16 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

İbn. Hazm...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

İbn Hazm, Künyesi Ebu Muhammed Ali bin Ahmed bin Said ibn Hazm;

Endülüslü felsefeci ve ilahiyatçı.

Davud el-İsfehani taafından kurulduğu kabul edilen Zahiri mezhebi'nin ikinci imamıdır.

Ali b. Ahmed b. Said b. Hazm b. Galip b. Salih b. Halef b. Maden b. Süfyan b.Yezid el-Farisidi. 

İbn Hazm soy bakımından Kureyşli olmasına rağmen Endülüs'te yaşadığı için Endülüsi olarak tanınır.

Soyundan Endülüs'e ilk gelen dedesi Haleftir. 

Yine soyundan ilk müslüman olan da Yezid'dir.

994 yılının Ramazan ayında Endülüs'ün meşhur şehri Kurtuba'da dünyaya geldi. Babası Ahmed, kıymetli bir ilim adamı olduğundan ve aynı zamanda Halife Mansur ve oğlu Muzafferin döneminde vezirlik yaptığından dolayı İbn Hazm'ın çocukluğu lüks bir hayat içerisinde geçti. İbn Hazm da 1023'te kendisine halifelik üzerine biat edilen Müstezhar Billah

tarafından vezirliğe getirildi, ancak bu görevinde uzun süre kalamadı, halife yedi hafta sonra öldürüldü ve İbn Hazm da 

hapse atıldı. 

Daha sonra Hişam el Mu'temed Billah döneminde ikinci defa vezaret görevine getirildi. 

Fakat sonunda bu görevi bırakarak kendisini tamamen ilmi araştırmalara 

verdi.

İbn Hazm, hadis ilimlerinde ve fıkıhta otoriteydi, Kitap ve Sünnet'ten hüküm çıkarma gücüne sahipti. 

Siyer ve tarih konularında da ulaştığı üstün seviyeden dolayı ortaya koyduğu her meseleye tarihten yaşanmış örnekler getirmesini kolaylaştırıyordu. 

Bunlardan başka mantık ilmiyle de uğraşmış ve bu konuyla ilgili olarak et-Takrib isimli bir eser yazmıştır. 

Daha sonra mantık ilmini bırakarak tamamen İslami ilimlere yönelmiştir. Aslında o zaten, mantık örneklerini bile hep fıkıhtan vermekteydi.

Öğreniminin ilk dönemlerinde Maliki fıkhını incelemiş, Muvatta'yı okumuştur. Daha sonra Şafii fıkhına yönelmiş ve bu mezhebin koyu bir taraftarı olmuştur. Bilahere Zahiri mezhebine bağlanmıştır ki kurucusu daha önceleri Şafii olan Davud b. Ali ez-Zahiri'dir.

 İbn Hazm, bu mezhebin kök salması için her yerde onun savunmasını yapmış ve bu konuda kitaplar yazmıştır.

İbn Hazm, münakaşa ve tartışmalarıyla meşhurdur. 

Tarihçiler İbn Hazm ile maliki fıkıhçısı Süleyman el Baci arasında geçen ateşli tartışmalara kitaplarında uzun uzun yer verirler. 

Tarihçilerin belirttiğine göre İbn Hazm'ın en önemli özelliklerinden birisi geçmiş büyük alimlerde kusurlar bulması ve onları eleştirmesiydi. 

"Haccac'ın kılıcı ne ise, İbn Hazm'ın dili de odur" sözü şöhret bulmuştur. 

Büyük imamları eleştirdiğinden dolayı çağdaşları tarafından yoğun bir hücuma uğramış, sapıklıkla nitelendirilmiştir. Görüşlerini ve eserlerini kabullenmeyen alimler, sultanları ona karşı uyarmışlar, onun görüşlerini almayı ve yanına yaklaşmayı halka da yasaklamışlar. 

Bütün bunlardan dolayı sultanların hışmına uğrayan İbn Hazm bir çok işkencelere ve sürgünlere maruz kalmıştır. 

Kitapları yırtılmış, parçalanmış, hatta meydanlarda aleni bir şekilde yakılmıştır.

***

Eserleri:

Tavku'l-Hamame ''Güvercin gerdanlığı''

Meratibu'l-İcma el-Fasl fi'l-Milel ve'l-Ehva ve'n-Nihalel-Muhalla

el-İhkam fi Usuli'l-Ahkam

İbn Hazm Sözleri:

''İlmin daha önemli olanlarını elde edebilecekken, önemli olmayanlarıyla meşgul olmak, buğday yetiştirecek temiz toprağa darı ekmek veya hurma ve zeytin yetiştirecek yere söğüt dikmek gibidir.'' 

İbn Hazm.

''Kavuşmadan sonra kaçınma ne korkunçtur! Ama, ayrılıktan sonra kavuşma ise ne güzeldir. 

İbn Hazm

''Kusuru olmayan kimse yoktur, kendi kusurunu araştıranın başkalarının kusuruyla uğraşmaya zamanı kalmaz.

İbn Hazm

''Seni aramayanın peşine düşme,  

bu sana ancak zarar ve mahçubiyet getirir. Seni arayanı sen terketme, bu bir nevi zulüm ve iyiliği karşılıksız bırakmaktır, bu ise, hoş değil bilakis kabahattir.

İbn Hazm

''Dünyaya nefsini teslim eden, cevheri taş karşılığında satan gibidir.''

İbn Hazm

''Aşk öyle bir hastalıktır ki, hasta zevk alır. Bu derde kim uğrarsa artık iyileşmek istemez. 

Acı çeken ise, bu acıdan kurtulmayı dilemez. 

Aşk insana vaktiyle iğrendiği şeyleri süslü püslü gösterir. 

Kendisine zor gibi gözüken şeyleri kolay gösterir. 

sozkimin.com.ibn-hazm..

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *