25 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Hafif yağmur
11°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

İslam'da siyasi mezhepler...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

İslam'da siyasi mezhepler, İslam tarihi boyunca, siyasi tartışmalar ve görüş farklılıkları sonucu ortaya çıkan mezheplerdir. 

İslam'da Sünnilik, Şiilik ve Haricilik olmak üzere üç ana mezhep vardır. 

Bu mezhepler de çeşitli açılarından kendi içinde alt mezheplere sahiptir. 

En önemlilerinden biri ve ilk olarak şekilleneni, halifelik tartışmaları sonucu ortaya çıkan Şia'dır. Hariciler ve Vahhabiler de sayılabilir. 

İslam dünyası içerisinde Sünniler yüzde 83'lük kısmı, Şiiler yüzde 15'lik kısmı ve Hariciler ise, yüzde 2'lik kısmı oluşturmaktadır.

 

Sünniler:

Sünniler günümüzde i'tikadi açıdan Matüridiyye ve Eş'ariyye, fıkhı açıdan da sırayla Hanefi, Şafii,  

Maliki ve Hanbeli mezheplerine bağlıdırlar. 

Bu dört mezhepten ilki olan Hanefilik, Matüridiliğe diğer üç mezhep ''Şafii, Maliki ve Hanbeli'' ise, Eş'ariliğe bağlıdır. 

Bu mezhepler dışında, Sünnilik'te icma-i ümmete, kıyasa ve re'ye başvurulmasını kabul etmeyen,  

her sorunun çözümünü Kur'an'da, Sünnette, sahabe ve tabiunun görüş ve uygulamalarında arayan bir grup daha vardır. 

Bunlar; ''Selefiyye veya Selefiyyun''olarak anılır. 

Bu düşünceye bağlı olanlar ortaya çıkan yeni sorunlara çözüm bulmakta yetersiz kaldıkları için fazla taraftar bulamamışlardır.

 

Hanbeliler ve Selefiler:

Hanbelîlik, Selefiyye anlayışına en yakın görüşe sahip olan Sünni fıkıh mezhebidir. 

Ayrıca günümüz Sünni alimleri tarafından i'tikadi bakımdan Selefi düşünceye sahip olanlar,  

Sünni olarak kabul edilmeyip, i'tikaden Mücessime'den oldukları farz edilmektedir.

Şiiler, Batıniler ve Hariciler

Tarihte Müşebbihe ve Mücessime anlayışına yakın birçok Gulat-ı Şia fırkasının varlığından söz edilmektedir. 

Ama bu fırkaların çoğu günümüze ulaşamamıştır. Ayrıca Gulat-ı Şia fırkaları günümüzde olduğu gibi geçmişte de günümüzde varlığını koruyan Şiiliğin çoğunluk mezhebi İsnaaşeriyye tarafından İslam dışı kabul edilmekteydi. 

Şiiler'in günümüzde bağlı olduğu en büyük fırka ise; ''İmamiye Şiası'ndan olan İsnaaşeriyye'dir.'' 

Bunun dışında sayıları az olmakla birlikte Zeydiyye fırkası, bazen İmamiye'nin bir kolu olduğu da farz edilen İsmailiyye ve Gulat-ı Şia'dan Nusayr'iyye fırkası da günümüze ulaşmıştır. 

Batıniliğin ilk teşkilatlandırıcılarından Meymun'ul-Kaddah'ın da İsmaililik ve Gulat-ı Şia i'tikatları üzerinde büyük etkisi olmuştur. 

Hariciler'in ise, günümüze ulaşmış olan tek fırkası İbadiyyedir.

***

Ali-İlahilik:

Ali bin Ebi Talib'in uluhiyeti inancı

İran'ın Luristan Eyaleti'nde Şiiiğin Zerdüştçülük ve diğer eski dinlerle karışması neticesinde oluşmuş olan senkretik bir dindir. 

Tarih boyunca Tanrı'nın ard arda belirli kişilerde tecelli ettiği inancı hakimdir. 

Bu tecelliler arasında en yüksek rütbeli olanının ise, İslami kişiliklerden Ali bin Ebi Talib olduğu i'tikadı inançlarının temelini teşkil etmektedir.

Şii İslam başta olmak üzere tasavvuf, Zerdüştçülük ve çeşitli gnostik düşünce akımlarından etkilenmiştir. 

Mücessime'den olan "Ali-İlahiler", uluhiyet isnat ettikleri Ali bin Ebi Talib'i kendi ilahları olarak addederler.

Dini ayin ve törenler:

Öğretileri kendi civar muhitlerinde yaşayan komşu Müslüman ve Hristiyanlar tarafından tam olarak bilinmeyen, Yezidiler, Nusayriler, ve benzeri birçok dini topluluklara atfedilmiş olduğu gibi,  

Ali-İlahiler'e ait olduğu iddia edilen pek çok iğrenç ve tiksindirici, ayin ve törenlerin de mevcudiyeti öne sürülmüştür.

Eski dini geleneklerin bir araya yığılması:

Bazı bilim adamları ve araştırmacılar,  

özellikle Batı İran ve genel olarak da Antik İran'da geçmiş dönemlerde yaygın olan din ve mitolojilerden aldıkları öğeler sebebiyle,  

Zerdüştçülük de dahil olmak üzere daha önceleri mevcut olan eski dinlerdeki gelenek ve törenlerin yığılarak bir araya toplanmasından oluşan Ali-İlahiliğin, Ehl-i Hakk ve Ezidilik ile birlikte bir tür 

Batı İranı-Kürt dini olarak kabul edilebileceğini dile getirmektedirler.

Kaynak:Vikipedi Özgür Ansiklopedisi...

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *