27 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
6°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Akabe Meselesi...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

İngiltere'nin Osmanlı Devleti'ne karşı çıkardığı siyasi bir anlaşmazlıktır. 

Akabe, Kızıldeniz'in kuzeydoğusunda ve Akabe körfezi ucunda bir kasabadır. 

Akabe mes'elesi,  

İkinci Abdülhamid Han zamanında 1906'da ortaya çıktı.

Padişah'ın İslam ülkelerindeki nüfuzu,  

müslümanların en büyük ve en sinsi düşmanı olan İngiltere'yi çok endişelendiriyordu. 

Çünkü, sömürdüğü topraklarda yaşayan insanların ekserisi müslüman idi. 

Bu bakımdan sömürgelerine ve diğer zulümlerine son verilmesinden endişeli idi. 

Tek Çare Osmanlı sultanının nüfuzunu sarsmak ve Osmanlı Devleti'ne bağlı bölgelerde isyan çıkarmayı planlamaktı. 

Bu iş için en müsait bölge olarak Arap yarımadası ve burada yaşayan halkı görüyordu. 

Çünkü bir kısım Arapları bazı hainlerin yardımıyla ifsad etmişti. 

Burayı Osmanlı hakimiyetinden ayırmak,  

Arap alemini Osmanlı'ya karşı ayaklandırmak,

''halife-i müslimine''karşı önemli bir darbe olacaktı. Casuslarını ve diğer güçlerini bu uğurda seferber etti. Bu çılgın mücadelenin en can alıcı noktaları Arap yarımadasının iki tarafında bulunuyordu. 

Biri Basra körfezinin kuzeyindeki Kuveyt limanı, diğeri de Kızıldeniz'in kuzeydoğusundaki Akabe körfezinin yukarı ucunda bulunan Akabe kalesi idi. Abdülhamid Han, bu iki noktadan birincisinde İslam alemini Hindistan'a kadar birbirine bağlayan Bağdad demiryolunu, ikincisinde de Hicaz demiryolunu yaptırdı. 

Hicaz demiryolu da Akabe körfezi vasıtasıyla Kızıldeniz'e doğru bir kapı durumunda idi. 

Bu iki mühim noktadan birincisinde İngilizlerin Osmanlı'ya karşı mücadelesi mahalli idarecileri desteklemek suretiyle, ikincisinde ise,  

doğrudan doğruya oldu.

Abdülhamid Han, Hicaz demiryolunu yaptırırken, emniyeti bakımından yolun denizle temas eden noktasını kontrol altında tutmak için Akabe kalesine Rüşdi Paşa komutasında iki tabur asker gönderdi. 

''15 Şubat 1906''. 

Hindistan yolunu ve oradaki sömürgelerini emniyet altına almak için 1882 yılında Mısır'ı işgal eden İngilizler ise, Akabe kalesinin Osmanlı kontrolünde olmasını protesto ederek, harp tehdidine baş vurup boşalttırmak istediler. 

Hatta ültimatomun peşinden Akabe körfezine bir de savaş gemisi gönderdiler. 

İngiltere, verdiği ültimatomda, on gün içinde Sina yarımadasının boşaltılmasını istiyordu. 

Abdülhamid Han ise, bu ültimatoma karşı İngiltere'nin Mısır üzerinde bir hakkı bulunmadığını, işgalinin kanunsuz olduğunu belirterek, yeni sınırın sadece Türk ve Mısır subaylarından meydana gelen bir komisyon tarafından tesbit edilebileceğini bildirdi. Abdülhamid Han'ın bu cesurane hareketi, İslam aleminde büyük te'sir uyandırdı. 

İngilizler de halife-i müsliminin üzerine daha fazla varmayı menfeatlerine ters buldular. 

Neticede Mısır ve Osmanlı subaylarından kurulan komisyon sekiz maddelik bir protokol tesbit etti. Buna göre, sınır, Akabe körfezinin batısındaki Tabe'den başlayıp Akdeniz sahilindeki el-Ariş'e kadar uzanıyordu. 

Böylece Akabe, Osmanlı Devleti'ne kaldı.

Menfeat sebebiyle devamlı karşı karşıya gelen 

Avrupa devletleri arasında, yirminci asrın başında bir gruplaşma başlamıştı. 

İngiltere, Fransa ve Rusya üçlü bir ittifak kurmuşlar; bunlara karşı da Almanya, Avusturya ve İtalya birleşerek üçlü bir ittifak içine girmişlerdi. 

Bütün bunlar yakında bir cihan harbinin yapılacağını hissettiriyordu. 

Abdülhamid Han ise, devletini bu gruplaşmaların dışında tutuyor sadece İngilizlere karşı Almanlara biraz güler yüz gösteriyordu.

Sultan İkinci Abdülhamid Han'ın üstün siyaseti karşısında, İngilizlerin İslam memleketlerinde sürdürmek istedikleri emperyalizm,  

Akabe Mes'elesinde başarıya ulaşamadı. 

Ancak İngilizlerin faaliyetleri ile asrın en siyasi padişahı iç ve dış düşmanlarının her türlü hücumlarına maruz kaldı ve tahttan indirildi. 

Abdülhamid Han'ın iş başından uzaklaştırılması 

ile Osmanlı Devleti'nin başına geçen idareciler, memleketi hızla parçalanmaya sürüklediler. 

Balkan harbinin peşinden Birinci dünya harbine girdiler, İngilizler de, Osmanlı'nın savaşa girmesini fırsat bilip, 3 Kasım 1914'de Akabe kale ve limanını topa tutarak şehri işgal etti.

Osmanli-Tarihi-Ans/Osmanli.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *