27 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Medine Kahramanı Fahrettin Paşa...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Tarihimizin en büyük kahramanlarından olan Fahreddin Paşa, Hazreti Muhammed'in kabrinin bulunduğu Medine'yi İstanbul'dan gelen bütün emirlere rağmen isyancılara vermeyi reddetmiş,  

''Ben bu bayrağı indirmem, indirecek bir başkasını bulun'' demiş ve her türlü yiyeceğinin bitmesine üzerine de tarihlere geçen meşhur ''Çekirge Talimatnamesi'' yayınlamıştı. 

Asıl adı, Ömer olan Fahreddin paşa, 1868'de Ruscuk'ta doğdu. 

Babası Tuna Vilayeti Posta ve Telgraf Müdürü Mehmed Nahid Efendi, annesi Bali oğullarından Fatma Adile Hanım'dı. 

Soyadı kanunundan sonra; ''Türkkan'' soyadını alan Fahreddin Paşa, babasının yanında görevli olan Fransız mühendislerinden Fransızca ve matematik dersi aldı.

''93 harbi'' olarak bilinen 1876'daki Osmanlı Rus Savaş'ından sonra ailesi ile birlikte İstanbul'a gelen Paşa, 1888'de Harb Okulu'nu, 1891'de ''Erkan-ı Harbiye'yi'' bitirip kurmay yüzbaşı olarak orduya katıldı.  

Birinci Dünya savaşı'na girildiği zaman albay rütbesiyle dördüncü ordu'nun 12. Kolordu kumandanı olarak Musul'da vazife yapan Fahreddin paşa,  

1914'te tuğgeneralliğe terfi etti. 

Hicaz bilgesinde isyan eden Şerif Hüseyin'le mücadele etmek için 1916'da Medine'ye gönderilen Fahreddin Paşa, 1919'a kadar emrindeki birliklerle Medine'yi kahramanca müdafaa etti. 

27 Ocak1919'da savaş esiri olarak Mısır'a götürüldü ve 5 Ağustos'da Malta'ya sürüldü. 

Malta'nın Fort Salvatore kışlasında 2 yıl 33 gün tutuklu kaldı. 

İngilizlerin zorlamasına rağmen sırtındaki üniformayı çıkarmadı. ''Ben bu elbiseyi Harbiye'den mezun olduğumdan beri çıkarmadım'' diyerek sürgün boyunca üniformalı bulundu.

Sürgün sırasında İstanbul'da vazife yapan ve savaş suçlularını yargılamak için işgalci kuvvetlerin kurdurduğu Nemrud Mustafa Divan-ı Harbi diye isimlendirilen mahkeme tarafından ölüme mahkum edildi.

Ankara hükümetinin çabaları ile 8 Nisan 1921'de Malta'dan kurtulan Fahreddin Paşa, Berlin karşılaştığı Enver Paşa'nın daveti üzerine Moskova'ya gitti ve İslam İhtilal Cemiyetleri İttihadı Kongresi'ne katıldı. Daha sonra Batum üzerinden gelip Sarp sınır kapsından Anadolu'ya girdi. 

5 Şubat 1936'da Tümgenerallikten emekli oldu.

***

Fahreddin Paşa, ilk iş olarak Medine'de bulunan Hazreti Peygamber'in mukaddes emanetlerini 

2000 askerlik bir koruma ile İstanbul'a gönderdi.

İsyancılar kısa zamanda Medine'yi kuşatma altına aldılar. İstanbul hükümeti kuşatma başlamadan Fahreddin Paşa'ya şehri terket emri gönderdi. 

Bu emre karşı Paşa; ''ben Türk bayrağını indiremem, eğer indirilecekse buraya başka kumandan gönderiniz'' dedi. 

Bu arada devamlı ''Ravza'i Mutahhara'da,  Peygamberimizin mezarına giden Fahreddin Paşa, mezara seslenerek şöyle diyordu; 

''Ya Resulallah, senin için savaşanlarla sana karşı çıkanları gör, Allah'ın yardımını bize ulaştır'' diye dua ediyordu.

1918 yılında bir muhafız kıtası eşliğinde ve mühürlü sandıklarla İstanbul'a gönderdiği mukaddes emanetler.

Aksi takdirde bu değerli eşyalar, İngilizler elinde olacaktı.

***

Fahrettin Paşa tarafından İstanbul'a gönderilenTopkapı Sarayı Müzesi'nde teşhir edilen hazinenin tam listesi:

''Hazreti Osman'ın ceylan derisine el yazmalı Kuran'ı.

5 adet eski el yazması Kuran ve 4 adet Kuran cüzleri.

Değerli taşlarla bezenmiş, altın kaplamalı 5 adet Kuran kabı.

Hilye-i Şerif ''Peygamberimizin yazı ile yapılmış portresi. Gümüş çerçeveli, yeşil kadife üzerine pırlanta ve incilerle Peygamberimizin adı yazılı, gümüşten güneş resimli…

Bir adet som altın üzerine pırlanta ile Kelime-i Şehadet yazılı levha.

Pırlantalı, incili, mercanlı 7 adet tespih.

Gümüş işlemeli 2 adet rahle.

Sultan Abdülaziz'in pırlantalı ve altın işlemeli tuğrası.

4 adet sancak başı ve 3 adet değerli kılıç.

Kevkeb-i Dürri adlı 4 parça büyük elmas.

Altın üzerine oturtulmuş, çevresi elmas ve yakutlarla bezenmiş.

14 adet pırlanta ve zümrütlerle bezenmiş altın askı.

Pırlanta, inci, yakut ve zümrütlerle bezenmiş 11 adet altın kandil askısı.

Değerli taşlarla bezenmiş 1 adet altın kandil.

1 adet altın kahve askısı.

Değerli taşlarla bezenmiş 7 adet altın şamdan. 

İkisi 1.55 metre boyunda ve 50 kilo ağırlığında. 

Her birinin üzerinde 2.680 pırlanta var.

1 adet altın makas.

Değerli taşlarla bezenmiş 8 adet altın gülabdan gülsuyu kabı ve 12 adet altın buhurdan tütsülük.

Pırlanta, zümrüt, yakut ve incilerle bezenmiş 2 adet çelenk, 10 adet yıldız çiçek, bir yaprak. Hepsi altın.

1 adet pırlanta yüzük.- Altın ve gümüş zincirler, altın mücevher kutuları ve çekmeceleri.

84 karat inci taneleri, 15 parça zümrüt, 27 parça yakut. 

53 parça pırlanta ve elmas.

Ayrıca 3 kilo 985 gram altın.

908 kilo gümüş.

49 parça şal ve sırma işlemeli perde.

Medine'de Sultan Mahmut Kütüphanesi ve diğerlerindeki değerli eserler.'' 

Türk Tarih Dergisi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *