Hz. Ali'nin Güzelliği ve Özellikleri...
Keremallahü Veche;
Hz. Ali, İslam olmadan önce veya daha sonra puta tapmamıştır.
Bundan dolayıdır ki O'nun adı anılırken;
''Keremallahü Veche'' denir.
Eb'ül Hasan ve Eb'ül Hüseyin;
Araplar arasında adet olmuş bir gelenek var.
Bir kimseye çocuklarının ismi ile hitap edilir.
Bundan dolayıdır ki, Hz. Ali Efendimize de;
''Eb'ül Hasan ve Eb'ül Hüseyin'' diye hitap edilirdi.
Eb'ül Türab;
Hz. Peygamber Efendimiz, Hz. Ali'ye hitapta bulunarak kendisine ''Ebu Türab'' demiştir.
Ebu Türab, ''toprağın babası'' anlamına gelir.
Ayrıca mütevazilik, ve kibirlikten uzak olmak.
Ayrıca alçak gönüllülük anlamında kullanılan bir deyimdir.
Bilindiği gibi, tüm canlılar topraktan yaratılmıştır. Hava, su, ateş ve toprak, hayatın olmazsa olmaz dört ana maddesidir.
Yine toprak, cömertliğin bereketin de simgesidir.
Haydar veya Haydar-ı Kerrar;
Döne döne ve tekrar saldıran, veya dönerek yılmadan saldıran yiğit anlamında telaffuz edilir.
Hz. Ali'nin Haydar lakabı, Alevi-Bektaşi inancında çok kullanılan bir simge haline gelmiştir.
Allah'ın Aslanı;
Hz. Ali'ye Kahramanlığı ve cesur olmasından dolayı ona verilen isimlerden Aslan, Allahın Aslanı,
Haydar, Kerrar veya Haydar'ı Kerrar deyimlerini bir arada değerlendirelim.
Haydar, Kerrar veya Ebu Kerrar kavramları yiğitliği ve kararlılığı, gözüpekliği simgelerler.
Şiriyezdan;
Hz. Ali'nin diğer bir ismi de Şiriyezdan'dır.
Allah'ın arslanı anlamında kullanılır.
Şah-ı Merdan;
Hz. Ali'nin diğer bir ismi ise, Şahı Merdan'dır.
Bu isim de yiğitler yiğidi, bilgeler bilgesi Hz. Ali anlamında kullanılır.
Şah-ı Velayet veya Evliyalar Şahı;
Adem Peygamber ile başlayan nübüvvet devri, Hazret-i Peygamber'in Hakk'a yürümesi ile birlikte sona ermiş, onun yerine velayet devri başlamıştır. Velayetin başı ise, Hz. Ali'dir.
İşte bundan dolayıdır ki kendisine; ''Şah-ı Velayet'' denilmiştir.
Tüm velilerin ve evliyanın başı da Hz. Ali olduğu için, kendisine ''Evliyalar Şah-ı'' da denilmektedir.
Evliyalar Şah-ı ve Murteza;
Hz. Ali'nin diğer bir ismi de Turnalar Şah'ı Ali'dir.
Hz. Ali'nin sesinin yani avazının çok güzel olduğu ve kulağa hoş geldiği anlamında, çok sonraları onun hakkında telaffuz edilmiştir.
Turnalar Şahı demek, Turna gibi yüksek avazla Ehl-i Beyt figanını paylaşanların Şahı anlamında söylenmektedir.
''Turnalar Ali'yi görmediniz mi?'' diyerek, turnalardan Ali, sorulmaktadır.
Zülfikar ile Düldül;
O'nun bu özelliği ile birlikte Zülfikar ve Düldül de ön plana çıkmaktadır.
Hz. Ali, Uhud Savaşında Hz. Muhammed(sav) tarafından kendisine hediye edilen çift ağızlı Zülfikar adlı kılıç ile bütünleşmiş bir simgedir.
Hz. Ali, Düldül ve Zülfikar ilebirlikte temsil edilir.
Alevilik ve Bektaşilikte hiçbir isim ve kavram yoktur ki üzerinde Hz. Ali ismi kadar geniş ve derin bir iz bırakmış olsun.
***
Hz. Ali'nin fiziksel özellikleri, şemaili:
Ali b. Ebu Talib ortaya yakın kısa boylu,
koyu esmer tenli, iri siyah gözlü olup,
sakalı şerifi sık ve genişti.
Yüzü çok güzeldi ve gülümserken inci gibi dişleri görünürdü.
Kendisine Hz. Peygamber (sav) tarafından verilen ''Ebu Türab'' lakabından başka ''el-MurtazA'' ve ''Esedullahi'l-galib'' gibi lakapları da vardır. Çocukluğunda puta tapmadığı için daha sonraları ''Kerremallahu veçheh'' dua cümlesiyle anılmıştır.
(T.D.V. İslam Ansiklopedisi.
****
Hilmi Dedebaba bu sevgi ve saygı selini bu şiiri ile şöyle ifade etmiştir;
''Tuttum aynayı yüzüme
Ali göründü gözüme
Nazar eyledim özüme
Ali göründü gözüme
Hu Alim hu Hu Şahım hu''
Hz. Ali'ye verilen önemli ve coşkun
Ali sevgisini birde Mevlana Celaleddin Rumi'den görelim;
''Cihanın temeli suret buluncaya kadar varolan Ali idi.
Yer resmedilinceye zaman husule gelinceye kadar varolan Ali idi.
Veli vasıf olan Şah Ali cömertliğin keremin bağışın sultanı idi.''
