24 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Asım, Bağdatlı...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

1803 yılında Bağdat'ta doğan Asım'ın asıl adı, Abdülaziz Asım Efendi'dir. 

Bağdat A'zamiyye Medresesi müderrislerinden Seyyid Mehmed Vesim Efendi'nin oğludur. 

Babasının görev yaptığı medresede babasından Fenari'ye kadar okudu. Babasının vefatı üzerine müderris tayin olunan Mehmed Kasım Şarzuri'den ders alarak tahsilini tamamladı. 

1827 yılında Bağdat Mevlevihane Cami'i imamet ve hitabeti görevine atandı. 1845 yılında bu görevine ilaveten adı geçen cami-i şerif medresesi müderrisliğine tayin edildi. 

Haftada üç gün Bağdat Hükümet Da'iresi'nde Arapça, Farsça,  

Türkçe, lisanlarında tercümanlık yapardı. 

1877 yılında oğlu Ali Haydar Efendi ile birlikte İstanbul'a geldi. 

Şehzadebaşı'nda Emin Nureddin Mahallesi'nde ikamet etti. 

1882'de mevali sınıfına geçtiğini bir kıt'asında söylemektedir. 

Ali Haydar Efendi adlı bir oğlu ve Üsküdar Valide-i Atik Cami-i Şerifi imamlığını yapan Bahaeddin Efendi adlı bir torunu vardır. 

Asım, 1887'de İstanbul'da vefat etti ve Fatih Türbesi haziresine defnedildi.

Asım'ın bilinen tek eseri Divan'ıdır. 

Divan'da Türkçe, Arapça ve Farsça şiirler bulunmaktadır. 

Abdulkadir Geylani, Ahmed Rifa'i, Hasan Şazeli, Hacı Bektaş-ı Veli gibi büyük mutasavvıflar için yazdığı medhiyelerin yanında Mustafa Reşid Paşa,  

Akif Paşa, Sami Paşa, Münif Paşa, Sa'id Paşa gibi devlet büyüklerine yazdığı kasideleri ve tarih manzumeleri de vardır. 

Akif Paşa'nın meşhur Adem Kasidesi'ne mukabil Vücud ve Adem Kasidesi'ni yazan Asım, Habibi'nin meşhur "dedim-dedi" redifli müseddesine nazire ve muasırı şairlerden bazılarının gazellerine tahmisler de yazmıştır. 

Divan'ın Millet Kütüphanesi Ali Emiri Manzum No: 267'de bulunan nüshası 

3200 beyit civarında olup sonunda Mesnevi Mukaddimesi'ndeki on sekiz beyte şairin yaptığı şerh ile ayrıca bir küçük risale yer almaktadır. 

Bu risalenin başında "Nat'-ı şatranc ve levha-i nerde benzer bir mel'abe-gah olan dünyanın ahvaline da'ir beş mebhas ve bir hatime üzere tertib olunmuş bir risale-i ibret-nümadır", şeklinde bir kayıt vardır.

Asım'ın Türkçe şiirleri çok başarılı değildir,  

Türkçeyi çok geç yaşta öğrendiği için dil hataları çoktur. 

Ancak bu şiirler şairin yaşadığı döneme ait birçok vak'aya değinmesi açısından önemlidir. 

Bağdat'ın o zamanki hususiyetlerini de onun manzumelerinde görebiliyoruz. Şiirlerinin bir kısmı da nazire mahiyetindedir. 

Farsçayı çok iyi bilirdi. 

Torunu Bahaeddin Efendi şairin Divan'ından başka bazı eserleri olduğunu, bunların basdırılmak amacıyla Reşid Akif Paşa tarafından alındığını bildirmektedir.

***

Gazel-Na't:

''Ayn-ı i'caz-ı lebindir halk-ı İsa'dan garaz

Nur-ı hurşid-i ruhundur nar-ı Musa'dan garaz

Suziş-i vaslın idi ey Yusuf-ı gül-pirehen

Aşk-ı bi-payan-ı Ya'kub u Züleyha'dan garaz

Zat-ı pakindir senin ey valid-i heşti cihat

Penc hiss ü çar-mader heft-abadan garaz

Gamle izhar-ı cemal ü hüsn ü anındır senin

Hüsn-i Azra naz-ı Selma an-ı Leyla'dan garaz

Haşa icad-ı vücud-ı Ahmedi'dir Asıma

Hılkat-i dünya vü ma-fiha vü eşyadan garaz''..

Gazel:

''Mal-ı dünya ile kim mağrur ola menfur olur

Ger Süleyman-ı zamansa hem-celisi mur olur

Sırr-ı Hakk'ı her kim etmezse nihan mahlukdan

Pay-dar olmaz ser-i dara çıkar Mansur olur

Gadr gelmez ilme halk içinde bi-kadr olsa da

Sanma ebr altında ger kala güneş bi-nur olur

Şems-i ilm ü fazl u hikmetden kim etse kesb-i nur

Refte refte bedr olur manzur olur düstur olur

Edemez şi'r-i Sa'id'i kimse tanzir Asıma

Eyleyen etse nazirin belki na-manzur olur''

İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal

Son Asır Türk Şairleri.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *