrıyla minnet altında bırakmamalıdır. Zira böylesi bir tutum kişinin hayır niyeti ile yaptığı amelini boşa çıkarır. (Bakara, 2/264) Borçluya ödeme kolaylığı sağlamak hususunda Allah Teâlâ'nın şu buyruğunu hatırda tutmakta fayda vardır: "Şayet borçlu darlik içindeyse eli genişleyinceye kadar ona mühlet vermek gerekir. Eger (gerçekleri) anlarsaniz bunu sadaka olarak bagişlamaniz sizin için daha hayirlidir"( Bakara, 2/280)

Sosyal bir yardımlaşma olan karz-ı hasen'in iyilik ve ibadet anlayışı içinde devam etmesi için borçlanan kardeşlerimiz de şu hususlara dikkat etmelidirler: ''İlerde muhtemel anlaşmazlıkları ve mağduriyetlerin önlemesi için borçlar yazılıp kayıt altına alınmalı iyi niyetler suistimal edilmemeli ve zamanı gelince borçlar ödenmelidir.''

Zira Peygamber Efendimiz (s.a.v) "Borcunu ödeyecek durumda olan kimsenin ödemeyi geciktirmesi zülümdür''(Tirmizi).

buyurmuşlardir.

Borç veren kişiye teşekkür ve onun için dua etmek işi ise, ahlâkî bir ödevdir.

Kişi borçlu olarak vefat ederse, kul hakki olmasi hasebiyle ahiret vebalinden kurtulmasi için varisleri onun borcunu ödemeleri zaruridir.

Merhamet, ve kardeşligin en güzel ifadelerinden olan karz-i hasen, ihtiyaç sahibi nice kardeşimiz için bunalima çaresizliğe, tefecilerin eline düşebilmekten kurtarmaktır. Zamanimizda ekonomik sikintilar, borç verenin alacagini geri alamayip magdur edilmesi gibi hususlar karz-i hasen duygusunu zaafa ugratan unsurlardir. Fakat bizler herhalükârda hayirli ve faydali olmayi emreden bir dinin mensuplariyiz. Onun için dara düşene borç verip sikintisini paylaşma gelenegimizi yaşatmaliyiz. Bu Türk Milletinin dinî ve millî bir hasletidir.

Bu hasleti yaşatacak olan da aramizdaki sevgi, merhamet ve güven duygusudur.

Sahip oldugumuz imkanlar dünya ve ahiret mutlulugu için birer vesiledir. Rabbimizin kat kat mükâfat vaad ettigi karz-i hasen için daha duyarli olmamizın gerekliliğini bilmeliyiz. Kendimizi mutlu kilmanin sirri başkalarini mutlu kilmaktadir. Hadis-i şeriftede belirtildiği gibi: "Kim bir müslümanın dünya sıkıntılarından birini giderirse, Allah da kıyamet günü onun sıkıntılarından birini giderir. Kul kardeşinin yardımında olduğu sürece Allah da onun yardımcısı olur.."(Buhari)

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *