25 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Arz-ı Mev'ud...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Yüz yıl önce başlayan Ortadoğu'daki emperyalist paylaşım, beraberinde Filistin sorunu getirilmiştir. 

Keşfedilen petrol yataklar ile başlayan emperyalist düzen, sömürüsünün devamı amacıyla Filistin sorunu bölgeye adapte etmiştir.

Ortadoğu'nun yer altı hazinelerini sömüren ''Küresel küfür'' güçleri, Ortadoğu halklarının sömürüye başkaldırılarını engelleyecek bir yapıyı bu bölgede barındırma zaruretinden dolayı, bölge ile tarihi geçmişi olan Yahudilerin, Filistin topraklarına yerleşmesine öncülük etmişlerdir.

Filistin sorunun kökleri,  

3-4 bin yıllık bir mazide yatmaktadır. 

Ortadoğu'daki akan kan, yanan ateş, gerçekleşen kaos asla anlaşılamayacak; anlaşılamayan meselenin çözüm yollarının da ortaya konması mümkün olmayacaktır.

Bu gün Filistin'de sorun,

İsrail devletinin ''Arz-ı Mev'ud'' inancından kaynaklanmaktadır. 

Bu yüzden İsrail devletini oluşturan Yahudiler, dünyanın dört bir yanından Ortadoğu'ya gelip çöreklenmiş ve kurdukları devletin temelini sağlamlaştırmak için bölgeye gelmede kendilerine çanak tutan ''Küresel küfür'' güçlerine uşaklık yapmışlardır.

Tevrat metinlerinde; 

''Arz-ı Mev'ud'un'' tasviri:

 Tevratta, vaat edilen topraklar olan ''Kenan'ın'' methedildiği çeşitli tasvir ve tanımlamalara rastlamaktayız. 

İlk defa Mısır'dan hicreti anlatan ''Çıkış'' kitabında anlatılmaya başlanan bu tasvir ''Yehova'nın vaat ettiği'' Kenan toprakları anlatılmaktadır. 

''Bu yüzden aşağıya indim. 

Onları Mısırlıların elinden kurtaracağım, o ülkeden çıkarıp geniş ve verimli topraklara, süt ve bal ülkesine, Kenanlılar'ın, Hititler'in, Amorlular'ın, Perizliler'in, Hivliler'in, Yevuslular'ın topraklarına götüreceğim.''    

''Söz verdim, sizi Mısır'da çektiğiniz sıkıntıdan kurtaracağım; 

Kenanlılar'ın, Hititler'in, Amorlular'ın, Perizliler'in, Hivliler'in, Yevuslular'ın ülkesine, süt ve bal ülkesine götüreceğim.''

"İçinden geçip araştırdığımız ülke çok iyi bir ülkedir. 

Eğer Rab bizden hoşnut kalırsa, süt ve bal akan o ülkeye bizi götürecek ve orayı bize verecektir.''   

''Musa'ya, "Bizi gönderdiğin ülkeye gittik", dediler. 

"Gerçekten süt ve bal akıyor orada!''. 

''Onları atalarına ant içerek söz verdiğim süt ve bal akan ülkeye getirdiğimde, yiyip doyacaklar''.  

''İşte o zaman süt ve bal akan ülkeyi bugün sizin olan ülkeyi atalarınıza vereceğime ilişkin içtiğim andı yerine getirmiş olacağım.''   

''O gün, onları Mısır'dan çıkaracağıma, kendileri için seçtiğim en güzel ülkeye, süt ve bal akan ülkeye götüreceğime söz verdim.''

Tevrat'ta yer alan bu tasvirlerde vatansız kalan İsrail oğullarını, vaat edilen ''Kenan'' ülkesi için özendirme amaçlı tanımlamalarda bulunulduğunu görmekteyiz. 

''Çıkış'' sonrası ve ''Kenan'a'' giriş öncesi anlatımları olan ''Kenan'' tasvirlerinde İsrail oğulları adeta; Yehova, Hz.Musa ve Yuşa tarafından ısrarla ''Kenan'' toprakları için inandırılmaya çalışılmaktadır. Üstelik bu özendirmelere rağmen Kenan'a gitmek istemedikleri bu yüzden 40 yıl ''süt ve bal'' akmayan çölde yaşam sürdürmeye mahkum olduklarını görüyoruz.

