Bin dert, ah Mert!

FENERBAHÇE'de dert çok!

Üstelik azalmıyor, giderek artıyor.

Kadro dışı bırakılanlar... Yönetimden açıklamalar... Kapasitesiz futbolcular... Çaresiz bir teknik adam... Öfkeden deliye dönmüş taraftarlar...

Ben futbolculara kızmıyorum. Bakın dün gece; kazanmak için canla başla oynadılar. Fazlası gelmiyor ellerinden; çünkü kapasiteleri bu kadar!

Frey'i gördünüz değil mi? İsviçreli deli gibi sağa sola koştu durdu. Koştu durdu da, futbolu bilmeyince ne kadar koşsan boşuna!

Reyes de öyle... Jailson da... Bir de bunların başında ne yapacağını bilmeyen bir hoca... Ondan sonra "Neden bu haldeyim" deyip, çare ara!

Dedim ya... Çocuklar canla başla oynadılar. Pres yaptılar, koştular... Sahada basmadık yer bırakmadılar. Kapasitelerini de aşmaya çalıştılar. Zaman zaman aştılar da... Ama bu kez de Mert çıkmaz mı karşılarına... Başakşehir'in file bekçisi eski takımına karşı Buffon kesildi adeta.

Başakşehir'e gelince... Ne yalan söyliyeyim; ben daha iyi bir futbol bekliyordum kendilerinden... Silik kaldılar. Saman alevi gibi zaman zaman parladılar. Haa maçı kazanamazlar mıydı? Kazanabilirlerdi. Fileleri de havalandırdılar... Ama bu kez de ofsayt diye sayılmayan gollerine yandılar. VAR'ın da bozulması şanssızlıktı demeyeceğim; rezaletti.

Son söz: Geçmişte Kadıköy cehennemdi, Fenerbahçe de zebani, şimdi Kadıköy rakipler için cennet, Fenerbahçe de hurma.