Çınar ağacı ve sivrisinek....
Sivrisinek çınar ağacına konmuş ve etrafına bakınmağa başlamış.
Çınar ağacına seslenerek;
''Ey çınar ağacı ben uçuyorum, kendine iyi bak'' demiş.
Çınar ağacı, yıllarca yapraklarında beslediği sivrisineğe bakmış ve gülmüş...
Niçin bunu söyledim;
bizde ahde vefa vardır.
İyi günde sıkıntıda heryerde herzaman gönül birliği olmalı davana sadık kalmalısın...
Yıllardır Meclise girenler, bir çok görevleri alanlar bugün sosyal medyada ve mahkeme önlerinde hak arıyorlar.
Türkmen lideri Dr.Devlet Bahçeli'ye tuzak kurmaya çalışıyorlar.
Ancak, Büyük çınar, buna azda olsa tedbirini aldı senelerce yapraklarında beslediği sinekleri rüzgarın akışına bıraktı.
VEFA.....
Vefa, sevgide devamlılık demektir.
Vefa demek, ihtiyaç halinde ona yardım etmektir. Müslüman vefakar olur. Vefakar olmanın, yani sırf Allah rızası için sevmenin mükafatı büyüktür.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki;
''Kıyamette hiç bir himayenin bulunmadığı zaman, Allah'ü Te'ala'nın himayesinde bulunacak yedi kişiden biri, birbirini sırf Allah rızası için sevenlerdir. (Buhari)
Vefa, dostlukta, bağlılıkta sebat etmektir.
Arkadaşa yaptığı iyiliği az görmek, onun yaptığını çok bilmek vefadandır.
Peygamber efendimiz, ihtiyar bir kadına ikramda bulundu. Sebebini soranlara, Bu kadın, Hatice hayatta iken bize gelir giderdi.
Ahde vefa, dindendir, buyurdu.
Vefanın gereğindendir ki, insan sevdiği arkadaşının dostlarını, akrabalarını da sevip haklarını gözetmelidir!
Çünkü insan, yakınlarına gösterilen ilgiye daha çok memnun olur.
Sevgi, sevgilinin her şeyini, ona yakından uzaktan ilgili olan her şeyi sevgili kılar.
Alimler, ''Evlada hizmet, babasına hizmet demektir'', buyurmuşlardır.
Evlada hizmet babayı sevindirdiği gibi, evlada düşmanlık da babayı üzer.
Vefasızlık şeytanın hoşuna gider.
Mesela arkadaşlar arasındaki sevginin azalması, kırgınlığın zuhur etmesi şeytanı çok sevindirir. Şeytanı sevindirmemek, onun oyununa gelmemek için vefakar olmalı, arkadaşın kusurlarını fazilet, hakaretlerini de iltifat kabul etmeli.
İki arkadaştan biri, diğerine sert bakınca, şeytan sevinip oynar.
Allah'ü Te'ala, şeytan, aralarını bozmaması için, kullarım güzel konuşsun! buyuruyor. (İsra; 53)
Onun için kırıcı ve üzücü konuşmaktan ve sert bakmaktan uzak durmalıdır!
Allah dostlarının duruşu bile sevgi telkin eder.
Sıkıntılı anında arkadaşın yardımına koşmalı,
''Kara gün dostu'' olmalıdır.
Şeytan, nefs ve kötü arkadaş, ara bozmaya çalıştığı için arkadaşlığı devam ettirmek zor olur.
Bunun için, ''Arkadaşlık ince ve latif bir cevherdir. Korunmasını bilmezsen kazaya uğrar!'' demişlerdir.
Bu cevheri korumak; arkadaşta kusur aramamak ve hiçbir hatasını görmemekle olur.
Çünkü kusursuz insan olmaz.
Kusurunu görünce, onu bırakmamalı ve demeli ki:
Bu seferlik affet belki de bilmez
Sürçen atın başı hemen kesilmez.
Kusursuz insanla herkes geçinir.
Asıl yiğitlik, kusurlu arkadaşla iyi geçinmektir.
Daima onu kendine tercih etmelidir!
Vefakar olmanın şartlarından biri de, dostun sevmediklerini, düşmanlarını sevmemektir.
Dostun düşmanı ile birlikte gezmek, düşmanlıkta ortak olmak demektir.
***
Eski zatlardan birinin oğluna vasiyeti şöyle:
''Oğlum, herkesle arkadaşlık edilmez.
İhtiyaç içinde olduğun zaman senden uzaklaşan,
genişlik zamanında malına göz diken ve yükseldiği vakit sana üstünlük taslayan kimse ile arkadaş olma!''
Kısa bir ata sözü;
''Halep orada ise, arşın burada...''
