14 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Almanya'da Müslüman buluşması!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

 

İKİNCİSİ yapılan “Avrupa Müslümanları Buluşması” toplantısı, Avrupa Kıtasında yaşayan Müslümanların dinî teşkilatlarının ve Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcilerinin katılımıyla 2-4 Ocak 2019’da Almanya’nın Köln şehrinde yapıldı. Toplantıda “Avrupa’da Müslümanların Geleceği: Fırsatlar ve Zorluklar”, “Avrupa’daki İslami Kurumların Yapısal Sorunları ve Hukuki Süreçler”, “Dini Referanslı Ayrılıkçı Hareketlerin Müslümanlara Olumsuz Etkileri”, “Muhacirler ve Yeni Neslin Müslüman Kimlik İnşası: İslam Din Eğitimi”, “Avrupa Medyasında Olumsuz İslam Algısına Yönelik Stratejiler” başlıkları altında beş oturum düzenlendi.

Toplantıya Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın yanı sıra Başkan Yardımcısı Dr. Selim Argun ve S. Zaim Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özcan Hıdır’da katıldı. Üç gün süren toplantı sonunda 18 maddelik sonuç raporunu üç ana başlıkta isimlendirerek 9 maddede özetlemeye çalıştım.

İslamofobi

1-Avrupa’nın Müslüman varlığını bir güvenlik meselesi olarak ele alması, sosyal, kültürel ve toplumsal tehdit olarak görmesi düşünülemez. Avrupa genelinde inancından ve kültüründen uzak kaldığı için savrulan, yanlış bilgilerle istismar edilen, islamofobik yapılar karşısında savunmasız kalan gençlerin durumları, üzerinde çalışma yapılması elzemdir.

2- İslamofobik tavırlar olarak kadınlara, erkeklere hatta çocuklara yönelik fiziki şiddet, hakaret ve psikolojik baskıların, kılıkkıyafet, ibadet ve inanç özgürlüğü alanındaki kısıtlamaların, günlük hayatta iş, konut, eğitim gibi konularda yaşanan zorlukların, camilere, dini-kültürel müesseselere, kutsal mekânlara, hatta mezarlıklara yönelik saldırıların her geçen gün artarak devam etmesi kabul edilemez.

3- Müslümanlara yönelik ayrımcılık, ötekileştirme ve düşmanlık faaliyetlerine karşı daha duyarlı olmalarını beklemektedir. Saldırıya uğrayan, şiddet gören, baskıya maruz kalanların psikolojik olarak desteklenmesi, hukuki olarak koruma altına alınması ve maddi-manevi mağduriyetlerinin giderilmesi en tabi vatandaşlık hakkıdır.

Terör örgütleri!

4-İslam coğrafyasında, fitne, tefrika ve anarşi unsuru olan FETÖ, DEAŞ, PKK, Boko Haram, eş-Şebab gibi terör örgütleri, İslami kavramları ve insani değerleri istismar etmektedir. Bu örgütlere karşı bütün Müslümanların bilinçli ve özverili biçimde ve işbirliğiyle mücadele edilmelidir. Güven ve huzur ortamını bozmaya dair hiçbir söylem, eylem, tutum ve davranışın İslam’dan referans bulması asla mümkün değildir.

5-Kültürel değerlerin din tasavvuruna etkisinden hareketle kendi sosyolojik gerçeklikleri içinde bir düşünce, davranış ve kimlik oluşturma iddiası mümkün görülebilir. Bütün zamanlara ve mekânlara ışık tutan İslam’ı, “Alman İslam’ı”, “Fransa İslam’ı”, ya da “Avrupa İslam’ı” vb sıfatlarla belli bir coğrafyaya veya herhangi bir ulusa hasretmek İslam’ın evrenselliği ile çelişmektedir.

6- Avrupa’da yüzbinlerce mensubuna- üyesine hizmet götüren köklü kurumların ötelenerek, Müslümanları temsil ettiğini iddia eden bazı marjinal kişi ve grupların öne çıkarılması ve bir nevi Müslümanların temsilcisi gibi gösterilmesi sosyal gerçekliklere aykırıdır.

Gelecek endişesi!

7-Avrupa’daki Müslümanları yıpratmaya yönelik söylem ve faaliyetler karşısında işbirliği yapmak hayati öneme sahiptir. Dini takvim birliği, helal gıda standardı gibi hususların ortak kararlarla neticelendirilmesi sağlanmalıdır.

8-Avrupa’da doğru din eğitimi modellemelerinin ortaya konulması, ortak müfredatın belirlenmesi ve buna göre yazılı, görsel ve dijital literatür-yayınların oluşturulması gerekmektedir. Avrupa’daki Müslüman nesillerin kimliğinin doğru yöntemlerle inşası ve muhafazası şarttır. Müslümanlarla ilgili negatif algının düzeltilmesinde de büyük önemi haizdir.

9-Avrupa’daki Müslümanların da kendileriyle ilgili medyada ve özellikle sosyal medyadaki olumsuz imajların düzeltilebilmesi amacıyla stratejiler belirlemeleri ve ortak çalışmalar yapmaları gerekmektedir. Sonuç bildirisi şu temenni ile son buluyor; “Avrupa Müslümanları Buluşması’nın iki yıllık periyodlarla düzenlenmesi, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde bir sekretarya kurulması ve burada ilim adamları, kurum temsilcileri, hukukçular ve sosyal bilimciler gibi farklı temsilcilerden oluşmalıdır.” Bu kararlar Avrupa’da yaşayan dindaşlarımız ve soydaşlarımız için hayırlı olur ve gereği yapılır inşallah.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *