06 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

SADİ eş-ŞİRAZİDEN İBRETLİK HİKAYE....

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Bir fakirin zevcesi hamile idi ve gebelik müddeti sona ermişti. Dervişin hiç evladı olmamıştı. Eğer Allah bana bir erkek evlat buyurursa üstümdeki hırkadan başka neyim var neyim yoksa,

hepsini fakirlere dağıtacağım, diye hem dua etti  hem de adak adadı.

Tesadüfen bir oğlu dünyaya geldi. Sevindi. Sözünde durarak sofralar kurdurdu, fakirleri doyurdu. Birkaç yıl sonra Şam'dan dönüşüm de, dervişin oturduğu mahalleye uğrayarak onu sorup aradım. Zindanda ve ayakları zincir nedir dediler. Sebebini sorunca dediler ki; '' Oğlu şarap içmiş, kavga etmiş, bir adam öldürüp kaçmış. Onun yerine babasını yakaladılar dediler.

Dedim ki; '' O bu belayı dua etmek suretiyle Allah'tan kendisi istedi.''

KIT'A: Azizim, benden dinle; Akıllı insanlara göre hamile bir kadın uygunsuz evlat doğuracağına yılan doğursa daha iyidir''.

HİKAYE: Çocukken büyük bir zata, ''Büluğ nasıl olur ve ne vakittir'', diye sordum. Bana cevaben kitaplarda yazıldığı gibi bülüğün üç alameti vardır:

1- On beş yaşına basmak.

2- Uykuda iken ihtilam olmak,

3- Edep yerlerinde tüy bitmek....

Ama, hakikate  bakacak olursak, nasıl bir alameti vardır, o da; şudur: '' Nefsinin istediğini yenerek  Hak Tealanın rızasını almaya çalışmak.....

Kendisinde böyle bir vasıf  olmayan kimseyi, bilginler akil baliğ saymazlar.

KIT'A : Nutfe dediğimiz bir damla koyu su, ana rahminde kırk gün içinde sureta insan olur. Akıl ve edebe malik olmadıktan sonra kırk yıl da yaşasa  kırk yaşına bastığı halde ondan akıl ve edep yoksa, ona adam denilemez. ve demekte doğru değildir.

HİKAYE: Bir sene hac kafilesinin yayaları arasında adamakıllı bir kavga çıktı. Onların içinde bende vardım. Kavgaya bende karıştım. Bir mahfelin iki bölümünden birinde oturanın, öbür bölümünde oturana şunu sölediğini duydum: '' Bu kavga, satranç oyununa benziyor ama ters taraftan Şöyle ki, satrançta piyadeler başa varınca, eski hallerinden daha iyi olur. Hac kafilesin piyadeleri ise, yolu bitirdiler, daha kötü oldular.

KIT'A: İnsanları ısıran ve halkın derisini yüzen hacılara benim tarafımdan de ki; Sen hacı değilsin. Asıl hacı devedir. Çünkü zavallı hayvan hem yük taşır hem de diken yer''.

HİKAYE: Bir Hintli ateşbazlık öğreniyormuş. O sırada oradan geçen hakim bir zat, demiş ki; '' Senin evin kamıştandır.Bu oyun nene gerek?

BEYT: Doğruluğundan şüphe ettiğin sözü söyleme. İyi karşılık alamayacağını bildiğin lafı da deme''. (Gülistan- Sadi Şirazi)

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *