13 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Hz. Peygamberin Yahudilerle ilk Medine Sözleşmesi...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Medine sözleşmesi, Hz. Muhammed'in (s.a.v)Medine'de huzur ve barış ortamını sağlamak için bütün gruplar arasında  622 yılında düzenlenen bir antlaşmadır. 

Medine İmtiyazı olarak ta anılmaktadır. 

Bu antlaşma İslam'ın ilk yazılı anayasası olması itibarıyla önem taşımaktadır. 

Peygamberimizin dehasını ve büyüklüğünü göstermektedir. 

Peygamberimiz Allah'ın öğrettiği gibi insanların sorunlarını, değerlerini gözeterek sosyal bir toplum oluşturmuştur. 

 

Medine antlaşmasının amacı:

Antlaşma Hz Muhammed, (s.a.v) Yahudiler, Müslümanlar, Paganlar ve şehrin ileri gelen aileleri ile kabilelerini içermekteydi. 

Medine'de bulunan Hazrec ve Evs kabileleri arasında yaşanan iç çatışmalara son vermek için, şehirde yaşayan Yahudi, Müslüman ve Pagan topluluklarını Ümmet adlı tek çatı altında toplayarak, her birine sorumluluk ve payları verilmiştir. Antlaşmanın düzenlenme amacı hangi dine mensup olursa olsun, şehirde bulunan toplulukların özgürce ve huzur içerisinde yaşamasını sağlamaktır.

 

Medine sözleşmesinin önemli maddeleri:

Müslüman ve Yahudi topluluklar barış içerisinde yaşayacaklardı.

Şehrin dışından gelen saldırılarda,  

hep birlik olunacak ve şehir savunması birlikte yapılacaktır.

Yahudiler dinlerinde serbest olacaktır.

İki taraftan birinin, üçüncü bir tarafla olan anlaşmazlığında diğer taraf yanında yer alacaktır.

Yahudiler ve Müslümanlar arasında olacak anlaşmazlıklarda, Hz. Muhammed hakem olarak kabul edilecektir.

Her topluluk kendine ait bölgeden sorumlu olacaktır.

Çıkacak bütün anlaşmazlıklar Allah'a ve Resul'üne sunulacaktır. 

Medine sözleşmesinin içeriğinde bulunan konular nelerdir?

Adalet; 

''Antlaşmanın çoğu maddesi herkese eşit olarak adalet sağlanmasını öngörüyordu.'' 

Bu anayasa herkese adalet götürme,  

adli işlerin idare edilmesi konularında devrim yapmıştır. 

Adalette yetkiler kişilerden alınarak, merkezi idareye bağlanmıştır. 

Artık kabileler içinde suçlular cezalandırılmayacak, her şey merkezi idarenin elinde olacaktır. 

Suçlular ve mağdurlar merkezi idare tarafından değerlendirilecekti. 

Bütün mümin kişiler suç işleyenlere karşı, merkezi idareye yardım etmekle mükellef kılınmıştır. 

Yahudilerin topluluğa girme nedeni de, zaten herkesin eşit muamele görmesidir. 

Artık kabile reislerinin otoritesi alınmış, merkezi idare kişilerde adaletin olduğu duygusunu uyandırmıştır.

Suçun şahsiliği; 
''Antlaşmada suçun şahsiliği konusunda vurgular yapılmış, hiçbir günah başkasına yüklenemez denilmiştir.''
Sigorta; 
''Antlaşma savaşta esir düşenlerin, ölüm ya da yaralama hallerinde diyet ödeyebilmek için, sigorta kurumu olmasını öngörmüştür. 
Artık Müslümanlar kendi aralarında değil,  
kabileler arasında da, paylaşım kabul edilmiştir.'' 
Vatandaşlık ve savunma; 
''Antlaşma din, dil ve ırk gözetmeksizin herkesi eşit bir şekilde vatandaş olarak kabul etmiştir.'' Savaş durumunda herkesin kendi giderini karşılaması gerektiği kabul edilmiştir.
Medine şehrinin sınırları; 
''Antlaşmadan önce dağınık bir yerleşimin olması sebebiyle, şehrin sınırları belirlenmiştir.'' 
Medine merkezin ve ovasının sınırları bu şekilde belirlenmiştir.
Din özgürlüğü ve takva; 
''Antlaşma herkese din özgürlüğünü getirmiştir.'' Yahudilerin kendi dinlerine göre muhakeme edilebilmesinin önü açılmıştır. 
Bazı maddelerde ise, Allah korkusu ve toplum hayatındaki rolü üzerinde durulmuştur. 
Takvanın adaletin temeli olduğu konusu üzerinde açık ifadeler konmuştur. 
Takvanın en üstü kanunlara itaat etmektir, denmiştir. 
Müslümanlarla ilgili maddeler; 
''Antlaşma Müslümanların birbirlerine yardımcı olmakla mükellef olduğunu ifade etmektedir.'' Mü'minlerin kardeşliğine değinilmiş,  
mü'minlerin suçluları korumaması gerektiği belirtilmiştir.
 
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *