05 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Ben de yazdım...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

DAHA önce okuduğum Atatürk’le ilgili anıları bir kez daha gözden geçirdim. Buna bilhassa tarihi olayları her yönüyle irdelemesini bilen Yazıişleri Müdürümüz İbrahim Sarp’ın ‘’Abi bunları yaz’’ telkini önayak oldu. Hatıraları okurken gözlerim bir kez daha faltaşı gibi açıldı. Ne yalan söyleyeyim gözlerim yaşardı. Buyurun her satırını, her kelimesini dikkatle okuyun...

Yurdumun toprağı temizdir

İNGİLTERE Kralı Edward, İstanbul’a geldiği zaman, yatından bir motora binerek Dolmabahçe Sarayı’na yanaşır. Atatürk de rıhtımda onu beklemektedir. Deniz dalgalı olduğundan, kralın bindiği motor, sürekli inip çıkmaktadır. İmparator rıhtıma çıkmak istediği bir sırada, eli yere değerek tozlanır. O sırada Atatürk elini uzattığından kral da ona elini uzatmadan önce mendiline silmek ister. Ancak Atatürk hemen devreye girer ve ‘’Yurdumun toprağı temizdir, o elinizi kirletmez’’ diyerek kralı elinden tutup rıhtıma çıkarır.

Kimseye göstermeyin

SAKARYA Zaferi’nin üzerinden yıllar geçmiştir. Dönemin ünlü ve bir o kadar yetenekli ressamlarından biri, Mustafa Kemal’e Sakarya Savaşı’nı gösteren bir tablo hediye eder. Savaşın tüm heybet ve azametiyle işlenmeye çalışıldığı bu tabloda Atatürk, ön planda yağız bir ata binmiş olarak tasvir edilmiştir. Ressam, bu kompozisyon karşısında tebrik beklerken, Mustafa Kemal’in ‘’Bu tabloyu kimseye göstermeyin’’ demesi üzerine şaşırıp kalır. Herkes ne söyleyeceğini bilemez halde birbirlerine bakarken Mustafa Kemal şu açıklamayı yapar:’’Savaşa katılmış olan herkes bilir ki, hayvanlarımız bir deri bir kemikten ibaretti; bizim de onlardan arta kalır yanımız yoktu. Hepimiz iskelet halindeydik. Atları da, savaşçıları da böyle güçlü kuvvetli göstermekle, Sakarya’nın değerini küçültmüş oluyorsunuz dostum.’’

Büyük geçmiş olsun

ATATÜRK, yurdumuzu ziyaret etmekte olan Yugoslav Kralı Aleksandr ile İstanbul’da Dolmabahçe Sarayı’nda konuşurken, konuk kral şöyle der:’’Ekselans. Biz, Türkler’i çok severiz. O kadar çok ki, vaktiyle Cihan Harbi’nin sonunda Lloyd George, Batı Anadolu’yu Yunanistan’a teklif etmeden evvel bize teklif etmişti. Fakat biz Yugoslavlar, Türkler’i çok sevdiğimiz için George’un bu önerisini kabul edip Anadolu seferine çıkmadık.’’ Atatürk, kral’n bu sözlerine şu cevabı verir: ‘’Haşmetmeap, evvela bize karşı olan sevginize teşekkür ederiz. Sonra büyük geçmiş olsun! ‘’ 

Bizde bu kadar büyük bir adam ölmedi ki

SENE 1938, 10 Kasım... İstanbul Üniversitesi’nde saat 9’u 5 geçenin acı haberi duyulmuş... Bir Alman profesör var, Hukuk Fakültesi’nde, o da duymuş, şaşırmış. Derse girsin mi, girmesin mi, bir türlü karar veremiyor. O sırada aklına rektöre müracaat etmek gelir. Kalkar, yanına gider. Aralarında şu konuşma geçer: ‘’Efendim, mütereddidim. Acaba ne yapsam? ‘’Sizde büyük bir adam ölünce ne yaparlarsa, onu yapın.’’ İşte o zaman Alman profesör kollarını iki yana sarkıtarak:’’Bizde bu kadar büyük bir adam ölmedi ki....’’der.

ATATÜRK hakkında daha nice ders alınacak örnekler var...Çok şeyler yaptı bu ülke için...Çok şeyler bıraktı...Acaba onun bıraktıklarına ne kadar sahip çıkabiliyoruz? Umarım kemikleri sızlamıyordur yattığı yerde...

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *