23 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

İbn. Şihab-üz-zühri....

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Tabiin devrinin tanınmış hadis ve fıkıh alimlerinden. 

İsmi, Muhammed bin Müslim bin Abdullah bin Şihab,  

künyesi, Ebu Bekir'dir. 

Bazan Zühri, bazan da büyük dedesine nisbetle İbn-i Şihab-uz-Zühri diye söylenir. 

672 tarihinde doğup, 742) senesinde, Şam civarında ''Şegbeda'' denilen köyde vefat etmiştir. 

Burası Hicaz sınırının sonu ile Filistin sınırının başlangıcında bir yerdir. Kureyşin Zühre kabilesine mensubtur. 

Peygamber efendimizin valideleri Hazreti Amine de bu kabileye mensubtu. 

Zühri (ra) Medine-i münevverelidir. 

Fakat Şam'da yerleşmiştir, Ashab-ı kiramdan on kişi ile görüşmüştür. Abdullah bin Hattab, Abdullah bin Cafer, Rebia bin Ubbad,  

Misver bin Mahreme, Abdurrahman bin Ezher ve daha başka Sahabeden hadis-i şerif rivayet etmiştir. 

Ata bin Ebi Rebah, Ebu Zübeyr Mekki,  

Ömer bin Abdülaziz,  

Amr bin Dinar, Salih bin Keysan,  

Yahya bin Said el-Ensari ve daha birçok alim ve fadıl zatlar da ondan hadis-i şerif rivayet etmişlerdir.

Zühri, hadis ilminde, hafız derecesindedir,  

İmam-ı Buhari'nin Aliyyül-Medini'den bildirdiğine göre,  

Zühri, ikibin hadis-i şerif rivayet etmiştir. 

Bunların bir çoğu, Kütüb-i sitte denilen meşhur altı hadis kitabında ve Muvatta'da mevcuttur. 

Zühri (radıyallahü anh) bir zeka ve fazilet harikası idi. 

Fevkalâde (üstün) bir zekası vardı. 

Kur'an-ı kerimi seksen gecede ezberlemişti. 

Medine-i münevveredeki Fukaha-i Seb'a, yani yedi meşhur alimin bildirdikleri fıkıh bilgilerinin hepsini öğrenmişti. 

Zühr, Resulullah efendimizin mübarek hadis-i şeriflerinin sağlam şekilde zabtedilmesi için, ilk çalışmayı başlatan büyük bir alimdir. 

Hadis-i şerifi önce o tedvin etmiştir. 

Hadislerin toplanması işine, Emevi halifelerinden Ömer bin Abdülaziz  zamanında başlanmıştır. 

Hadisleri toplama teşebbüsünün sebebi, Ömer bin Abdülaziz'in,  

Medine valisi Ebu Bekir bin Muhammed bin Hazm'a gönderdiği mektubta şöyle belirtilir; 

''Resulullahın hadislerini sünnetlerini,  

Amre'nin rivayetlerini araştır ve yaz. 

Çünkü ben, ehlinin azalıp, yok olarak,  

ilmin kaybolmasından korkuyorum.'' 

Mektupta geçen Amre, Amre binti Abdurrahman el-Ensari'ye 

''Abdurrahman'ın kızı Amre'' olup,  

Hazreti Aişe validemizin,  

Resulullah efendimizden rivayet ettiği hadis-i şerifleri en iyi bilen saliha bir kadındı. 

Ömer bin Abdülaziz, Medine valisi İbn-i Hazm'a verdiği bu emri bütün valilere göndererek, memleketin her tarafına duyurmuştu. 

Bu emri ilk yerine getiren Muhammed bin Müslim bin Şihab ez-Zühri'dir. 

Bunun üzerine hanımı ona; 

''Vallahi üzerime üç tane kuma ''hanım'' getirsen, bana bu kadar ağır gelmezdi. Senin bu kitapların hepsini geçti'' dedi. 

Zühri, daha hayatta iken bulduğu hadis-i şerifleri bir kitapta topladı. 

Halife de bu kitabı çoğaltarak her tarafa gönderdi. 

Böylece Zühri hadis-i şeriflerin toplanarak korunması hususunda böyle hayırlı bir çığır açan mübarek bir zattır. 

Hakkında söylenilenler: 

Leys bin Sa'd der ki, Zühri'nin çok geniş ve derin ilmi vardı. 

Hangi ilim dalı olursa olsun, konuşmaya başlayınca, dinliyen,  

o mevzuyu en iyi bilen o, kanaatine varırdı. 

Aynı zamanda o, çok cömertti. 

Halife Hişam bin Abdülmelik, çocuklarına ders vermesi için kendisinden ricada bulundu. O da kabûl etti. 

Çocuklara dörtyüz hadis-i şerif yazdırmıştı. 

Bir ay sonra, hadis-i şeriflerin kaybolduğu söylenip,  

yeniden yazılması istendi. 

O da tekrar yazdı. Kaybolduğu söylenen ile, yeni yazıları karşılaştırılınca,  

ikisinin de birbirinin aynısı olduğu görüldü.

Ömer bin Abdülaziz, zekat memurlarına; 

''İbn-i Şihab'a iyi yapışınız. Zamanına kadar gelen sünnetleri en iyi bilen odur.''

İmam-ı Malik ''O benzeri az bulunan bir alimdir.'' 

İbn-i Şihab Zühri, Medine-i münevvereye gelmişti. 

Meşhur alim, Rebia ile karşılaştı. 

Onunla ilmî sohbette bulunmak istedi. 

Bunun için bir eve gittiler, ikindi vaktine kadar oturdular,  

ikindi vakti. Zühri evden çıkınca ''Rebia gibi bir alimin bulunacağını tahmin etmezdim, '' dedi. 

Rebia da ''Zühri hakkında ilim bakımından Zühri'nin derecesine zor ulaşılır'' demiştir. 

Zühri'nin rivayet ettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Resulullah, kardeşine haya hakkında, nasîhat veren Ensar'dan bir zata rastlayınca şöyle buyurdu; 

''Onu, sahip olduğu haya hasleti üzere bırak. 

Çünkü haya, imandandır. 

Yani imân, sahibini kötülükleri yapmaktan alıkoyduğu gibi, haya da alıkor.''

Peygamber efendimiz şöyle buyurmuştur; 

''Birbirinize buğz etmeyiniz. Birbirinize haset etmeyiniz. 

Yani birbirinizin nimetinin, elinden çıkmasını gözetlemeyiniz.

Birbirinizden yüz çevirmeyiniz. 

Ey Allah'ın kulları! 

Kardeş olunuz. 

Bir müslümana darılıp da, din kardeşini üç geceden fazla terk etmek halal olmaz.''

''Sizi Cehenneme düşmekten muhafaza edecek şeyleri çoğaltınız, '' dedi. 

''O şey nedir'' diye sorduklarında, ''Maruf iyilik'' cevabını verdi.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *