15 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Gusül abdestinin faydaları...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Gusül, akıl baliğ olan her Müslümana, kendisinde guslü gerektiren bir hal meydana geldiği takdirde farzdır. 

Gusül temizliğinde, manevi ve uhrevi birçok faydalar yanısıra, pek çok maddi fayda ve güzellikler de bulunmaktadır. 

Bu sebeble İslamiyet, gusle büyük ehemmiyet vermiştir. 

İnsan bu vecibeyi yerine getirmekle, hem Allah'ın muhabbetini kendine celbetmekte ve rızasına nail olmakta; hem de maddeten sıhhat ve afiyet kazanmaktadır. 

Gusül; küçük günahlara da keffarettir. 

Peygamber Efendimiz, Enes bin Malik Hazretlerine hitaben;

"Ey Enes! Guslederken mübalağa et. 

Böylece yıkanma mahallinden ayrılırken üzerinde günah ve hatalardan arınmış olarak çıkarsın." buyurmuşlardır. 

Hz. Enes de;

"Ya Resulallah, mübalağa nasıl olur?" diye sorduklarında;

"Saç diplerini ıslat ve deriyi de pisliklerden arındır."

Cünüplük, ibadetleri ifaya mani, manevi bir kirlilik hali olduğu için, en başta mü'minin kendine ağır gelen, huzursuz kılan, ruhunu daraltan bir durumdur. Rivayetlerde, yeryüzünün cünüp gezen insanlardan tiksinti duyup onları Allah'a şikayette bulunduğu zikredilmiştir. 

Cünüp insanların yanına rahmet meleklerinin gelmeyeceği de yine rivayetler arasındadır. 

Bu sebeble salahat ve takva sahibi kimseler, kendilerinde cünüplük hali meydana geldiğinde,  

bu halden kurtulmak konusunda acele etmişler; geceyi cünüp olarak geçirmekten şiddetle kaçınmışlardır. 

Bu, işin takva yönüdür. 

Bütün bunlar, cünüp olan bir insanın, uğursuz ve maddeten pis ve necis olduğu mânasına gelmez.

Cünüp kimse ile görüşülüp konuşulmayacağı söylenemez. 

Dikkat edilmesi gereken husus; namaz vaktini geçirmeden yıkanmaktır. 

İnsan, namaz vaktini geçirmemek şartıyle, yıkanmayı te'hir edebilir ve bu halde iken cünüp kimseye yapması haram olan işlerin dışında kalan her şeyi yapabilir. Bu da; işin fetva yönüdür.

Ebu Hüreyre, bir gün yolda, cünüp iken, Resulüllah Efendimize rastlamış, fakat bu cünüp haliyle O'nun yanında bulunmaktan sıkılarak savuşup gitmiş, yıkanıp geri dönmüştü. 

Resul-i Ekrem, kendisine nereye kaybolduğunu sorunca da durumu olduğu gibi anlatmış idi. Resulüllah Efendimiz, bunun üzerine Ebu Hüreyre'ye şu cevabı vermişlerdi;

"Sübhanallah, mü'min hiç necis ''pis'' olur mu?"

Bu hadisten anlaşıldığına göre, cünüp olan bir mü'min, kimse ile görüşüp konuşamıyacağı bir pislik ve uğursuzluk içine düşmüş değildir. 

Şu halde, yeryüzünün tiksinip, rahmet meleklerinin kendisinden kaçtığı insanlar, cünüplüğü hafife alan ve cünüp gezmeyi adet haline getiren kimseler olmaktadır.

Cinsi boşalma olayı, insandaki bütün sinir sistemini seferber eden ve bütün organizmayı sarsan fizyolojik bir hadisedir. 

Bu esnada solunum ve dolaşım cihazları bu olaya bütün güçleriyle katıldıklarından, solunum adedi artar. Kan dolaşımı hızlanır. 

Hatta bu esnada sarfedilen kuvvet, bin beş yüz metre koşmaya eşittir. 

Yahut başka bir benzetme ile, yedi katlı bir apartmanın en üst katına koşarak çıkmak kadar yorucudur. 

Bu hadise vuku bulduktan sonra, uzviyet müdhiş bir yorgunluk ve ezici bir bitkinlik hisseder. 

Ağır bir yük taşımış gibi olur. İşte büyük bir hücre yıkımına uğrayan ve büyük bir sarsıntı geçiren insan vücudu, yıkanmak sayesinde derhal bir rehavet ve gevşeme ile sükunete kavuşur. 

Vücuda yeni bir zindelik ve canlılık gelir.

Vücudumuzun normalde bir statik elektrik dengesi vardır. Vücut sağlığı bu elektriksel denge ile yakından alakalıdır. 

Bu denge, psikolojik gerilimler, iklim şartları, giyim eşyaları, yaşama ve işyerleri ve bu arada guslü gerektiren hallerle bozulur. 

Bu elektriksel yük, öfke hâlinde normalin dört katına, guslü gerektiren hallerde on iki katına çıkmaktadır.

Günümüzde "Kızıl ötesi" ışınlarla dış derinin özel fotoğrafları çekilmiş, bu fotoğraflarda cinsi münasebetten sonra, vücudun bütün yüzeyinin fazla statik elektrik tabakasıyla örtüldüğü tesbit edilmiştir. Bu tabaka, derinin oksijen alışverişine engel olduğu gibi, cildin renginin bozulmasına ve çabuk kırışmasına sebep olur. 

Abdest ve gusül, dolaşım sistemi üzerinde de olumlu etkilerde bulunmaktadır. 

Damarlardaki sertleşme ve daralmayı önler. 

Abdestte mevzi bir uyarılma vardır. 

Abdest ve gusülle kolaylaşan lenf dolaşımı sayesinde, lenfosit denen savaşçı hücreler vücudu zararlı unsurlardan korurlar ve vücut direncini arttırırlar

Su bulunmadığı zaman toprakla yapılan teyemmüm de büyük ölçüde vücuttaki statik elektriği yok etmekte, topraklamaktadır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *