Ebul-Hasan Harakan-i
Hicri 352-425 yılları arasında yaşayan evliyanın asıl adı; Ali Bin Ahmed Caferdir.
Bugünkü İRAN'ın Horasan bölgesinde Bistam kasabasına bağlı Harakan köyünde doğmuştur.
Miladi 963 yılında fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Ebul Hasan, küçük yaşlarında Harakan köyünde çobanlık yapmış daha sonra çiftçilikle uğraşmıştır.
Gençliğinde kervanlara yük taşıyıcılığı da yapan Ebul Hasan, kaynaklarda belirtildiğine göre kendisinden bir asır önce Horasan da yaşayan Beyazid-i Bestaminin tasavvufundan etkilenerek Bestami dergahında bir süre türbedarlık yapmıştır.
Ebul Hasan Harakani'nin ölümünden 3 asır sonra müritlerinden birisi tarafından yazılan "Nurul Ulum" adlı eserde; evliyanın ilmi ve hayatından kesitleri öğrenmekteyiz.
Türkmenistan'dan Anadolu'ya M.S.11.yüzyılda Selçuklu akınları sırasında geldiği anlaşılan Ebul Hasan, Miladi 1033 yılında Kars'a 15 km.uzaklıktaki Yahnı dağının eteğinde Bizans ordusu ile yapılan bir savaşta yaralanarak Kars'ta şehit olmuştur.
Şahadet mertebesine erişen Ebul Hasan için 1064 yılında Sultan Alpaslan'nın Kars'ı fethetmesinden sonra bugünkü Kaleiçi mahallesinde bir türbe yaptırılmıştır.
Türklerin Anadolu'ya yerleşmeye başladığı tarih olan 1064'den önce Anadolu'nun Türkleşmesi için gelen bu Alperen, 70 yıllık ömrünün tamamında tasavvufunu insan sevgisi üzerine kurmuştur.
Nurul Ulum adlı eserden onun "Türkmenistan'dan Şam'a kadar yaşayan birisinin eline diken batsa acısı benim acımdır" şeklindeki düşüncesinde bu muazzam insan sevgisi ifadesini bulur.
Ebul Hasan'ın tasavvuf görüşünü anlatan ''Nurul Ulum'' adlı eserden onun; ''Her kim bu dergaha gelirse ekmeğini veriniz, inancını sormayınız" şeklindeki düşüncesi daha sonra Mevlana'da;
"Kim olursan ol yine gel" şeklinde ifadesini bulmuştur. .
Anadolu'nun Türkleşmesinde ve aydınlanmasında büyük rol oynayan Ebul Hasan Harakani, ne yazık ki yeterince tanınmamış yada tanıtılmamış Kars şehrinin önemli değerlerinden birisidir.
Türbesi'nin giriş kapısında bulunan 1617 tarihli Osmanlıca kitabede;
''Bu kitabe Mehmet DERVİŞ Paşa tarafından Hicri 1026 Miladi 1617 tarihinde yaptırılmış olup, Osmanlıca " Hak nasip etti yapıldı merkad-i nev gülzar.
Ebul Hasan Harakan şeyhi yattuğu bu yerdir " yazılmaktadır.
***
Havariler Kilisesi:
Kars Kalesinin güney eteğinde Kale İçi Mahallesinde yer alan Havariler Kilisesi Şehirdeki Ermeni kiliselerinden birisi olup, Bagratlı Krallığı döneminde Kral Abbas tarafından M.S. 932-937 yılları arasında yaptırılmıştır.
Kilise, merkezi planlı olup dört yonca yaprağını andıran, dört nişle genişleyen dik açılı bir mekana sahiptir
***
Büyük Katedral:
Yazıtlara ve tarihçilere göre kilisenin temelleri Bagratlı Kralı II. Sembat tarafından M.S. 990 yılında atılmış ancak Kral Sembat öldükten sonra kiliseyi eşi kraliçe KATRANİDE tarafından 1001 yılında bitirilmiştir.
Kilisenin mimarı aynı yüzyılda İstanbul Ayasofya Kilisesinin tamiratını yapan TİRİDAT ustadır.
Katedral 1064 yılında Sultan Alparslanın Anı'yı feth etmesinden sonra camiye çevrilmiş ve ilk fetih namazı kılınmıştır.
Bu sebeple büyük katedrale Fetihiye Camii'de denilmektedir.
***
Tigran Honents:
Arpaçay Nehrine karıştığı yer üzerinde yükselen seki biçimindeki bir arazi üzerine kurulan kilise,
1215 yılında Anılı bir tüccar olan Tigran Honents tarafından inşa ettirilmiştir.
Bu kilise özellikle iç mekanındaki fresklerle dikkat çekicidir. Kilisenin iç cephe duvarları ile kubbe kısmında Hz.İsa'nın doğumundan ölümüne kadar geçen olayları sembolize eden freskler mevcuttur.
***
Aziz Prkich Kilisesi:
Anı ören yerinin güney doğusunda büyük katedrale yakın bir noktada inşa edilmiş olan kilisenin yarısı sonradan yıkılmıştır.
Kilise, M.S.1036 yılında yapılmış olup, zemini daire planlıdır. 1036 yılında kral III. Sembat tarafından yaptırılan kilise, 1291 ve 1342 yıllarında Atabekler tarafından restore ettirilmiştir.
1930'lu yıllarda ise, bir yıldırım düşmesi sonucu kilisenin yarısı yıkılmıştır.
***
Menucehr Camii:
Ören yerinde iç kaleye çıkan yolun güneyinde bulunan pilato üzerine inşa edilen Ebul Menucehr Camii planı bilinen ve günümüze sağlam bir şekilde ulaşan en eski Selçuklu eseridir.
Ani şehrinin Selçuklular tarafından fetih edilmesinden sonra 1072 yılında Ebul Menucehr Bey tarafından yaptırılan camii, Sivas Divriği Ulucamiinden daha önce yapıldığı için Anadoludaki ilk Türk camisi olma özelliğini de taşımaktadır.
***
Genç Kızlar Kilisesi :
Arpaçay Nehri Vadisinin batı yanında bulunan kilise, ören yerine ulaşan kervan yolunun başlangıç noktasında inşa edilmiştir.
Mimari yapısı ve süslemeleri dikkate alındığında 13. yy.'ın karakteristik özelliğini taşıyan kilise silindirik bir plana sahip olup üzerindeki kubbe çadır görünümündedir.
Kaynak;Kültür ve Turizm Bakanlığı..
