Fırat Nehri'nin Zenginliği
Ebu Hureyre anlatıyor;
Resulullah (sav) buyurdular ki;
"Fırat nehri altın bir dağ üzerinden açılmadıkça kıyamet kopmaz.
Onun üzerine insanlar savaşırlar.
Yüz kişiden doksan dokuzu öldürülür.
Onlardan her biri;
''Herhalde savaşı ben kazanacağım.'' der.
(Buhari)
Hadisin Buhari'de gelen bir veçhinde;
"...Kim o hadiseye hazır olursa, ondan hiçbir şey almasın." ibaresi ziyadedir.
İbn. Hacer; "Ondan hiçbir şey almasın" ifadesinden hareketle, ortaya çıkacak bu altının dinar ''şeklinde madrub para'' altın kalıpları veya altın tozu şeklinde olabileceğini, hepsinin caiz olduğunu söyler.
Bir rivayette altından dağ, bir başka rivayette "altundan hazine ''kenz" ifadesi kullanılmıştır.
Dağla çokluk kinaye edildiği belirtilmiştir.
İbnu't-Tin, bu hazineden almanın yasaklanmasını,
"o hazinenin bütün Müslümanlara ait olmasındandır. Öyleyse kişi ondan sadece kendi hakkını alabilir." diye açıklar ve devamla;
"Kim ondan alır, malını çoğaltırsa, faydasız olduğu için pişman olur, altundan bir dağ ortaya çıksa, altın değerini kaybedeceği için,
bu istenmez" der.
İbn. Hacer, bu yorumu muvafık bulmaz;
"Onun söylediği, hadiste açık değil, açık olan husus şudur;
Ondan alınması, fitne çıkacağı üzerine savaşılacağı için yasaklanmıştır, " der.
Şu ihtimale de yer verir;
"Ondan almanın nehyedilişindeki hikmet, ona ihtiyacın kalmadığı veya pek az olduğu bir vakitte ortaya çıkmış olmasıdır."
İbn. Hacer, önceki ihtimalin galib olduğunu söyler ve buna, hadisin Müslim'de geçen ve Teysir'de esas alınmış olan kaydettiğimiz veçhini delil gösterir. Ayrıca Müslim'de geçen şu mealdeki rivayetle de bu görüşünü te'yid eder;
"...Fırat nehrinin, altından bir dağ üzerinden açılacağı zaman yakındır.
İnsanlar bunu işitince oraya yürürler.
Nehrin yanındakiler;
"Biz insanları bırakacak olursak, ondan alıp tamamını götürecekler" derler.
Resulullah devamla buyurdu ki;
"Bunun üzerine onun için savaşa girişirler.
Her yüz kişiden doksan dokuz tanesi öldürülür."
İbn. Hacer;
"Bu da gösteriyor ki, İbn. Tin'in tahayyül ettiği sebep batıldır.
Yasağın sebebi, ondan almanın getireceği neticedir, Savaş...
Bu hadisenin toplanma ''mahşer'' için ateşin çıkması sırasında vukuuna da bir mani yoktur.
Lakin bu, ondan almayı nehyetmek için bir sebep olamaz. İbn. Mace, Sevban'dan şu hadisi merfu olarak tahric etmiştir;
"Hazinenizin yanında üç grup savaşır.
Her biri de bir halife oğludur..."
İbn. Mace hadisi Mehdi ile ilgili bir babta kaydetmiştir. Eğer burada geçen hazineden murad, sadedinde olduğumuz hadiste geçen hazine ise, bu durum, yani nehrin altında olması hadisesi, Mehdi'nin zuhuru zamanında meydana gelecektir.
Bu ise, kesinlikle, Hz. İsa (as)'ın inmesinden önce ve de ateşin çıkmasından öncedir.
Bugüne dek Fırat'ın başında dünya kadar katliamlar meydana geldi.
Yakın tarihten başlayacak olursak, Fırat'a yakın yerde Irak ve İran katliamı oldu.
Yine Fırat'a yakın bir yerde çok ciddi kıyım yapılarak Allah Resulü'nün torunları katledildi.. Ancak, yukarıdaki hadisten, bu iki hadiseyi çıkarmak uygun olmasa gerek.
Belki, daha sonra olması muhtemel bazı hadiselere işaret aramak daha uygun olur.
Mesela;
Fırat'ın suyu, altın değerinde olacak bir devreye, mecaz yoluyla bir işaret olabileceği gibi yapılacak barajlardan elde edilecek gelirlere de "altın" sözüyle işaret olabilir.
Ayrıca, Fırat'ın suyu tamamen çekilerek, altında çok büyük altın ve petrol yataklarının çıkacağı da bildirilmiş olabilir.
Ayrıca toprak çökmeleri neticesinde böyle bir maddenin de bulunması mümkündür.
Fakat ne olursa olsun o bölgenin, İslam aleminin bünyesinde, bir dinamit gibi, potansiyel bir tehlike olduğunun anlatılmasında şüphe yoktur.
Bunlar bugün zuhur etmiş şeyler değil;
ileride zuhur edecek hadiselerdir.. ve o günleri gören insanlar, Allah Resûlü'ne bir kere daha bütün kalpleriyle "sadakte; doğru söyledin" diyecek ve imanlarını yenileyeceklerdir.
Peygamber Efendimiz, buyurur ki;
''Fırat nehri altın bir dağ üzerinden açılmadıkça kıyamet kopmaz. Onun üzerine insanlar savaşırlar. Yüz kişiden doksan dokuzu öldürülür. Onlardan her biri: 'Herhalde savaşı ben kazanacağım'' der.
Bu hadis-i şerifin bize düşündürdüklerine gelince;
Peygamber Efendimiz; Fırat'ın suyu ile ilgili olarak, altın değerinde olacak bir devreye, mecaz yoluyla işaret vermiş olabilir.
Fırat'ın suyu tamamen çekilerek, altında çok büyük altın ve petrol yataklarının çıkacağı bildirilmiş olabilir.
O bölgenin, İslam aleminin bünyesinde, İslam dışı güç ve kuvvet merkezlerinin de dikkatini çekecek ve iştahını kabartacak ölçüde zenginliklere sahip olmasıyla, ehl-i dünyanın başını döndüreceği;
bundan dolayı da sırf dünya için yaşayanların o bölge üzerinde tamah gösterecekleri ve savaşacakları bildirilmiş olabilir.
Kaynak; Sorularla İslamiyet.
