26 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Hafif yağmur
11°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Gaybi Haberlerle İlgili Mucizelerden Bazıları...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Hakim ibn. Mes'ud'un şöyle dediğini nakleder; 

"Birgün bizler, Peygamber'in (s.a.v.) yanında idik. Peygamberimiz buyurdulr ki;

"Az sonra ehl-i cennetten olan bir adam buraya gelecektir!"

Peygamberimiz böyle buyurdu, az sonra da Ebu Bekir çıkageldi. 

Selam verdi ve oturdu.

İmam-ı Ahmed, Amr İbnü'l-As'ın şöyle dediğini rivayet eder; 

Pey gamber (s.a.v.) buyurdu; 

"İşte şu kapıdan ilk girecek olan zat, cennet ehlindendir." 

O'nun böyle buyurmasından sonra Sa'd bin Ebu Vakkas kapıdan içeri girdi.

Ebu Yala, ibn. Adiyy, Beyhaki ve .bn. Asakir ibn-i Ömer'den şu haberi verirler: 

"Bizler, Peygamber'in (s.a.v.) yanında oturuyorduk. Peygamberimiz bu sırada buyurdu ki; 

"Şu kapıdan, az sonra cennetlik lerden biri içeri girecektir!" Peygamberimiz'in böyle buyurmasından az sonra, Sa'd bin Ebu Vakkas içeri girdi.

Ahmed, Bezzar, Taberani Cabir bin Abdullah'ın şu haberini nak lederler; 

"Bir gün Peygamber (s.a.v.), Sa'd bin el-Rebi'i ziyarete gitmişti. 

Peygamberimiz oturduğu zaman, bizler de O'nun etrafına oturduk. 

Bu sırada Efendimiz buyurdular ki; 

"Şimdi buraya cennetliklerden biri ge lecektir!" Baktık Ebu Bekir geldi. 

Sonra Peygamberimiz yine Öyle bu yurdular. 

Bunun üzerine de Ömer geldi. 

Peygamberimiz yine böyle buyurdular,  

az sonra da Osman geldi. 

Sonra yine Peygamberimiz; 

"Az sonra buraya cennetliklerden biri gelecektir! Ey Allah'ım, bu gelecek o-lanı dilersen Ali eylersin!" buyurdu. 

Az sonra da Ali çıkageldi. 

Taberani, Ebu Rafi'in hanımı Selma'dan şu haberi nakletmektedir; "Bir gün ben, Peygamber'in (s.a.v.) yanında bulunuyordum. 

Peygambe rimiz bu sırada buyurdu ki; 

"Az sonra, muhakkak cennetliklerden bir adam buraya gelecektir!" Derken ben ayak sesleri duymaya başladım.

Bu ayakların sahibi Ali idi ki, çok geçmeden oraya teşrif etmiş oldular."

İbn. Sa'd, Abdurrahman hin Sabit'ten şu haberi verir; "Bir gün Peygamber (s.a.v.), Kelb kabilesinden bir kadını istetti. 

Bu maksadla kadım görmesi için Aişe'yi göndermişti. Aişe, gidip kadını gördü ve dön dü. 

Dönüşünde Hz. Peygamber ona sordu; 

"Ey Aişe, sen o kadını nasıl gördün?" dedi. 

Aişe ise verdiği cevabta; 

"Ben o kadını güzel görmedim" dedi. Peygamberimiz de Aişe'ye dedi ki; 

"Sen o kadının yanağında bir ben gördün ve bu sırada onun güzelliğinden dolayı ürperdin değil mi?" buyurdu. 

Aişe de bunun üzerine; 

"Ey Allah'ın Resulü, bir şeyi sizden saklamak mümkün olmuyor" demek zorunda kaldı.

Hatıb, ibn. Asakir, ibn. Sabit tarikiyle Aişe'den şu haberi verir ler; 

"Peygamber (s.a.v.) beni, nikahına almak istediği bir kadını görmem için göndermişti. 

Ben de dönüşümde, o kadını beğenmediğimi söylemiş tim. 

Peygamberimiz ise, bana; "Sen, o kadının yanağında bir ben gördün ve onu gördüğün sırada kıskandın da başındaki saç örgülerin titredi!" buyurdu. 

Ben de kendisine durumu itiraf ederek; 

"Ey Allah'ın Resulü, bir şeyi sizden gizlemeye kimin gücü yeter ki?", cevabını verdim.

Ebu Yala sahih bir senedle Enes'in şöyle dediğini nakleder; 

Pey gamber (s.a.v.), öfkeli olarak evinden çıktı ve insanlara şöyle hitab etti; 

"Bugün sizler ne sorarsanız sorunuz, muhakkak onun cevabını verece ğim!" 

Biz bu sırada, Cebrail (a.s.)'ın O'nunla beraber olduğu kanaatinde idik. 

İçimizden Ömer dedi ki; 

"Ey Allah'ın Resulü, bizler cahiliye devrinden yeni çıkmış bulunuyoruz. 

Sen, bizim kurs urlarımıza bakma, bizleri affet,  

Allah da Senden yana bağışlamada bulunsun!" 

îbn-i Asakır Ebu Hüreyre'den nakleder: 

"Bir adam vardı. Pek hayır işlemez, çok amelde bulunmazdı. 

Derken bu adamcağız vefat etti. 

Pey gamber (s.a.v.) de buyurdu ki; 

"Biliyor musunuz, Allah o adamı cenneti ne koydu." 

İnsanlar bundan hayrete düştüler. 

İçlerinden biri kalkıp evine gitti ve hanımına, onun Allah için olan amelinden sordu. 

Kadın da dedi ki; 

"Onun fazla bir ameli yoktu. 

Fakat o, müezzinin ezan okuduğu nu her duyuşunda, müezzinle beraber ezanı takib eder, müezzinin söy­lediklerini söylerdi.'' 

Vefat edenin hanımından bu bilgiyi alan adam, durumu haber vermek üzere Peygamberimiz'in bulunduğu yere doğru gelirken, Peygamberimiz'in münadisi, Peyganıberimiz'den alınan bu husustaki bilgiyi, bu gelen adama duyurmak üzere bağırdı; 

"Ey kişi, sen durumu sormak üzere merhumun evine gittin, onlara merhumun amelini sordun,  

onlar da sana şöyle şöyle söylediler" dedi. Gelmekte olan adam da; 

"Elbette ben şehadet ederim ki, Muhammed Allah´ın elçisidir!" diyerek, karşılık verdi.

Şüphesiz Ebu Bekir, cennetlik olmakla müjdelenen on bahtiyardan biridir. 

Ken disi için çeşitli münasebetlerle pekçok müjdeler vaki olmuştur. 

O, bu ümmetin el-Sıddik'ıdır. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *