25 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Hafif yağmur
11°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Peygamber aşığı Nabi ve İslami Edep...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Osmanlı Divan şairlerimizden Nabi,  

17. asırda yaşamıştır. Aslen Urfalıdır. 

Peygamberler şehri Urfa'nın manevi ikliminde iyi bir eğitim alan Nabi, çocukluk ve ilk gençlik yıllarından sonra İstanbul'a göçmüştür. 

Tasavvuf terbiyesi de görmüş olan Peygamber aşığı Nabi, padişah IV.Mehmed döneminde Hacca gitmek üzere bir kısım devlet erkanıyla birlikte yola çıkar. Kafile Medine-i Münevvereye yaklaşmıştır. 

Vakit gecedir. 

Rasulüllah (s.a.v) Efendimiz'e bir an önce ulaşma özlemiyle Nabi'nin gözüne uyku girmemiştir. 

Fakat kafiledeki bir devlet adamı, hem de ayaklarını kıbleye doğru uzatmış, uyumaktadır. 

Hz.Peygamber (s.a.v) 'in beldesinde, edebe aykırı böyle bir gaflet halini bir türlü hazmedemeyen ve çok üzülen Nabi, içinden gelen bir ilhamla aşağıdaki kasideyi söyler:

Sakın terk-i edebden kuy-ı Mahbub-i Huda'dır bu

Nazargah-i ilahidir, Makam-ı Mustafa'dır bu,

Sakın edebi terk etme.

Felekde mah-i nev, Babüsselam'ın sine-çakıdır

Bunun kandili Cevza, matla'-i ziyadır

Habib-i Kibriya'nın habgahıdır fazilette

Tefevvuk-kerde-i Arş-ı Cenab-ı Kibriya'dır bu.

Bu hakin pertevinden oldu deycur-i adem zail

Amadan açdı mevcudat düş ceşmin tutiyadır bu.

Muraat-ı edep şartıyla gir Nabi bu dergaha

Metaf-ı Kudsiyandır cilvegah-ı enbiyadır bu 

Ey Nabi,

''Burası Allah'ın sevgilisinin beldesidir.

Cenab-ı Hakk'ın nazar buyurduğu, Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 'nın makamı, Ravza-i Nebi'dir

Bu Gökteki yeni ay, Babüsselam kapısının yüreği yanık aşığıdır.

Ayın kandili Cevza yıldızı bile ışığının nurunu ondan almaktadır.

Burası, Allah'ın sevgilisinin ebedi istirahatgahının, türbesinin bulunduğu yerdir ve fazilet bakımından Cenab-ı Hakk'ın arşının bile üstündedir.

Bu toprağın ziyasından, yokluğun karanlıkları ortadan kalktı. 

Bütün yaratılmışların görmeyen gözleri açıldı, çünkü bu toprak, gözlere şifa veren sürmedir.

Bu dergaha edep ölçülerini gözeterek gir; 

çünkü burası meleklerin tavaf ettiği ve Peygamberlerin tecelli ettiği bir yerdir.

***

Nabi bu şiiri yolda yazar. 

Kafile şafak vakti Medine-i Münevvere'ye girmektedir. Ravza-i Mutahhara'ınn minarelerinden sabah ezanı okunmaktadır. 

Müezzin, ezanın ardından Türkçe bir kaside okumaya başlar. Nabi, dikkat eder, okunan kendi şiiridir. Hemen minarenin kapısına koşar.

Müezzine; Allah aşkına, okuduğun bu kasideyi nerden öğrendin, '' der. 

Müezzin şöyle cevap verir:

"Bu gece rüyamda Efendimiz (s.a.v) 'i gördüm. Bana dedi ki; Ümmetimden Nabi adında bir şair, benim hakkımda şu kasideyi yazdı. 

Hoşuma gittiği için bunu okumanı arzu ediyorum. Ben de rüyamda Efendimizden öğrendiğim beyitleri aynen okudum".

Nabi, sevincinden oracığa bayılıp düşer. 

O, bu iltifata, Rasulüllah Efendimiz'e duyduğu edep ve muhabbetten dolayı nail olmuştur.

***

Hz. Mevlana'ya göre edep; 

''insanın bedenindeki ruhtur, enbiya ve evliyanın göz ve gönül nurudur, şeytanın katilidir,  

insanla hayvanı birbirinden ayıran en önemli vasıftır.''

"Edep bir tac imiş nur-i Hüdadan

Giy ol tacı, emin ol her beladan''

Allah ve Rasulüne yükselen merdivenin basamakları, ancak edeple çıkılır.

Antoloji.Com'a...

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *