Sadullah Sadi Efendi...
Sadullah Sadi Efendi, Din alimi, müderris,
kadı, Osmanlı Devleti müftüsü ve Şeyhül-İslamı.
Kastamonu'da doğmuştur.
Babası, İsa Çelebi'dir.
Babası İstanbul'a gelip Aksaray'da bulunan Murad Paşa Camii'ne hoca olmuş ve oğlunu da İstnabul'a birlikte getirmiştir.
Sadullah Sadi Efendi, İstanbükl'da medrese tahsili alıp önce "Başçı İbrahim Efendi Medresesi",
sonra Edirne "Taşlık Medresesi", daha sonra sda İstnabul'da "Mahmut Paşa Mederesesi" ve "Sultanı Medresesi"'nde müderrislik yapıp sonra Sahn medrese müderrisi olmuştur.
1522'de İstanbul Kadısı görevine getirilmiştir.
1527'de "Molla Kabız Meselesi'ne'' karışmıştır. Molla Kabız İran'dan gelmiş ve İsa'nın bütün peyhamberlerden üstün olduğu iddiasını yapıp bunu Kuran ayetleri ile kanıtmaya kalkışmıştı.
Bu Suni ulemanın ilgisini çekip Molla Kabız tutuklanıp iki kazasker önünde yargılanmaya getirllmiştir.
Molla Kabız bu yargılamada kendi teorisini uzun üzun anlatmış ise de yargıç olan iki kazasker bunlara hiç aldırış etmeden ve hiç karşılık veya yanıt vermeden onu idama mahkum etmişlerdir.
Bu yargılamaıyı Padişah I.Süleyman şahsen izlemişti ve bu kısa yargılamadan hoşlamamıştı. Onun verdiği emirle ertesi gün Şeyhül-İslam Kemalpaşa zade İbn-i Kemal Efendi ve istanbul Kadısı olan Sadullah Sadi Efendi yargıç olarak Molla Kabiz'ı yeniden yargılamaya koyuldular ve gayet detaylı ve rasyonel bir şekilde Molla Kabız'ın savlarını birer birer çürüttüler.
Molla Kabız batıl inançdan dönmesi için uyarıldıysa da o inancından dönmeyeceğini bildirince idama mahkum edilip boynu vuruldu.
İstanbul Kadıliğı görevinden sonra Sadullah Sadi Efendi "Sahn-i Seman" müderrislik görevine dönmüştür.
I. Süleyman döneminde 1536'de Şeyhül-İslam İbn-i Kemal vefat ettikten sonra onun yerine Sadullah Sadi Efendi Şeyhülislam yapılmıştır.
Sadullah Sadi Efendi, bu görevde 5 yıl kalmıştır. Verdiği fetvalar kılı kırk yarar şekilde çok ayrıntılı idi.
21 Şubat 1539'da bu görevde iken vefat etmiştir. Mezarı Eyüb mezarlığındadır.
***
Molla Kabız:
Molla Kabız, 16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaşamış din adamıdır.
Müslüman olmasına rağmen Hz.İsa'nın Hz. Muhammed'den üstün olduğunu savunması ve bunu uzun bir süre Kur'an ayetleri ile temellendirmesi ile bilinir.
Kazaskerlerin savlarını çürütememesi üzerine Şeyhül-İslam tarafından duruşmaya çağrılmış,
yine Kur'an ayetleri ile savları çürütülmeye çalışılmıştır.
Hubmesihiliğin önderi olduğu düşünülmektedir.
İran'dan geldiği kayıtlıdır.
Dini bilgisini geliştirmiş ve Osmanlı İlmiye sınıfına girmiştir.
Kendi fikirlerini halka anlatmıştır.
Ayet ve hadisleri te'vil ve tefsir ederek İsa'nın bütün peygamberlerden üstün olduğunu ve hatta
Hz. Muhammed'den de daha faziletli olduğunu savunuyordu.
İslam dinini reddetmiyor, Hristiyanlık propagandası yapmıyordu.
Ulemanın şikayeti üzerine divanda yargılanmıştır.
2 Kasım 1527 tarihinde yapılan ilk duruşmada
Rumeli Kadıaskeri Fenari-zade Muhyiddin Çelebi ile Anadolu Kadıaskeri Kadri Çelebi Kabız'ın fikirlerini çürütememişlerdir.
Kanuni Sultan Süleyman da bu duruşmayı kafes arkasından dinlemiştir.
İddiaları çürütemedikleri için ulemayı daha sonra eleştirmiştir.
Veziriazam Pargalı İbrahim Paşa'yı çağırıp,
çare aramış ve ertesi gün Kabız'a karşı,
Şeyhül-İslam İbni kemal ve İstanbul Kadısı Sadeddin Çelebi öne sürülmüştü.
İbni Kemal, fikirlerini çürütmüş, hatasından döndüğü takdirde affedileceğini söylemiştir.
Kabız bunu reddedip, kendi fikirlerinde ısrar edince idam edilmiştir.
Kanuni döneminde görüşlerinden dolayı idam edilen dört ünlü şeyhten biridir.
