Yiyin Efendiler Yiyin...

FAKİR-fukara, ya da Erdoğan'ın deyimiyle ''Garip-gureba'' çöplerden ekmek toplarken, yani asiller sürünürken, vekilin bir eli yağda bir eli balda...

''İşçi-memur-emekli maaaşı artarsa bütçe delinir'' diyen zihniyet; kendi maaşını 10 bin YTL'ye çıkarırken yemekler de 'bol kepçe'den... Üstelik de bedava gibi. Meclis Lokantası'nda sudan ucuz fiyatlara yemek yiyen milletvekilleri, sokağı da aynı zannediyor. Bu yüzden de vatandaşın halinden anlamıyor.

Evet bir vekil en klas çorbayı sadece 50 kuruşa içiyor.

Milletvekilleri TBMM'deki lokantada kuş sütü eksik sofra donatsa maksimum 10 YTL'ye patlıyor. Vatandaş ise en ucuz esnaf lokantasında bile 3 katı hesap ödüyor

Meclis Lokantası'nda 50 kuruş olan çorbanın fiyatı, en ucuz olarak bilinen esnaf lokantalarında 2-2.5 YTL. Meclis'te 2.5 YTL olan etli yemekler ise esnaf lokantalarında en az 6 YTL.

TEVFİK FİKRET'İ OKURKEN...

MECLİS'teki yiyecek fiyatlarını görünce Tevfik Fikret'in ''Han-ı Yağma'' şiiri akla geliyor. Sanki üstad yüz yıl önce bu günleri tarif ediyor. Bakın ne diyor:

DİYE FERYAT EDİYOR

VEKİLLERİMİZ bedavadan karın doyururken, Türkiye, yerel seçimler öncesi bazı belediyelerin dağıttığı alışveriş çekleri ve yardım paketlerini tartışırken, yaşanan çelişki de rakamlara yansıdı.

"Resmi verilere" göre, işsizlik oranı yüzde 10'lar civarında. Yani 2.5 milyon işsizimiz var. Buna karşın, Türkiye'nin (FAK-FUK-FON) olarak bildiği Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları'nın, yardım ettiği insan sayısı yılda 7.5 milyon kişiyi buluyor. Bunların ikişer-üçer çocuklu aile olduğu düşünüldüğünde, gözünü yardımlara diken insan sayısının 30 milyona yaklaşması dikkat çekiyor. Bu da Türkiye nüfusunun yarısını geçiyor.

Verilere göre, yiyecekten giyeceğe, yakacaktan barınmaya ve sağlığa kadar çeşitli konularda son 3.5 yıllık dönemde yapılan yardımların toplam miktarı, 1.8 milyar YTL'yi (1.8 katrilyon TL) geçti.

Yapılan yardımların miktarı her yıl biraz daha artarken, seçim yılında en üst seviyeye ulaştı.

Belediyeler ve diğer kuruluşların yaptıkları yardımlar da göz önüne alındığında, tablonun boyutu daha da ilginç bir hal alıyor.

Buna göre; yıllık ortalama 7.5 milyon civarında insan, nakdi ve ayni yardım alırken, toplam tutar, 2004'te 378 milyon YTL oldu. 2005'te 435 milyon YTL'ye yaklaştı. 2006'da rakam 541 milyon YTL, seçim yılı 2007'de de yaklaşık 562 milyon YTL'yi buldu.

BU rakamlar içinde yiyecek, giyecek, yakacak ve barınmanın yanı sıra, eğitim, sağlık yardımları da yer aldı. Yerel seçimler öncesi de devlet kesesinin ağzı tam olarak açıldı.

Oy için her yol mübah ama, Türkiye manzaralarında değişen bir şey yok.

Onun için Turgut Uyar'ın dizelerine kulak verelim:

''Gülü, çiğdemi filan bırak

Sardunyayı, karidesi filan bırak

Acıyı, ölümleri bırak

Oy pusulalarını ve seçimleri bırak

Evet...

Seçimleri özellikle bırak

Çünkü açlık çoğunluktadır.''

Başka söze gerek var mı?