05 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

PEYGAMBERİMİZİN KIZLARI RUKİYE VE ÜMMÜ GÜLSÜM'ÜN EVLİLİKLERİ

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Rasûl-i Ekremin ikinci kızıydı. Doğduğu zaman Hazreti Peygamber Efendimiz, otuz üç yaşında bulunuyordu. Rukayye babasının peygamberliğinden önce, Ebû Leheb'in oğlu, Utbe ile nikahlanmıştır fakat henüz düğünleri yapılmadan Leheb suresi nazil olunca Ebû Leheb, oğlunu çağırdı:

"Oğlum! Muhammed'in kızından ayrılmayacak olursan, ben senden ayrılırım." dedi.

Utbe de babası Ebû Leheb'in teşvikiyle "Rukayye"yi bıraktı. Esasen bunu Peygamberimiz ve Rukayye de istemişti.

O zaman Rukayye, Hazreti Osman ile evlendi. Habeşistan'a göç eden ilk kafileye Hazreti Osman, zevcesi Hazreti Rukayye ile birlikte katılmışlardı. Hazreti Osman, Habeşistan'dan Mekke'ye dönmüş, oradan da Medine'ye hicret etmişti. Rukayye, Bedr gazası günlerinde hastalanmış, bu yüzden Hazreti Osman, Bedir muharebesinde bulunamamış, hattâ zevcesi başında kaldığı için, mazeretliler arasına konulmuştu. Bedir gazası zaferini Harise oğlu Zeyd, Medineye ulaştırdığı gün, Hazreti Rukayye vefat etmişti. Rasûl-i Ekrem (asm) de, Bedir savaşı yüzünden, kızı Rukiyenin cenazesinde bulunamamıştı.

Ümmü Külsüm: Rasûl-i Ekrem (asm)'in üçüncü kızıydı. Rukayye, nasıl Ebû Leheb'in oğlu Utbe Nin nişanlısı iken ayrılmış ise, Ümmü Külsûm da, Ebû Leheb'in diğer oğlu Uteybe Nin nişanlısı idi. Her ikisi de evlenmeden ayrılmışlardı.

Bedir gazasının sonunda, Hazreti Rukiyenin ölümünden bir yıl sonra, Hicretin üçüncü yılı, Hazreti Osmanla evlendi.

Buhârî'nin bildirdiğine göre, Hafsa dul kalınca, Hazreti Ömer, Osman'a müracaat ettiği zaman, Hazreti Osman tereddüt etmişti. O zaman Rasûl-i Ekrem (asm), Ömer'e:

"Ben sana Osman'dan, Osman'a da senden daha iyi bir adam bulacağım. Kızını bana ver, ben de kızımı Osman'a vereyim." demişti.

Hazreti Osmanla evlenen Ümmü Külsûm, onunla altı yıl beraber yaşadı. Hicretin dokuzuncu senesi vefat etti. Cenaze namazı Rasûl-i Ekrem (asm) tarafından kılındı. Hazreti Ali, Hazreti Fadl ve Hazreti Üsâme tarafından gömüldü.

Hazreti Osman, Rasûl-i Ekrem (asm)'in iki kızları Rukiye ve Ümmü Külsûm ile evlendiği için,  "İki nur sahibi" mânâsına "Zinnûreyn" sıfatını kazanmıştı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *