11 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Aşık Sümmani...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Aşık Sümmani, 1861 yılında Erzurum'un Narman ilçesi, Samikale Köyü'nde doğmuş ve yine aynı köyde 1915 yılının 5 Şubat'ında hayatını kaybetmiş Erzurumlu Türk Halk Şairi'dir. 

Aşık Sümmani'nin asıl adı Hüseyin'dir. 

Kafkaslardan gelerek Erzurum'un Samikale Köyü'ne yerleşen bir ailenin tek çocuğudur. 

Babası Kasımoğulları'ndan Hasan'dır. 

Okur yazar ve bilgili bir insan olan Hasan Ağa çobanlık yaparak geçimini sağlamaktadır.

aşık summani edebi hayatı; 

Babası, Hüseyin'i dini ve ahlaki yönden eğitmiş olsa da, Hüseyin okuma yazma öğrenememiş ve bir eğitim almamıştır. 

Bunun üzerine Hüseyin babasıyla birlikte,  

9 ila 11 yaşları arasında Ablaktaş mevkiinde çobanlık yapmaya başlamıştır.

 

Bade İçmesi Nasıl Olmuştur:

Hüseyin, bir gün sürüyü otlatırken, atlı bir adam ona doğru yaklaşır ve çok aç olduğunu söyleyip ekmek ister ve nerede misafir olabileceğini sorar. 

Hüseyin, 3 arpa ekmeğinin yarısını bu adama verir. Bu iyiliğinin karşısında adam der ki;

''Oğul, sana bir dua öğreteyim. 

Bu duayı 40 gün oku, cebine 100 tane taş koy ve her dua okuyuşunda bir tanesini at.''

Hüseyin adamın dediğini yapar ve 40 günün sonunda Ablaktaş'a gider. 

O gün babası köyde kaldığı için tek başına sürüyü otlanması için bırakıp, namaz vaktini beklemeye başlar. 

Beklerken uykuya dalar ve rüyasında üç derviş görür. 

Dervişler Hüseyin'e abdest aldırırlar ve birlikte namaz kılmaya başlarlar. 

Dervişler daha sonra Hüseyin'i aralarına alarak 

3 bardak sunarlar ve bu şerbetlerden birini içmesini isterler. 

Hüseyin bardaktakileri şerbete benzetemediği için içmeyi kabul etmez.

Bunun üzerine bir derviş parmağını bir bardağa batırıp Hüseyin'in ağzına sürer ve Hüseyin uykudan uyanır. 

Fakat ne derviş ne de şerbet göremez. 

Sadece ağzında güzel bir tat hisseder. 

Tekrar uykuya dalar ve yine dervişleri rüyasında görür. 

Tam şerbetten içeceği sırada dervişler, bunun aşk badesi ve sevdiği kızın adına olduğunu, kızın Bedahşan kentindeki Şah Abbas'ın kızı Gülperi olduğunu söylerler. 

Dervişler Gülperi'nin yüzünü gösterip, üç bardak Hüseyin'e üç bardakta Gülperi'ye verip, yeşil mürekkeple yazılmış bir kitap okuturlar.

Tekrar uyanan Hüseyin, bakar ki ne Gülperi ne de dervişler yoktur. 

Sürüyü de göremeyen Hüseyin, köye döner. 

Yolda bir atlıyla karşılaşır ve atlı ona; 

''Korkma oğlum, sen ereceğine erdin'' der. 

Bundan sonra mahlasının Sümman Sonuncu, sona ait anlamında olduğunu ve bu dünyada kavuşmanın ona haram olduğunu söyler.

 

Gurbete Çıkışı:

Aşık summani özellikleri yaklaşık otuz kırk gün kadar sonra Sümmani sıra gecelerine katılmak ister ve babası onu sıra gecesine götürür. 

Sümmani türkü söyledikten sonra herkes şaşırır ve Sümmani'nin badeli aşık olduğunu anlarlar. 

O günden sonra Sümmani saz çalmayı da öğrenir ancak yıllar geçtikçe köyde duramayacağını anlayarak sevdiğini bulmak için Kafkas, Hint, Afgan, İran topraklarına gider ancak sevdiğini bulamaz. 

Bir gece rüyasında Gülperi'nin ona işaret almadan yola çıkmaması gerektiğini söylediğini görür ve üzülür.

Yaşlanan Sümmani, sadece kahvelerde çalıp söylemeye başlar. 

Gülperi'de Sümmani'den haber alamadığı için üzgündür. 

Sümmani, Samikale Köyü'nde 5 Şubat 1915'de vefat eder ve aynı gün Gülperi'de vefat etmiştir.

 

Edebi Kişiliği:

Aşık Sümmani, saz ve söz ustalığı sayesinde 

Doğu Anadolu Bölgesi'nde çok tanınan bir aşık olmuş, birçok çırak yetiştirmiştir. 

Sümmani ağzı olarak tanımlanan ezgi, birçok türküde kullanılmıştır. 

Aşık Sümmani, bade içtiği ve rüyada aşık olduğu için badeli halk ozanları arasında sayılmıştır.

***

Benim yazım bilmem ak mı kara mı

Benim yazım bilmem ak mı kara mı

Hiçbir tabib sağaldamaz yaramı

Yüksek yüksek dağlar almış aramı

Kavuşmamız oldu muhal ağlarım

***

Kanadım yok uça uça varayım

Dağlara taşlara bir sorayım

Mümkün değil artık yüzün göreyim

Yadıma geldikçe bu hal ağlarım

***

Derdim gamım ey Sümmani tükenmez

Acılaştı hayat meyvası yenmez

Gönül evi yıkılmıştır şenlenmez

Hayatımı sarmış melal ağlarım

Sümmani...

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *