14 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Ashabül-yemin ve Ashabüş-Şimal...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Amel defteri sağ taraflarından verilenler, cennetlikler anlamında bir Kur'an terimi. 

Yümn kökünden türetilmiş olup; "ha­yır, uğur, bereket" ve "sağ yön" anlam­larına gelen yemin ile ashab ''topluluk, grup'' kelimelerinden oluşan bu terkip, yaratılışın başlangıcında Allah'a vermiş oldukları sözü ''misak-ı fıtri'' bu dünyada bozmayan ve böylece hem kendilerine hem de diğer insanlara karşı olan gö­revlerini yerine getiren, ahirette ise,  

amel defterlerini sağ taraflarından alarak ön­leri ve sağ yönleri Allah'ın nuruyla ay­dınlanıp bu hal üzere cennete girecek olan mutlu insanlar zümresini ifade eder (Razi). 

Meclislerde büyüklerin oturmasına ayrılan sağ taraf ve ayrıca "uğur, bereket" manasına gelen mey- mene kelimesi ile yapılan ashabü'l-mey-mene terkibi de aynı an­lamı ifade eder. 

Hadislerde; "ehlü'l-yemin" diye anılan bu gruba ashabü'l-ye- min ve ashabü'l-meymene adlarının ve­rilmesini, yaratılışın başlangıcında (ei'raf 7-172) Adem'in sırtından veya sulbünden 

(M. Reşid Rıza Elma-lılı) çıkartıldıkları zaman onun sağ tarafında bulunmaları veya sağ ta­rafından çıkartılmaları ile açıklayan mü-fessirler olduğu gibi, bunu hesap gü­nünde kitaplarının sağ taraftan verile­ceğine (el-Hakka 69-19-24), yüksek makam sahibi olacaklarına, cennetin sağ tarafında ikamet edeceklerine bağlayan­lar da vardır.

Vakıa suresinde, insanların "ashabü'l- meymene" ''ashabü'l-yemin'', "ashabü'l- meş'eme" 

''ashabü'ş-şimal'' ve "sabikün" veya "mukarrebun" şeklinde üç zümre­ye ayrıldığı görülmektedir. 

Bu suredeki ilgili ayetlerde ashabü'l-yemin, cennet ehlinden gösterilmiştir. 

Bunlar dünyada haktan yana olup doğruyu savundukla­rı ve yaratılışta Allah'a verdikleri sözü bozmadıkları için hak ettiklerinden kat kat fazla nimetlerle cennette mutlu bir hayat süreceklerdir. Yapılan tasvirlere göre bunlar; 

"dalbastı kirazların, mey­veleri kat kat muz ağaçlarının, çağlayan suların, bitmez tükenmez meyvelerin bulunduğu ve gölgenin devamlı yayıldı­ğı" yerlerde yaşayacaklardır.

***

Ashabus Şimal Nedir:

İslamda Ashabuş-Şimal Kavramı 

Sol; sol el, sol taraf, uğursuz, bedbaht kimselerdir. Bu tabir Kur'an-ı Kerim'de Vakıa suresinin kırkbirinci ayetinde geçmektedir. 

Devamındaki ayetlerin ifade ettiğine göre, ashabu'ş-şimal, Allah'ı ve ahiret gününü inkar eden, zevk ve sefalarına düşkün olan kimselerdir.(Vakıa; 56-45-47)

Bunların ahirette çekecekleri feci azap şekilleri de aynı surede belirtilmektedir. (Vakıa; 56-41-56). Kıyamet gününde amel defterleri sol taraflarından verilir. 

Bunlara ashab-ı meş'eme de denir. 

(Ashab-ı meş'eme)

***

Ashabus Sebt Nedir:

Cumartesi anlamına gelen Sebt günü, çalışmaları ve özellikle balık avlamaları kendilerine yasaklanmış bir Yahudi kavmi için kullanılan Kur'ani bir tabir. "Cumartesi tatiline saygı duymaları emredilmişken bunda görüş ayrılığına düşen Yahudilere ''tatil yapmaları'' farz kılındı.(Nahl, 16-124). 

Yahudiler, kendilerine bunun farz kılınmasına rağmen bu farza kulak asmayıp sınırı çiğneyerek hadlerini aştılar (A'raf; 7/163). 

Bundan dolayı da lanete uğratıldılar. 

(Nisa; 4/47). 

Yahudiler Allah'ın emir ve yasaklarına uymayıp kendi heva ve heveslerine tabi olduklarından dünya ve ahirette cezalandırıldılar. 

Bu da gerek çağdaşları oldukları insanlar ve gerekse daha sonra gelecek nesiller için büyük bir ibret kılındı.

"... Cumartesi günü haddi aşanları bilmişinizdir. Bunun üzerine onlara hor ve hakir maymunlar olun demiştik. 

Biz bunu orada bulunup görenlere bir ibret, muttakîlere de bir öğüt kıldık." 

(Bakara; 2/65-66).

Bu Kur'ani ifadelerden anlaşıldığına göre Yahudiler; Allah'ın emir ve yasaklarına uymadıkları ve verdikleri sözde durmadıkları için kötü bir cezaya çarptırılarak maymunlar haline getirildiler. 

Bunların maymun kılınmaları meselesinde gerçek maymun suretine mi sokuldular, yoksa maymun kılıklılar hâline mi getirildiler şeklinde bir görüş ayrılığı sözkonusudur. 

Ancak müfessirlerin büyük bir çoğunluğu bu Yahudiler'in dış görünüşleri itibariyle maymuna dönüştürüldüklerini ifade ederken, bazıları da bunların temsilen maymun kılıklı insanlar diye ifade edildiği kanaatindedirler.

Şamil İslam Ansiklopedisi...

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *