14 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Peygamberimizin Sevmediği Davranışlar...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Hz. Ömer, elinde bir kısım Tevrat parçaları ile Peygamber Efendimiz (sav)'a gelip şöyle dedi; 

"Ey Allah'ın Resulü! Zurayk oğullarından bir arkadaşımdan alıp getirdiğim bir kısım Tevrat"

Hemen Allah Resulü (sav)'ın yüzünün rengi değişti. Bunun üzerine ezan rüyasında kendisine gösterilen Abdullah bin Zeyd, Hz. Ömer'e; 

"Allah senin aklını başından mı aldı? 

Allah Resulü (sav)'in rengine bak, nasıl kızardı?" dedi. 

Bunun üzerine Hz. Ömer şöyle dedi; 

"Rab olarak Allah'ı, din olarak İslâm'ı, peygamber olarak Muhammed'i, önder olarak Kur'an'ı kabul edip hoşnut olduk"

Hz. Ömer'in bu sözü üzerine Allah Resulü (sav) çok memnun oldu. 

Üzüntüsü gitti ve şöyle buyurdu; 

"Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, eğer Musa aranızda olup da beni terk edip ona uysaydınız, apaçık bir sapıklığa düşerdiniz Ümmetler içinde siz benim nasibimsiniz, peygamberler içinde ben de sizin nasibinizim"

Enes bin Malik (ra) anlatıyor: 

"Sahabeden üç kişilik bir grup Allah'ın Resulü Efendimizin nafile ibadetlerini sormak üzere Peygamber hanımlarının evlerine geldiler. Kendilerine Efendimizin ibadetleri bildirilince, onlar bunu azımsar gibi oldular ve; 

"Allah'ın Resulü nerede biz neredeyiz? 

Onun geçmiş ve gelecek günahları bağışlanmıştır, " dediler. 

İçlerinden biri; 

"Ben daima bütün geceleri namaz kılarak geçireceğim" dedi. 

Bir diğeri; 

"Ben de hayatım boyunca gündüzleri oruç tutacağım ve oruçsuz gün geçirmeyeceğim" dedi. Üçüncü sahabe de; 

"Ben de daima kadınlardan uzak kalacağım ve asla evlenmeyeceğim" diye söz verdi. 

Bir müddet sonra Peygamberimiz geldi ve onlara şöyle buyurdu; 

"Şöyle şöyle diyen sizler misiniz? 

Sizi uyarıyorum! Allah'a yemin ederim ki, ben sizin Allah'tan en çok korkanınız ve O'nu en iyi bileninizim. 

Fakat ben bazen oruç tutuyor, bazen tutmuyorum. Gece hem namaz kılıyor, hem de uyuyorum. Kadınlarla da evleniyorum. 

Benim sünnetimden yüz çeviren kimse benden değildir"

 

Mescidi kirletmek:

Enes (ra)'den rivayet edildiğine göre, Peygamber (sav) Mescidin kıble duvarında bir tükürük gördü. Öylesine öfkelendi ki, yüzü kıpkırmızı oldu. 

Bunun üzerine Ensar'dan bir kadın kalkıp o tükürüğü kazıdı ve yerini güzel kokuyla kokulandırdı.

Allah Resulü (sav); 

"Bu ne kadar güzel oldu!" buyurdu.

 

Cezada adalet:

Beni Mahzum kabilesinden hırsızlık yapan bir kadının durumu Kureyşlileri çok üzmüştü Onlar,  

"Bu konuyu Resulullah (sav) ile kim konuşabilir" diye kendi aralarında müzakere ettiler. 

Bazıları, "Buna Peygamberimizin çok sevdiği Üsame bin Zeyd'den başka kimse cesaret edemez" dediler. 

Üsame, onların istekleri doğrultusunda Resulullah ile konuştu Bunun üzerine Efendimiz ona; 

"Allah'ın koyduğu cezalardan birinin tatbik edilmemesi için aracılık mı yapıyorsun?" diye sordu. 

Sonra ayağa kalktı ve halka şöyle hitap etti:

"Sizden önceki milletler şu sebeple yok olup gittiler; Aralarından soylu, mevki ve makam sahibi biri hırsızlık yapınca onu bırakıverirler, zayıf ve kimsesiz biri hırsızlık yapınca da onu hemen cezalandırırlardı. Allah'a yemin ederim ki, Muhammed'in kızı Fatıma hırsızlık yapsaydı, elbette onun da elini keserdim"

 

Erkeğin kadın giysisi giymesi:

Hz. Ali (ra) şöyle anlatır; 

Resulullah (sav)'a, saf ipekten dokunmuş çizgili bir elbise hediye edilmişti. 

Onu bana gönderdi. 

Ben de elbiseyi giyip yanına vardım. 

İpek elbiseyi üzerimde görünce yüzünden öfkelendiğini anladım. 

Sonra; 

"Ben onu sana giyesin diye göndermedim" buyurdu ve o elbiseyi hanımıma vermemi emretti. 

Ben de onu akrabam olan hanımlara paylaştırdım.

 

Ölen için feryad etmek:

Ebu Bürde şöyle der; Babam Ebu Musa el-Eş'ari hastalandı ve başı hanımlarından birinin kucağında iken bayıldı. 

Bunun üzerine hanım, bir çığlık atıp yüksek sesle ağlamaya başladı. 

Fakat Ebu Musa, kadını bundan men edecek durumda değildi. 

Ayılınca; "Resulullah'ın hoşlanmayıp uzak kaldığı şeyden ben de hoşlanmam ve uzak olurum, '' dedi.

Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur:

"Ölenin arkasından yüzünü gözünü tırmalayan, yakasını paçasını yırtan, Cahiliye insanı gibi bağıra çağıra ağıt yakıp kendisine beddua eden, bizden, bizim yolumuzu izleyenlerden değildir".

 

Kur'an-ı tartışmak:

Abdullah bin Amr bin As şöyle anlatır; 

Bir kavim Allah Resulü (sav)'ın kapısının önünde Kur'an hakkında tartışıyorlardı. 

Resulullah (sav), yüzünün rengi değişmiş bir halde çıkıp şöyle buyurdu;

"Ey kavmim! İşte bu yüzden milletler helak olmuşlardır. 

Kur'an ayetleri birbirini tasdik eder, siz onun bazı ayetlerini bazı ayetleri ile yalanlamayın!" buyurdu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *