Lala Mehmed Paşa...
Osmanlı sadrazamlarından,
Bosnalı olup, Enderun'da yetiştirildi.
İyi bir eğitim ve öğrenim gördü.
Şehzade lalalıklarında bulunduğundan ''lala'' namıyla meşhur oldu.
Bazı tarihi kaynaklarda lakabının ''Lale'' olduğu ve ''Sokullu ailesine'' mensubiyeti yazılıdır.
1606'da İstanbul'da vefat etti.
Lala Mehmed Paşa, Enderun'da peşkir ağası iken büyük mirahurlukla Birun hizmetine alındı.
1591'de yeniçeri ağası oldu.
1595'te Macaristan Seferine vezir-i azam Sinan Paşa ile katılıp, muharebelerde çok gayret ve kahramanlık gösterdi.
Sefer dönüşü Karaman, sonra Anadolu beylerbeyliğine tayin edildi.
1596'da, Rumeli Beylerbeyliğine terfi ederek,
Sultan Üçüncü Mehmed Han ile Eğri Seferine katıldı.
Eğri Kuşatması ve Haçova Meydan Muharebesinde Rumeli Beylerbeyilik vazifesiyle büyük yararlıklar gösterdi.
Avusturya Seferlerinde uzun yıllar hizmet ederek, Kanije ve İstolni-Belgrad kuşatmalarına katıldı.
18 Kasım 1602 Budin Müdafaasında Avusturya ordusunu geri çekilmek zorunda bıraktı.
Bu seferdeki üstün gayret ve muvaffakiyetlerinden dolayı üçüncü vezirliğe terfi ederek,
11 Mayısta Macaristan Serdarlığına tayin edildi.
5 Ağustos 1604'te vezir-i azamlığa getirilen Lala Mehmed Paşa, Avusturya Seferi için Garp Serdarlığına getirilince, 25 Eylülde Peşte'yi,
ardından da Vaç Hatvan kalelerini zaptetti.
1604-1605 kışını Belgrad kışlağında geçiren Paşa,
3 Ekim 1605'te Estergon'u fethederek,
''Estergon Fatihi'' unvanını aldı.
Avusturya içlerine bir akın tertiplenerek, düşmanın askeri mevkileri tahrip edilip, Koermen ve Steinamanager şehirleri zapt edilerek,
pek çok esir ve ganimet alındı.
İstanbul'dan gönderilen murassa tacını 20 Kasımda Erdel Prensi ve Macar Kralı ilan edilen İstva Baskay'ın başına koyan Lala Mehmed Paşa, bölgeyi tekrar Osmanlı himaye ve tabiiyeti altına aldı.
Lala Mehmed Paşa, 1606 yılının Haziran ayında Celali asileri ile İran üzerine serdar tayin edildiği sırada Üsküdar'da felç geçirerek vefat etti. Cenazesi Eyüb'e getirilerek, Sokullu Mehmed Paşanın türbesine defnedildi.
Lala Mehmed Paşa, tedbirli, tecrübeli, vakar sahibi ve askerlerin çok sevdiği bir devlet adamıydı.
Hudut tecrübesi fazla olduğundan, seferlerdeki icraatlarıyla devlete büyük hizmetlerde bulundu.
***
Şehid, Derviş Paşa:
16.17. yüzyılda yetişmiş Osmanlı şair ve devlet adamı.
Bosna bölgesine bağlı Mostar şehrinde 1560'da doğdu.
İkinci Selim devrinde daha çocuk yaşta iken Enderun Mektebine alınarak, İbrahim Paşa sarayında yıllarca tahsil ve terbiye gördü.
Sultan Üçüncü Murad Han zamanında saray-ı amireye geçti ve doğancılık hizmetinde bulundu. Gayretli çalışmaları neticesinde sultanın yakın dostları arasına girdi.
Yine sultanın emri ile İran şairi Bennani'nin Sehaname adlı eserini manzum olarak Türkçe'ye tercüme ederek Muradname adıyla padişaha takdim etti. Padişahın iltifatına kavuşarak Doğancılar Kethüdası tayin olundu.
Sultan Üçüncü Murad Hanın vefatına kadar sarayda kalan ve aynı zamanda onun Kapı Kethüdalığını yapan Derviş Paşa, Sultan Üçüncü Mehmed'in cülusuyla birlikte saray dışındaki hizmetlere gönderildi.
Rumeli seferlerine katıldıktan sonra gösterdiği başarılar sebebiyle Bosna Beylerbeyliğine getirildi.
Bu hizmetteyken İstolni Belgrat'ın muhafazasıyla görevlendirildi.
Aynı yılın sonunda bu görevden ayrılan Derviş Paşa, Osmanlı Avusturya harplerinin en buhranlı döneminde düşman eline geçen Peşte'ye geldi. Serdar Lala Mehmed Paşanın başında bulunduğu orduda büyük başarılar gösterdi.
Düşman ordusuna fevkalade kayıplar verdirildiyse de, üstün kuvvetler karşısında ordumuz da büyük zayiat verdi.
On beş bin kişiden ancak bir kaç yüz Osmanlı cengaveri sağ kalabildi.
Derviş Paşa da bu muharebede şehid oldu. Vefatında, tahminen 43 yaşlarında bulunuyordu.
Derviş Paşa aynı zamanda, çağının tanınmış şairlerinden biridir.
Eserlerinin başında sade ve akıcı bir üsluba sahip olan Muradname'si gelmektedir.
Bu eserde mesnevi tarzını kullanmış olup,
hadiseleri anlatışı fevkalade güzeldir.
