Hakim Fatımi...
Babası El-Aziz Billah'ın ölümü üzerine 996'da altıncı Fatımi Halifesi olarak tahta çıktı.
Yaşının küçüklüğü nedeniyle vasiliğine hadım köle Bercevan getirildi.
Dinsel taasupla birleşen acımasız kişiliği,
devlet yönetiminde başarısız olan vasili Bercevan'ı öldürttükten sonra ortaya çıktı;
onu öldürterek yönetimi bütünüyle üstlendi.
Halifeliğinin ilk dönemlerinde çoğunluğu Sünni olan halk arasında Şii-İsma'ili inançları yaymaya çalıştı.
Bu amaçla 1005'te, ''Dar'ul-Hikmet'' adıyla bir akademi kurdu.
Yahudilerin ve Hıristiyanların yanı sıra Sünniler üzerinde de baskıcı bir politika izleyen,
bu arada çok sayıda devlet adamını öldürten Hakim, Hamza el-Zuzani ve İsma'ili Da'iler, Hamza ibn.
Ali ibn. Ahmed ile yardımcısı Muhammed bin.
İsma'il ed-Derezi'yi İsma'il'iyye Mezhebi'nin yayılması için görevlendirdi.
Birincisi, 1008/09'da olmak üzere, içki kullanımıyla bazı yiyecekleri yasaklayan ve kadınlara ilişkin yeni düzenlemeler getiren fermanlar çıkardı.
Bunların benimsenmesi için uyguladığı baskılar, gittikçe artan keyfilik ve zulüm eğilimi ayaklanmalara yol açtı.
Fesatlık çıkardıkları gerekçesiyle Beni Kurre kabilesinin bazı mensuplarını öldürttü ve hapsetti, mallarına da el koymuştu.
Beni Kurre kabilesi içinde etkili biri olan Endülüs Emevilerinden Ebu Rekve adlı bir emirin Beni Kurre ile Halife El-Hakim arasındaki husumetten istifade ederek, başlattığı ayaklanma, Beni Kurre,
Zenate ve Kitame kabilelerince desteklendi.
Mısır'ı ve başkenti tehdit eden bu ayaklanma büyük zorluklarla bastırılabildi.
Hakim, olasılıkla bu ayaklanmanın ve yıllardan beri süren kıtlığın etkisiyle Sünniler ile uzlaştı. Artık eskisinden farklı bir tutum izleyen Hakim,
dini konularda hoşgörülü davrandı, bu alandaki cezaları kaldırdı.
Hatta, yalnızca İsmail'iyye Mezhebi ile ilgili ibadetleri kaldırarak açıkça Sünnilik'e geçti. Bundan sonra sürekli değişen fermanları ile bazen İsmaililik'e bazen Sünnilik'e eğilim gösterdi.
Ancak gayrimüslimler üzerindeki baskıyı azaltmadı.
Dereziler'in ortaya çıkışı:
1017'de İmamet, ''İsmaili i'tikadı'' öğretisi ve
Tevhid Davası Baş İmamı olarak atadığı Hamza ibn. Ali ibn. Ahmed'in yardımcılarından El-Ehrem ve Neştekin ed-Derezi tarafından ilahlığı yani, Allah'ü-Celle-Celale'hu'nun Halife Tarik'ul-Hakim bi-EmrAllah'ta gözüktüğü ilan edildi.
Böylece Dereziler adı verilen yeni bir Şii mezhebi ortaya çıktı.
Bu yeni inancın açıkça propagandasının yapılması Sünni topluluğun tepkisiyle karşılaştı;
ed-Derezi'nin saklandığı halifenin sarayı kuşatıldı. Ancak Hakim, Neştekin ed-Derezi'yi halktan gelen şiddetli tepkiler karşısında tutuklatarak idam etmek zorunda kaldı.
Derezi'in taraftarları ise, Lübnan kaçmayı başardılar. Lübnan'a kaçan ed-Derezi yandaşları ise,
orada Allah'ur-Rahman'ur-Rahim'in El-Hakim bi-Emr Allah'ta yeniden doğuşuna ilişkin görüşlerini yaymağa devam ettiler ve bu görüşleri benimseyenler onun adıyla Dereziler olarak, anılan topluluğu oluşturdular.
Ölümü:
Hakim ayaklanmacılara çok sert davrandı; ayaklanmanın başladığı Fustad üzerine bir intikam harekatına girişti, asker göndererek pek çok kişiyi ağır biçimde cezalandırdı.
Türk ve Berberi ayaklanmacılar ile halifenin Siyah askerleri arasındaki çatışmanın iyice şiddetlendiği bir sırada, 23 Şubat 1021'de Hakim birden ortadan kayboldu.
Sevenleri tarafından "gayba" haline geçtiği söylentisi hızla etrafa yayılarak, ölümü gizlenmeğe çalışıldı.
Kız kardeşi Sitt'ül-Müluk tarafından öldürüldüğünü ileri sürenler olduğu gibi Mısır'da görüşlerini yaymasının olanaksızlaştığını anlayarak ülkeden kaçtığını savunanlar da vardır.
Hükümdarlığı sırasında adını taşıyan astronomi cetvelleri çizdirdi.
Dürziler, Hakim'i günümüzde de saygıyla anarlar, Hakk Te'ala'nın onda belirdiğine inanarak,
yeniden dünyaya gelmesini beklerler.
Hakim'in Tevhid Davası'nı başlattığı 1017 yılı, Dürziler tarafından takvim başlangıcı biçimde değerlendirilir.
Vikipedi...