Kenan'ın, süt ve bal akıyor orada gibi tasvirleri efsanedir. 

Nitekim bu efsane anlatım ''Kenan'' ülkesinin ele geçirilmesinden sonra bile devam ettirildiği görülmektedir. 

Yeşu'nun ''Kenan'ı ele geçirmesinden yüzlerce yıl sonrasını anlatan Kral Saul ''Talut'' dönemi anlatımlarında da bu realiteyi görmekteyiz. 

O gün İsrailliler bitkindi. 

Çünkü Saul; 

"Ben düşmanlarımdan öç alıncaya kadar, akşama dek kim yemek yerse lanetli olsun!" diye halka ant içirmişti. 

Kimse bir şey yememişti. 

Derken, her yanı bal dolu bir ormana vardılar. 

Askerler ormana girince, toprakta akan balları gördüler. 

Ne var ki, içtikleri anttan korktukları için hiçbiri bala dokunmadı. 

Yonatan babasının halka ant içirdiğini duymamıştı. 

Elindeki değneği uzatıp ucunu bal gümecine batırdı. 

Biraz bal tadar tatmaz gözleri parladı.

Kenan ülkesi için Tevrat'ta yer alan bu mitolojik içerikli ifadeleri şöyle yorumlamak mümkündür. 

Vaat edilmiş topraklar: 

Tevrat metinlerinde, Yehova'nın, Hz.İbrahim ve soyuna verdiği Vaat edilmiş toprakların sahipliği hususunda, Hz.İbrahim'in yanı sıra onun oğlu ve torunu,  

Hz.İshak ve Yakup (a.s)'un isimleri de ayrıca belirtilmektedir. Tevrat'ın, Tekvin kitabında,  

Hz.İbrahim'e sunulan bu toprakların, Hz.İshak ve Hz. Yakub'a da verildiğine ismen işaret edilir. 

Hz.İshak için, ''Arz-ı Mev'ud'' vurgusu şöyledir; 

''Rab İshak'a görünerek, "Mısır'a gitme" dedi. 

"Sana söyleyeceğim ülkeye yerleş. Orada bir süre kal. 

Ben seninle olacak, seni kutsayacağım. 

Bütün bu toprakları sana ve soyuna vereceğim. 

Baban İbrahim'e ant içerek verdiğim sözü yerine getireceğim.''

Hz. Yakup için ise, şu şekilde belirtilmektedir; 

"Sana Yakup diyorlar, ama bundan böyle adın Yakup değil, İsrail olacak" diyerek, onun adını İsrail koydu..

İbrahim'e, İshak'a verdiğim toprakları sana da vereceğim ve senden sonra soyuna bağışlayacağım." 

Hz.İbrahim sonrası Hz.İshak ve onun oğlu Yakup (a.s)'da, vaat edilen toprakların çeşitli şehirlerinde ikamet etmişlerdir. Vakta ki, Yakup (a.s)'un oğlu Yusuf (a.s)'un, kardeşlerinin kurduğu tuzağın neticesi Mısır'a zorunlu gidişi ile başlayan olaylar akabinde orada yönetici olması ile beraber vaat edilen topraklarda süren kıtlığa binaen; babası Yakup (a.s) ve ona tabi İsrail oğulları ile birlikte Mısır'a yerleştiklerini görüyoruz.…

Yusuf şöyle diyor deyin; 

''Tanrı beni Mısır ülkesine yönetici yaptı.

Durma, yanıma gel. 

Goşen bölgesine yerleşirsin; çocukların, torunların, davarların, sığırların ve sahip olduğun her şeyle birlikte yakınımda olursun. Orada sana bakarım, çünkü kıtlık beş yıl daha sürecek. 

Yoksa sen de, ailen ve sana bağlı olan herkes de perişan olursunuz.''

Yehova'nın özellikle kendisine ve ayrıca soyuna ''Arz-ı Mev'ud'' tahsis edilen Yakup (a.s) ilginçtir, Allah'ın kendisine ihsan ettiği ve soyunu mirasçısı yaptığı bu toprakları terk edip İsrail oğulları ile birlikte Mısır'a giderek orada iskan olmaktadır. 

Yine, Hz.Yusuf'un İsrail oğulları peygamberi olan babası ve kavmini Mısır'a çağırması aynı durumdur.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *