26 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Zeyd bin Hattab r.a....

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Kardeşim Zeyd, iki güzel hasletle beni geçti; 

''Benden önce Müslüman oldu, benden önce şehit oldu!" sözleriyle Zeyd bin. Hattab'a en güzel şahitliği Hz. Ömer (r.a.) yapmaktadır. 

Zeyd bin Hattab, Hz. Ömer'in baba bir kardeşidir.

Re­su­lul­lah'ın (s.a.v) çok sevdiği bahtiyarlar arasında Zeyd bin Hattab da vardır. 

''Suffe Medresesi'nin talebesi olmak'' şerefine de erişen Zeyd bin Hattab, ilk Muhacirlerdendir. 

Re­su­lul­lah Efendimiz, Muhacirlerle Ensar arasında kar­deşlik tesis ederken, Zeyd bin Hattab ile Main bin Adiyy'i kardeş ilan et­miştir

Hz. Zeyd, Peygamberimizin ''fedakarlık ve bir dava uğruna hayatı hiçe sayma'' dersini can kulağıyla dinlemişti. 

Bu kahramanlık dersi, İslam davası için gere­kirse maddi manevi bütün varlığını feda etmeyi gerektiriyordu. 

İşte Hz. Zeyd, bunun şuurundaydı.

Zeyd (r.a.), Bedir, Uhud, Hendek ve Hudeybiye gibi, Hz. Peygamber'in katıldığı savaşların hepsine katılmıştı. 

Uhud Savaşı'nda çok büyük kah­ramanlık örneği sergilemişti. 

Bu savaşa onunla birlikte kardeşi Hz. Ömer de ka­tılmıştı. 

Bir ara Zeyd'e, zırhını vermek istedi. 

Hz. Zeyd kardeşine, ''Senin istedi­ğin şehadet mertebesini ben de isterim!'' diyerek,  

kardeşinin teklifini reddetti. 

Böylece iki kahraman kardeş zırhsız olarak savaştılar. İkisi de şehit olabilme arzusundaydı.

Peygamberimizden sonra Hicret'in 12. yılında Yalancı Peygamber Müseylime ile yapılan Yemame Harbi'nde gösterdiği şecaat ve kahramanlıkla, mücahit­lere örnek teşkil ediyordu.

Hz. Zeyd, bu savaşta İslam ordusunun bayraktarlığını yapıyordu. 

Bir elinde kılıç, diğerinde sancak olduğu halde düşman ordusunun ateş çemberine korku­suzca dalan Zeyd, bir aralık, Müslümanların zaafa düştüğünü gördü. 

Bir yandan onlar gibi olmaktan Allah'a sığınırken,  

bir yandan zafer için dua etti. 

''Ey Al­lah'ım, '' dedi. 

''Müslümanların mağlubiyetinden Sana sığınırım!''

Hz. Zeyd, sonra da bütün haşmetiyle düşman saflarına daldı, pek çok düşman askerinin yanı sıra meşhur mürtet Nehar'ı da öldürdü. 

Bir ara Ebu Meryem'in şiddetli bir darbesine maruz kaldı. 

O darbenin tesiriyle şehit oldu. 

Elindeki san­cak düşmek üzereyken, kendisi gibi büyük bir sahabi olan Hz. Salim yetişti, sancağı aldı.

Hz. Ömer, kardeşinin şehadetine gıpta etti. 

Fakat onun ayrılığı kendisini bir hayli üzmüştü,  

''Saba rüzgarlarının her esişinde Zeyd'in kokusunu hissediyo­rum!'' diyerek, bunu ifade ediyordu.

Kaderin garip bir cilvesidir ki, Hz. Zeyd'i şehit eden Ebu Meryem, Hz. Ömer devrinde Müslüman oldu. 

Hz. Ömer'in yanına geldi. 

Zeyd'in katili olduğu için, Hz. Ömer'in en büyük düşmanı iken, Müslüman olduktan sonra en yakın ve sa­mimi dostu oldu.

Bir defasında Hz. Ömer ona; 

''Zeyd'i sen mi öldürdün?'' diye sordu. 

Ebu Mer­yem, ''Evet.'' dedi. 

Sonra da şöyle devam etti:

''Allah ona benim vasıtamla şehadet mertebesini verdi, beni ise, onun eliyle cehenneme atmadı.''

Hz. Ömer, ''Yemame günü'nde kaç zayiat verdiniz?'' diye sordu. 

Ebu Mer­yem, ''Onlar ne kötü ölülerdir!'' dedi. 

Sonra da; 

''Beni hak dine döndürünceye ka­dar hayatta bırakan Cenab-ı Hakk'a hamd ü senalar olsun!'' dedi.

Hz. Ömer'in, onu Basra kadısı olarak vazifelendirdiği rivayet edilmekte­dir.

Kaynak; Sahabeler Ansiklopedisi...

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *