25 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Hafif yağmur
11°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Patriğin, Rus Çar'ına Yazdığı Mektup'ta tanımlanan Türkler...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

1821 yıllarında;  

Mora yarımadasında, rumlar tarafından büyük bir isyan çıkarılır ve binlerce Türk öldürülür. 

İsyan bastırılır. 

Dönemin Padişahı 2. Mahmut; 

''bu ayaklanmada parmağı olanların tesbiti için, Sadrazam Benderli Ali Paşa'yı görevlendirir. Yapılan tahkikatta,  

Fener Rum Patriğinin, isyanla yakın ilişkisi olduğu ortaya çıkar.''

Derhal baskın düzenlenen Patrik 5.Gregorius'un evinde;  

''isyanla ilgili belgeler ve Osmanlının amansız düşmanı olan Rus Çarı Alexandra'ya yazılmış çeşitli istihbarat mektupları ele geçirilir.'' 

Fener Rum Patrikhanesini, ihanet yuvasına çeviren bu patrik, yargılanır ve halkı isyana teşvik etmek ve Osmanlı Devletine ihanet etmekten suçlu bulunur 

ve idama mahkum edilir. 

İnfaz; ''Patrikhanenin kapısı önünde, 21 Nisan 1821 günü gerçekleştirilir.''

Bunun üzerine, Patrikhane yönetimi; 

''aynı yerde, bir Türk büyüğü asılana kadar,  

bu kapının kapalı tutulmasına karar verir.'' 

Kapının ismi, o günden sonra; "kin kapısı" olarak, anılır. 

Patrikhanenin bu kararından haberdar olan Türk yetkililer ise; buna misilleme olarak, Patrikhanenin bulunduğu sokağın adını;" Sadrazam Ali Paşa" koyarlar.

Günümüzde, bu kapı hala kapalı. 

Din kapısı olması gereken bu kapı, kin kapısı haline getirilmiş. 

Elbette; Patrikhane, bu söylenenleri asla kabul etmiyor.

Ama; kapıyı açmaya da yanaşmıyorlar. 

Buna ise; geçerli ve makul bir sebep göstermiyorlar. 

Yanlızca; Patrik Gregoryus, burada idam edildi ve gömüldü, insanların onun mezarı üzerinden geçilmesini istemiyoruz gibi, bir mazeret sunuyorlar. 

Halbuki; hiçbir Osmanlı kaynağında; 

Patrik'in burada gömüldüğü olduğu hakkında bilgi ve belge yok. 

Hatta; Osmanlı döneminde, asılarak öldürülenlerin, nereye gömüldükleri hakkında, bilgi ve belge tutulmadığı belli ve genel bir uygulama.  

Evet, bu arada; Patrik Gregorius'un Rus Çarı Alekxandr'a yazdığı meşhur bir mektup var. 

Bu mektup; 

O mektubu okuyalım:

"Türkler'i maddeten ezmek ve yıkmak; 

mümkün değildir. 

Çünkü Türkler; çok sabırlı ve dayanıklı insanlardır. Gayet mağrurdurlar ve izzet-i nefis onur sahibidirler. Bu özellikleri; dinlerine bağlılıklarından, kadere rıza göstermelerinden, geleneklerinin kuvvetinden, padişahlarına, kumandanlarına, büyüklerine itaat duygularından gelir.

Türkler; zekidirler. 

Kendilerini; doğru yola sevk edecek liderleri olduğunda da daha da çalışkandırlar. 

Gayet; kanaatkardırlar. 

Onların bütün meziyetleri; 

hatta kahramanlık ve bağlılık duyguları; 

geleneklerine olan bağlılıklarından ve ahlaklarının kuvvetinden gelir.

Türkler'i yıkmak için; önce bağlılık duygularını kırmak ve manevi bağlarını parçalamak gerekir. 

Bunun da, en kısa yolu; 

milli ve manevi değerlerine uymayan, yabancı fikir ve davranışlara, onları alıştırmaktır.

Türkler; dış yardım kabul etmezler. 

Haysiyet duyguları, buna engeldir. 

Eğer; geçici bir süre görünürde kuvvet ve kudretleri varsa da; 

Türk'ler mutlaka dış yardıma alıştırılmalıdırlar.

Maneviyatları sarsıldığı gün; 

Türkler'i kendilerinden şeklen çok kuvvetli, kalabalık ve güçlü kuvvetler önünde zafere götüren; asıl kudretleri sarsılacak 

ve o zaman Türkler'i yıkmak, mümkün olabilecektir.

Bu nedenle; 

Osmanlı Devletini yıkmak için, yanlızca savaş meydanlarındaki zaferler yeterli değildir. 

Ve hatta; yanlızca bu yolda yürümek,  

Türkler'in gerçekleri anlamalarına neden olabilir.

Yapılacak iş; 

Türkler'e bir şey hissettirmeden, bünyelerindeki tahribatı tamamlamaktır."

***

İşte bu gün Türkiye üzerine oynanan oyunlar,  

aynı çizgide gidiyor,  

Değişen bir şey yok. 

Gaye; Türk Milletini yıkmak,  

Türk vatanını bölmek istiyorlar.

Ne kadar örgüt varsa Türkiyenin başına musallat ettiler. 

Nice yiğitlerimiz, selvilerimiz şehit oldu.

Rütbesini bilmediğim mücahit kardeşim, tv. spikerine şunu söyledi; 

''Biz burada bir destan yazıyoruz.

Şu yakamdaki TÜRK BAYRAĞI var ya, bize cesaret veriyor.''

.''Ölüm, o yiğitlerimiz için bir gül ravzasıdır.''

Avrupalılar, terörü kınıyoruz diyorlar.

Peki, teröre bu kadar silahı, patlayıcı maddeleri, finansı kim sağlıyor. 

Yakalanan tonlarca ağır silahları Avrupa üretmiyor mu?

O silahların üzerinde hangi medeni Avrupa ülkesine ait olduğu yazmıyor mu...?

Benim gibi tüm TÜRK ve İslam dünyası da biliyor ki,

O medeni Avrupalılar yaptıkları hileleri ile boğulmuş, boğulmaya da devam edecekler...

TÜRKLER, YERYÜZÜNDE ALLAH'IN HAS KULLARIDIR.

Terör destekçileri bunu iyi bilmelidirler..

(Kaynak: http: tarihinizinde.com.)

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *