25 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Hafif yağmur
11°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Amasya'da Mevlevilik...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

İbik Baba'nın Amasya'da Babai Tekkesi'ndeki şeyhliği sıralarında, Mevlevi tarikatında da Veliyüddin Ahmed Dede meşhurdu. 

Amasya'da, Alaeddin Ali Pervane Bey, 1314 yılında ilk Mevlevihane'yi yaptırmış, böylece burada Seyyid Alparslan'ın temsilcisi olduğu Rıfa-i tarikatından sonra üçüncü olarak Mevlevi tarikatının ortaya çıkmış olduğu görülür.

Bir zamanlar Saraçhane Camii şerifinin doğu tarafında Alaca Yahya Bey Medresesi, batısında Hacı Mahmud Efendi Medresesi, ve ilerisinde de Mevlevihane'nin yer aldığını Amasya Tarihi'nden öğreniyoruz.

Saraçhane Mahallesi'nin doğu tarafında bulunan Mevlevihane'nin içinde, hususi büyük bir oda yer alırdı. Burada eş-Şeyh Mehmed Arif Dede, Alaeddin Ali Dede, Osman Sakıb Dede, Arap Salih Dede, Ahmed Dede ve Mehmed Sıdkı Dede isimli zatların medfun oldukları, şer'iyye sicillerinden anlaşılmakta ise de, bunlar dışındaki zatların kimler oldukları belli değildir. Mevleviyye tarikatı şeyhlerinden Abdulkadir Dede ve Mehmet Dede'nin de burada medfun oldukları zannedilmektedir.

Mevlevihane, Hükümet Köprüsü civarında Yeşilırmak sahilinde olup, Amasya'da ikinci derecede tarihi bir yapı idi. 

Eski kayıtlarda; ''Mevlevihane-i Merhum Alaeddin der Amasya'' ve ''Mevlevihane-i Pervane der Amasya'' şeklinde geçmekte. 

Şer'iyye sicillerinde ise; ''Mevlevihane-ı merhum Alaeddin Pervane'' diye kayıtlı olduğunu,  

Amasya Tarihi yazarından öğrenmekteyiz. 

1661 yılında kaybolan vakfiyesinin muhteviyatı, görenlerin sözlü ifadelerine başvurularak ortaya çıkarılmış ve böylece, yapının banisinin, Alaeddin Pervane Bey olduğu ve 1314'de vakıflarının tanzim ettirildiği anlaşılmıştır. 

Bu tarihte muhtemelen Ulu Arif Çelebi'nin de Amasya'da bulunduğunu ve kendisini ziyarete gelen Ahmedilerin şeyhi Küçük Seyyid Ahmed-i Kebir ile görüşmüş olduklarını Eflaki'nin eserinden anlıyoruz.

Mevlevilerin Amasya'da bulunmalarının, Mevlevihane'nin inşaından öncelere dayandığı şüphesizdir. 

Daha Sultan Veled zamanında halife olarak Muhammed Ali'nin Amasya'ya gönderilmiş olduğu biliniyor. 

Çünkü 1276'da eş-Şeyh Veliyüddin Ahmed Dede, 1284'te Alaeddin Ali Dede, ve 1300'de eş-Şeyh Celaleddin Mehmed Dede'nin Amasya'da Mevlevi şeyhi olarak bulundukları, Hüseyin Hüsameddin'e göre, elde edilen eski vesikalarda kaydedilmektedir. 

Pervane Bey'in Mevlevihaneyi yaptırdığı sıralarda, Mevlevi şeyhi eş-Şeyh Yusuf Dede'dir. Şadgeldi Paşa devrinde ise, Zileli Nusretzade eş-Şeyh Cemaleddin Ahmed Dede, bundan sonra da eş-Şeyh Mehmed Cui Dede, Mevlevihane şeyhi olmuşlardır. 

Muhtemelen Cemaleddin Ahmed Dede, 1387 yılında Kadı Burhaneddin'e yenilen Emir Ahmed ve Taceddin'in sulh ricacısı olarak gönderdiği kişidir. 

İlgi çekicidir ki, Cemaleddin Ahmed Dede'nin babası Şeyh Nusret'in, Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sinde Hacı Bektaş Veli ile Horasan'dan gelmiş Hoca Ahmed Yesevi halifelerinden olduğu kaydedilmektedir.

İbrahim Çelebi'nin oğlu eş-Şeyh Mehmed Arif Dede, durumu eski sadrazam Bayram Paşa'ya arzetmiştir. 

Bayram Paşa 1637'de su sıkıntısı çeken memleketi Amasya'ya kendi kesesinden ödeyerek, su getirir ve bir kervansaray ile bir de Mevlevihane yaptırır. Bu yeni inşadan sonra, burada şeyh olanlar, sırasıyla şöyledir; 

Eş-Şeyh Mehmed Arif Dede, bunun damadı eş-Şeyh Mahmud Dede, bundan sonra eş-şeyh Abdulkadir Dede ve eş-Şeyh Alaeddin Dede. 1700'de Alaeddin Dede'nin vefatıyla İbrahim Çelebi tekkenin mütevellisi ve eş-Şeyh Bilal Efendi de şeyh olmuştur. 

1701 tarihinde ise, Bilal Efendi aynı zamanda tekkenin mütevelliliğini yürütür.

Şeyh Mehmed Efendi'den sonra oğlu Cemaleddin Efendi'nin Amasya Mevlevihanesi'nin başına geçtiğini görürüz. 

1905-1909 yılları arasında Amasya Belediye Başkanlığı da yapan Cemaleddin Efendi Mustafa Kemal'i Havza'dan Amasya'ya davet eden heyette yer alır. 

Amasya Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kurucularından olan Şeyhin Milli Mücadeleyi sonuna kadar desteklediği bilinir.

1919 yılında Mustafa Kemal'in Havza'dan göndermiş olduğu bir tamimin halka bildirilmesi için yapılan toplantının gerçekleştirildiği yer olması sebebiyle Mevlevihane'nin varlığından son olarak haberdar oluruz.

Yapı muhtemelen Amasya'da eskilerin Selağzı dediği yerde bulunmaktaydı. 

Önceden kimsesizlere ait mezarlığın da yer aldığı bu bölgeye 1865 yılında Mutasarrıf Ziya Paşa tarafından el atılır. Mezarlık kaldırılır ve yerine dükkanlar yaptırılır. 

Muhtemelen 1925 yılında tarikatlerin ilgası ile sahipsiz kalması ve benzer nedenlerle şehirleşme adına meydan açılması esnasında Mevlevihane'nin de yıktırılmış olması beklenir.

Kaynakça-:

Amasya Tarihi I.Cilt,  

Menakıbü'l Arifin II,  

M.Eğit.Bakanlığı Yayınları.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *