Divan sahibi olan Osmanlı Padişahları
II. Murad'ın oğlu Fatih Sultan Mehmed,
yaşadığı devrin en güçlü ilim, fikir ve sanat adamlarının elinde yetişmiş olup, divançe ''küçük divan'' özelliği gösteren divanı vardır.
Onun şiirleri Klasik Türk Şiirinin estetik birikimi çerçevesinde yazılmıştır.
Bunun en tipik örneği aşağıdaki beyittir:
''Bir şaha kul oldum ki cihan ana gedadur
Bir maha dutuldum ki yüzi şems-i duhadur''
Fatih Sultan Mehmed'in oğlu olan Sultan II.Bayezid, Adli mahlasıyla şiirler yazmış ve divan oluşturmuştur. Aşağıdaki beyit onundur:
''Nice kafir kal'asın almak nasib itdi
Huda Adli dilber gönlini almak kime makdur olur.''
Tarih, felsefe ve tasavvuf konularında derin bir bilgiye sahip olan Sultan Selim, Sultan II.Bayezid'in oğludur.
Şiirlerinde Selimi mahlasını kullanan Sultan Selim'in Türkçe şiirleri ve Farsça divanı vardır.
Aşağıdaki meşhur kıta ona aittir:
''Merdüm-i dideme bilmem ne füsun itdi felek
Giryemi kıldı füzun ekşimi hun itdi felek
Şirler pençe-i kahrımda olurken lerzan
Beni bir gözleri ahuya zebun itdi felek''
Kanuni Sultan Süleyman 46 yıl süren saltanatına zaferler ve savaşlarla birlikte, Muhibbi mahlası ile yazdığı 3000 bine yakın şiir bulunan divanını da sığdırmıştır.
Onun şiirlerinde Klasik Türk şiirinin genel özellikleri ile birlikte, yaptığı sefer ve savaşlar da söz konusu edilmiştir.
Kanuni Sultan Süleyman'ın şu beyti çok meşhurdur:
''Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi…''
Sultan III. Murad ise, Kanuni'den sonra en çok şiir yazan padişahtır.
Divanında 1701 şiir bulunmaktadır.
Şiirlerinde bazen Murad bazen de Muradi mahlasını kullanmıştır.
Muradi'nin şiirleri tasavvufi ağırlıklıdır.
Divanından başka Fütuhat-ı Sıyam ve Esrarname adlı tasavvufi eserleri de vardır.
Şu beyit onundur:
''Tevhid-i hu hergiz dilünden eksük olmasun
MuradGer dilersen göstere didarını her bar dost.''
Bahti ve Ahmed mahlaslarıyla ile şiir yazmış olan I. Ahmed'in de divanı vardır.
Bahti, şu gazelinde Üsküdar'ın bir eğlence mekanı olduğunu, orada avlandığını ve cirit oynadığını belirtmiştir:
''Üsküdar'un bağ u bağçesini seyran eyledük
Nice günler ıyş idüp zevk-ı firavan eyledük
Gah derdük bustanında anun sünbüllerin
Gah güller cem idüp seyr-i gülistan eyledük.''
Sultan I. Ahmed'in oğlu olan ve ''Genç Osman'' olarak bilinen II. Osman'ın Farisi mahlasıyla yazdığı küçük bir divançesi vardır.
Şu anlamlı kıta ona aittir:
''Şah oldun ise bir kurı toprak değül misün
Bay oldun ise katre-i na-şad değül misün
Dünya evinde zevk u safa hoşdur amma veli
Ruz-ı cezada Farisi mes'ul değül misün''
Şiirlerinde Ahmedi ve Necib mahlasını kullanan Sultan III. Ahmed.
Lale devrinde, zevk ve safanın dorukta olduğu dönemde yaşayan Sultan III.Ahmed'in divanında yer alan şiirleri ise tasavvufî ağırlıklıdır:
''Hu ile dolmışdur cihan bu sırra sen etme güman
Eyle Neciba gel figan tekrar-ı yahu ile''
Selimi ve İlhami mahlasıyla şiirler yazan, bestekar ve Mevlevi kimliği ile tanınan III. Selim, kültüre çok önem vermiş ve etraflarında kültür muhitleri ''çevreleri'' oluşturmuşlardır.
