26 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Hafif yağmur
11°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

İslamda İlk Fitne ve Muharebrler...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Ahmet Cevdet Paşa diyor ki;

''Ashab-ı kirama düşman olmak fitnesini ilk ortaya çıkaran ''Abdullah bin Sebe'' isminde Yemenli bir Yahudidir. 

Bu Yahudi; Müslüman görünerek önce Basra'ya geldi. 

''İsa tekrar dünyaya gelecek de, Muhammed gelmez mi? O da gelecek, Ali ile birlikte dünyayı küfürden kurtaracak. 

Hilafet Ali'nin hakkı idi. 

Üç Halife, Onun hakkını elinden zorla aldı'' diyordu. Basra'dan kovuldu. Kufe'ye gelip, halkı kışkırtmaya başladı. 

Buradan da kovuldu. Şam'a geldi. 

Şam'da da yüz bulamayınca Mısır'a kaçtı. 

Mısır'da, kendisini Ehl-i beytin aşığı olarak tanıtarak, Halid bin Mülcim, Sudan bin Hamran, Gafıki bin Harp ve Kinane bin Bişr gibi soysuz, azılı haydutları etrafına topladı.

''Ali'ye uymayanlara düşman olmak lazım'' ve kendisine inananlara da, ''Peygamberden sonra, en üstün Ali'dir'' diyordu. 

Sözlerine inandırmak için, ayetlere yanlış manalar veriyor, hadis uyduruyordu. 

''Peygamber kendinden sonra Ali'nin halife olmasını emretti. 

Ashab, Peygamberi dinlemedi, dünya çıkarları için, dinlerini terk ettiler'' diyordu. 

Bu sırları herkese açmayın, diye de tembih ediyordu. ''Ben şan ve şöhreti sevmem. 

Tek maksadım, size doğru yolu bildirmektir'' diyordu. 

Böylece Hazret-i Osman'ın şehit edilmesine sebep oldu. 

Sonra, Hazret-i Ali'nin askerleri arasına, üç Halifenin düşmanlığını yaydı..

Buna aldananlara Sebeiyye denir. 

İbni Sebe, Hazret-i Ali'nin kerametlerini ileri sürerek, ''Bu insan gücünün üstündeki işleri, Onun ilah olduğunu gösteriyor'' diyordu. 

Hazret-i Ali, bu sözleri de haber alınca,  

İbn. Sebe ve ona inanan hurufileri ateşte yakacağını bildirdi. 

Bunları Medayin şehrine sürdü. 

Fakat, orada da rahat durmadı. 

Adamlarını Irak ve Azerbaycan'a göndererek,  

sahabe düşmanlığını yaydı. 

Hazret-i Ali, Şamlılarla savaştığından, bunlarla uğraşmaya vakit bulamadı. (Kısas-ı Enbiya)

Şah Veliyyullah Dehlevi hazretleri de diyor ki;

''Kurnaz Yahudi İbn. Sebe, Müslüman görünerek, Mısırlıları aldattı. 

Hazret-i Osman'ın şehit edilmesine sebep oldu. Büyük bir fitne çıkardı. 

Bu yüzden, milyonlarca müslüman kanı aktı.'' Sebecilik, 8. asırda Hurufilik ismini aldı. 

Hurufiler, üç halifeye olmadık iftiralar ettiler. 

Birkaç zalimin, ahmağın, imam-ı Hasan'ın cenazesine yaptığı saygısızlığı bahane ederek ve olayları değiştirerek Müslümanlara saldırıyorlar. ''Yahudi dönmeleri, Müslümanları parçalamak, milleti birbirine düşman etmek için, tarihi olayları şişirerek ortaya atıyorlar, inanması ve öğrenmesi farz olmayan hatta örtülmesi lazım olan acıklı olayları anlatarak, kardeşi kardeşe saldırtmak istiyorlar.''

Bu sinsi düşmanların yalanlarına aldanıp parçalanmamalı. 

Birlikten kuvvet hasıl olur. 

Ayrılık felakete sebep olur. 

Maide suresinin; 

''Ey iman edenler! Dinden çıkarsanız, Allah, sizin yerinize başkalarını getirir. Onları sever. Onlar da Allah'ı severler'' mealindeki 54. ayeti, dinden dönenlere karşı gelenleri,  

Allah'ü Te'ala'nın sevdiğini bildirmektedir. 

Bu da, Hazret-i Ebu Bekir zamanında oldu. 

Hazret-i Ebu Bekir, dinden dönenlerle savaşmış, onların tehlikesini önlemiştir. 

(Kurret-ül-ayneyn)

İbni Hacer-i Mekki hazretleri diyor ki;

''Müslümanın birinci vazifesi ashab-ı kiramın sevgisini, Ehl-i beytin sevgisi ile cem etmektir. 

Ehl-i beyti, Resulullahın evladı oldukları için sevdiğimiz gibi, diğerlerini de, O'nun ashabı oldukları için sevmeliyiz! 

Çünkü, ashab-ı kiramın nail oldukları şeref pek yüksektir. 

O şerefe başkaları kavuşamaz.'' 

Ashabın istisnasız hepsi Cennetliktir.

Ashab-ı kiramın istisnasız hepsinin Cennetlik olduğu ayet ve hadislerle bildirilmiştir. 

Hazret-i Osman şehid olunca, bütün müslümanlar, Hazret-i Ali'yi halife yaptılar. 

Halife hazretleri, önce ortalığı yatıştırmaya başladı. Halifede; ''Ortalık karışık olduğundan, bu işe başlarsam, fitnenin artmasına ve belki ikinci bir facianın çıkmasına sebep olur. 

Önce isyanı bastırayım, ortalığı rahata kavuşturayım, ondan sonra, Allah'ın kısas emrini yapacağım'' dedi. 

Karşı taraftakiler ise, katillerin, şimdi bile belli olmadığını, daha sonra hiç bulunamayacaklarını, fitnenin daha da büyüyeceğini, halife öldürmenin adet haline geleceğini ve dinin emri yapılamayacağını, ancak şimdi mümkün olduğunu, ictihad ederek söylediler.

Resulullahın; 

''Talha ve Zübeyr Cennette benim komşularımdır'' buyurduğunu, Hazret-i Ali söylüyor. 

Zübeyr bin Avvam da, Haticet-ül-kübranın biraderi oğludur ve Peygamber efendimizin halası Safiyye'nin oğlu olup, İslamiyet'in ilk günlerinde, onbeş yaşında iken müslüman olmuştur. 

Allah'ü Te'ala'nın yolunda ilk kılıç çeken budur. 

Yani, İslam subaylarının birincisidir. 

Birçok gazalarda ve en tehlikeli anlarda, Resulullahın önünde çarpışarak çok yerinden yaralanmıştı. Peygamber efendimiz; ''Her Peygamberin havarisi vardır. 

Benim havarim Zübeyr'dir'' buyurmuştur. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *