06 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

KİMLERİN GIYBETİNİ YAPMAK CAİZDİR?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

İşittiğime göre yalnız üç sınıf insanın  gıybeti yapılabilir; bir dördüncüsü yoktur.

Birincisi halkına zulmeden, tebaasının intizarını alan padişahtır.Halkı onun zararından korumak için yaptıkları hakkında konuşmak caizdir.

İkincisi; Fasıkı mütecahir nelerdir... Alene günah işlemekten utanıp sıkılmadan, bilakis bunu bir marifet sayan hayasızlar güruhu. Böylelerinin günahlarını ve çirkin işlerini örtbas faydası yoktur.

O zaten baş aşağı  kuyuya düşmüş gidiyor. Aman havuza düşürmemeyeyim, demenin ne manası var?

Üçüncüsü de: ölçüde ve tartıda hile yapanlardır. Bunların hilekarlıkları hakkında ne biliyorsan söyle...

HİKAYE: Çöllerde barınan bir gece hırsızı Sistan şehrine gelmişti. Bir bakkala gidip bir şey aldı. Fakat bakkal eksik tartı. Hırsız farkına varınca feryad ederek dedi ki; '' Ey Allahım! Sen gece hırsızlarını Cehennem ateşinde yakma. Çünkü bu Sistanlılar güpegündüz hırsızlık ediyor!..

Yiğidin biri ne güzel söylemiş: '' Ödlekler de giymeye başladığından beri tolga, zırh giymekten utanır oldum''.

HİKAYE: Adamın biri kavga ederken fena sözler söyledi. Hemen yaka paça edip ensesine tokadı patlatıyor.  Üstü başı parça parça oldu. Oturup ağlamaya başladı. Gün görmüş bir ihtiyar oradan geçiyordu. Onun halini görünce durumu kavradı ve dedi ki: Ey kendini beğenmiş! Ağzın gonca gibi kapalı kalsaydı gül gibi gömleğini yırtmazdın...'

Ancak sesem olan saçma sapan konuşur. Böyleleri içi boş akortsuz tambura benzer.

Alev sırf dilden ibaret olduğu için bir parça su onu söndürmeye kafi gelir. Kusur bulanlar derler ki; Sadi iyidir, hoştur ama insana yakın gelmez. İnsanlara katılmaz, bizim aramıza karışmaz.

Evet ben öyleyim. Derimi yüzseler saçma sözlerle kafamı şişirme yerine  razı olamam. (Sadi Şirazi)

HİKAYE: Delikanlının biri uygunsuz bir işe alışmıştı. Yine bir gün o işi yaparken, üzerine ansızın köyün şeyhi çıka geldi. Delikanlı utancından kıpkırmızı kesilmiş, ter döküyor ve Eyvahlar olsun, köyün şeyhinin yanında rezil oldum, diyordu.

Aydın gönüllü bir zat olan şeyh onun bu halini görünce hiddetle dedi ki; Utanmaz herif! Sen her yerde hazır ve nazır olan Allah'tan ve kendinden utanmazken benden niçin utanıyorsun?

Yakınlarından yabancılardan utandığı gibi, hatta daha fazla Cenabı Haktan da utanmalısın?

İnsanların elinde bir şey yoktur. Sen asıl Allah'ın rızasını gözetmeye bak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *