25 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

İsrailoğulları...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

"Ey İsrailoğulları! 

Sizlere ihsan ettiğim nimetimi ve sizi vaktiyle alemdeki ümmetlere üstün tuttuğumu hatırlayın!" (Bakara; 2-122)

''Ey İsrailoğulları! 

Size, her şeyden önce Adem soyu içinde kitap ve nübüvvete aşina olmanız, ilahi ahdin sorumluluğunu yüklenmiş büyük bir ümmet olmanız ve bir de Musa kavminden bulunmanız dolayısıyla hitap edildi,  

lakin dinleyenleriniz çok az oldu.

Şimdi onları destekler mahiyette bir de İbrahim soyundan gelmeniz dolayısıyla bazı ihtar ve uyarılara muhatap tutulacaksınız. 

Kitap ehli ne demekmiş, nasıl olurmuş,  

gördünüz ya! Artık insafa gelerek, aklınızı başınıza alarak vaktiyle size ihsan ettiğim nimetlerimi, nübüvvet nimetimi ve bilhassa ahir zaman nebisinin gönderileceğini bildiren va'dimi ve onun bir mukaddimesini teşkil eden geçmişteki devleti ve 

o zaman sizi bütün akıl sahiplerine üstün tuttuğumu hatırlayınız.

Herkes anlar ki, bu ayette geçmiş zamandaki bir "üstünlükten" söz edilmektedir. 

Allah, İsrailoğullarına, onları bir zamanlar nimetlendirdiğini ve üstün kıldığını hatırlatmaktadır. 

İsrailoğullarıyla ilgili diğer Kur'an ayetlerine ve kıssalarına baktığımızda, bu nimetin ve üstünlüğün nasıl olduğunu da açıklıkla görebiliriz. 

Allah, İsrailoğullarının atası olan Hz. İbrahim'den başlayarak, onlara peygamberler göndermiş ve aralarında yaşadıkları putperest kavimlere karşı onları manen üstün kılmıştır. 

Firavun döneminde Mısır'da baskı ve zulüm görürlerken, onları Hz. Musa vesilesiyle kurtarmış, ardından Hz. Musa'ya Tevrat'ı indirmiş ve İsrailoğullarını bu kutsal kitapla doğru yola yöneltip şereflendirmiştir. 

Hz. Musa'dan sonra da İsrailoğullarına pek çok peygamber gönderilmiştir. 

Bunlar; Allah'ın bu kavme olan lütuf ve nimetleridir.

Ancak, İsrailoğullarının önemli bir bölümü bu nimete layık olamamış, kendilerine gönderilen peygamberlere itaatsizlik etmiş,  

Allah'ın vahyi olan Tevrat'a başkaldırmış,  

hatta Tevrat'ı kendi menfaatlerine uygun olarak değiştirip tahrif etmiştir. 

Böylece Allah'a vermiş oldukları sadakat ahdini bozmuşlardır. 

Bir ayette İsrailoğullarının bu durumu şöyle anlatılır:

"Andolsun, Allah İsrailoğullarından kesin söz ''misak'' almıştı. 

Onlardan on iki güvenilir gözetleyici göndermiştik. 

Ve Allah onlara; 

Gerçekten ben sizinle birlikteyim. 

Eğer namazı kılar, zekatı verir, elçilerime inanır, onları savunup, desteklerseniz ve Allah'a güzel bir borç verirseniz, şüphesiz sizin kötülüklerinizi örter ve sizi gerçekten, altından ırmaklar akan cennetlere sokarım. 

Bundan sonra sizden kim inkar ederse, cidden dümdüz bir yoldan sapmıştır."

"Sözleşmelerini bozmaları nedeniyle,  

onları lanetledik ve kalplerini kaskatı kıldık. 

Onlar, kelimeleri konuldukları yerlerden saptırırlar. Kendilerine hatırlatılan şeyden pay almayı unuttular. İçlerinden birazı dışında, onlardan sürekli ihanet görür durursun. 

Yine de onları affet, aldırış etme. 

Şüphesiz Allah, iyilik yapanları sever." 

(Maide; 5/12-13)

Görüldüğü gibi, İsrailoğullarının bazılarının iddia ettiği manada, bir ırk olarak üstün kılınmaları söz konusu değildir. 

Allah'ın Hz. İbrahim'e olan vahyini bildiren bir ayet,  

bu gerçeği vurgulamaktadır;

"Hani Rabbi, İbrahim'i birtakım kelimelerle denemişti. O da tam olarak yerine getirmişti. 

O zaman Allah İbrahim'e; 

Seni şüphesiz insanlara imam kılacağım, dedi. İbrahim, Ya soyumdan olanlar? deyince,  

Allah; Zalimler benim ahdime erişemez, dedi. (Bakara; 2/124)

Allah, Hz. İbrahim'in soyundan olanları bir ırk olarak üstün kılmamış, aksine bu ırktan olup da zalim olanların Allah'ın ahdine, yani İsrailoğullarına verdiği üstünlük ahdine dahil olmayacağını haber vermiştir. Allah'ın Hz.İbrahim'e ve soyuna verdiği üstünlük,  

ırk manasında bir üstünlük değil,  

her kim Hz. İbrahim'in yolunu izler, onun ahlak ve inancını takip ederse, onun tarafından devralınacak manevi bir üstünlüktür. 

Nitekim Allah, "Doğrusu, insanların İbrahim'e en yakın olanı, ona uyanlar ve bu peygamber ile iman edenlerdir. 

Allah, mü'minlerin velisidir."

(Al-i İmran; 3/68)  

buyurarak, çağımızda Hz. İbrahim milletinin Müslümanlar olduğunu bildirmiştir.

Allah, insanlar arasındaki ırk, soy, kabile bağlarının bir üstünlük konusu olmadığını da aşağıdaki âyetiyle açıkça bildirmiştir;

"Ey insanlar, gerçekten, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler kıldık. 

Şüphesiz, Allah katında sizin en üstün olanınız,  

takvaca en ileride olanınızdır. 

Şüphesiz Allah, bilendir, haber alandır." 

(Hucurat; 49/13)

Kaynak; Sorularla İslamiyet.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *