Gelse; ve 3 kere vursa!..

YOKSA eğer; olmuyor…

Enerji, istek, arzu, doğru seçim, destek; hiçbir işe yaramıyor…

Sanırım, her biri, "önemli" olduğunun altı çizilsin istiyor…

Her biri, kendilerine "sensiz olmaz" enjekte edilsin istiyor…

Kalecisinden golcüsüne, tek tek hepsi özel ilgi bekliyor…

RUH gelmedikçe, adale krampona hükmetmeye yetmiyor…

Milli Takımımız'dan sözediyorum…

Ne giydikleri büyük takım formaları, ne ülkemizi yurtdışında temsil ediyor olmaları, görülüyor ki, pek de fazla bir işe yaramıyor…

Hatta göğüslerinde ülkelerinin bayrağını taşımak dahi…

Yaramıyor işe…

Ya da "yetmiyor" diyelim işi bitirmeye…

Bu onların suçu mu? Elbette değil… Çünkü, her sporcu milli formayı hayal eder… Çünkü Milli forma, sporcular için sporculuklarının "tarihe" yazılmış şeklidir…

Efsane olmanın "olmazsa olmaz" gereğidir…

Ama takım oyunlarında, söz konusu milli takımlar bile olsa, sanırım önce "TAKIM" olmak, olabilmek gerekiyor…

Bunun olmazsa olmaz şartı da RUH'tur…

İşte o "EY RUH", bir gelse…

Gelse ve 3 kere vursa, olacak!..

Bosna hazırlığında sahada olmayan ruh, dilerim yarın Rusya karşısında çıkıp gelir…

Gerçi, saha kenarında RUHUNU TESLİM EDECEKMİŞ GİBİ DURAN bir teknik adamla, o ruh gelir mi gelmez mi, kuşkuluyum ya neyse…

"Akıl Zengini" olabilmek!..

Henüz 31 yaşında…

Allah vergisi futbol yeteneği keşfedildiğinde çocuktu… Daha 15 yaşında Milli formayla tanıştı… 16 Yaş Altı Ay Yıldızlı forma O'na çok yakışmış, gelecek için umut saçmıştı…

Galatasaray'da forma giyerken Newcastle United'dan transfer teklifi aldığında daha 20 yaşındaydı…

21 yaşında A Milli Takım formasıyla tanıştı…

Ve Dünyanın En İyi 100 Genç Futbolcusu listesinde SEKİZİNCİ sıradaydı.

22 yaşına geldiğinde Galatasaray'ın kaptanıydı… Ve sırtında Metin Oktay'ın 10 numarası vardı…

24 yaşına geldiğinde Atletico Madrid ile 4 yıllık sözleşme imzalayarak Dünya yıldızları arasına katıldı…

28 yaşında Dünya'nın en önemli kulübü kabul edilen Barcelona'ya tam 5 yıllığına imza attı…

Artık, o bir dünya starıydı… Türkiye'nin gururu, umudu, geleceği ve gençlerin örnek aldığı bir idoldü…

Bu yükü taşıyamadı…

Bir gazetecinin gırtlağına sarıldı…

Bu, sonun başlangıcı oldu…

Barcelona'da yıldızı söndü, yeniden Türkiye'ye bu kez Başakşehir'e döndü…

Daha yarım sezon oynamamıştı ki, Sivasspor maçında yardımcı hakeme fiziki müdahalede bulundu, hakaret ve tehdit etti… Tam 16 maç ceza aldı…

Düşler yıkıldı…

Hayaller yıkıldı…

Planlar yıkıldı…

Türk gençliğinin idolü, yerle bir oldu…

Aylar sonra bir gece kulübünde, polis tutanaklarına göre, belinde silahla bir şarkıcının eşine laf attığı, şarkıcıyı darp ettiği ve hastanede silahıyla ateş ettiği iddiasıyla yeniden ve futbol dışı bir olayla gündeme ayıplarla düştü…

Tüm bu olanlardan sonra, artık ADI LAZIM DEĞİL…

Ama artık bu düşüşten sonra yerden kalkar mı, kalktığı yerde ayakta kalır mı, ayakta kaldığı yerde yeniden itibar kazanır mı, bilinmez…

Ama bu sözün ne güzel bir söz olduğu şüphe götürmez:

AKIL ZENGİNLERİ…

PARA ZENGİNLERİNE ACIRLAR!..

Yazık!..

--------------------------SÖZÜN ÖZÜ------------------------------

Herkes dünyayı değiştirmeyi düşünüyor da…

Kimse kendini değiştirmeyi düşünmüyor!

(Leo TOLSTOY)

----"DARILMACA-ÖVÜNMECE YOK" KARNESİ----

ALİ KOÇ………………………………3

Fenerbahçe'nin özlediği kan değişimiydi… Hala öyle… Kredisi tükenmiş falan değil. Ama açıklamalarıyla kulüp ve takım üzerinde kurduğu (kuramadığı) hakimiyetin derecesi kamuoyunu şaşırttı… Belki bir danışmana ihtiyacı var…

FİKRET ORMAN…………………………………….8

Hafta içi açıklamalarında çok haklıydı… Genelde Beşiktaş yönetimlerinin hakkını aramakta kararlı olmadığı inancını Fikret Başkan sildi… En güzel sözü de "Cüneyt Çakır, Avrupa'da başka, bizim ligimizde başka…" sözüydü…

CENK TOSUN………………………………………………2

Beşiktaş'tan Everton'a giderken stardı… Golcüydü, umuttu… Ama olmadı… Çoğu Türk futbolcusu gibi tutunamadı… Son Bosna Hersek maçında da "golü çok unuttuğunu" herkese kanıtladı… Çin'e kadar inmez umarım…

FATİH TERİM……………………………………………….7

Donk'tan santrfor yaratmak ve onun golüyle maç kazanması, müthişti… Futbolda bir teknik adamın, yaratıcılığı ile takımının çehresini değiştirmesi, ancak böyle bir örnekle olurdu… Terim ayakta alkışlanmayı haketti.